KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Atakan KORO : PARTİLİ BÜYÜKELÇİYİ UĞURLARKEN: ÖZNE

Atakan KORO : PARTİLİ BÜYÜKELÇİYİ UĞURLARKEN: ÖZNE

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
307 0

PARTİLİ BÜYÜKEL
Hep dedim, hep derim ve hep diyeceğim: Türkiye’den kötü bir şey gelse bile Rumeli Türkleri, “anavatanın vardır bir bildiği” diyerek, sahip olduğu o sorgusuz teslimiyet gereği geleni samimiyetle kabûl eder.
Nasıl etmesin ki? İnsan, tehlike anında “anne” diye bağırarak yardıma ilk önce anasını çağıran bir varlıktır. Aynı davranış hayvanlar dünyasında da görülür. Fakat anavatan da bu şartsız teslimiyeti iyi bildiğinden, buradaki Türkler’e her zaman destek olduğunu ve olacağını hissettirmek için genelde iyi ve doğru yetkilileri göndermeye çalışır. Sonuçta anavatandan uzakta yaşamanın nasıl olduğunu anlar, anavatanı uzakta yaşatmanın ne kadar değerli olduğunu bilir. Ee, seksen küsûr sene bir kez bile ümitsizliğe kapılmadan beklense beklense de ancak ana beklenir.
Türkiye, Kosova’nın sözde değil, özde destekçisi olduğunu her alanda haykırmakla kalmamış, bu destekleri girişime ve eyleme dönüştürerek somut hâle getirmiştir. Hatta Kosova’da yaşayan Türkler’in bu iki ülke arasında köprü görevi gördüğü, bu iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için elzem olduğu özellikle her siyasînin diline pelesenk olmuştur, olmaktadır.
Kosova Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olan Türkiye Cumhuriyeti, temsilcilerini her alanda görevlendirerek, ilgili kurum ve kuruluşlarını kısa zamanda etkinleştirerek, ülkemize karşı olan bu dostâne tavrını vurgulamıştır. Üstelik uluslararası camiada Kosova lehine sürdürdüğü lobicilikle her iki ülke arasındaki kardeşliğin daima süreceğini güçlü bir şekilde belirtmiştir, belirtmektedir.
Bunun yanısıra, Türkiye’nin Kosova’ya güttüğü dostluk politikasına dikkatli bakarsak, anavatanın buradaki resmî görevlileri ve kurumları, millî mensubiyete bakmadan ülkedeki herkese eşit ve adîl davranmaya özen gösterir. İşte bu samimî davranış (her ne kadar bazan suistimâl edilse de), Kosovalılar’ın Türkiye’yi güvenilir görmesi ve daha çok benimsemesine neden olur.
* * *
Şimdi görevi süresi tamamlanan Türkiye’nin Kosova büyükelçisinin, zamanında Kosova’ya yeni büyükelçi olarak atanacağı anlaşılınca, tıpkı her zaman olduğu gibi Kosova Türkleri’nde gene bir heyecan uyandırmış, görev sırasındaki etkinliği merak edilmeye başlanmış, hatta merak eşiği aşılıp yeni büyükelçi daha tanınmadan, edilmeden hakkında olumlu söylentiler dolanır olmuştu. Dedik ya, Türkiye’den gelen görevlileri buradaki Türkler ne olduğuna, nasıl olduğuna bakmadan hemen baştacı ettiklerinden, önceki elçileri karşıladığı gibi gelecek elçiyi de öyle karşılayacaktı.
Nitekim öyle de oldu ve yeni büyükelçi Kosovalı Türkler’in gururu olarak görevine başladı. Sadece Türk diplomasisinin değil, Türk Devleti’nin Kosova’daki baş ve en büyük temsilcisi olarak Kosova’yı ve Kosovalılar’ı tanımak adına kişi ve kurumlara ziyaretlerde bulunuyor, ziyarete bulunduğu yerlerden kendisini ziyarete gelen kişiler oluyor, böylece hem Kosovalı Türkler’le hem de Kosova’daki diğer halklarla kısa zamanda kaynaşmaya çalışıyordu.
Zaman geçtikçe büyükelçinin özellikle Kosova Türkleri’ne karşı tutumlarında bir tuhaflık sezilmeye başlanmış, lâkin Türkler’in anavatana olan sorgusuz güveninden ötürü büyükelçinin bu tutumlarına anlam yüklemekten kaçınılmış, bu tuhaf tutumlarının sebebinin kendisinin burada yeni olmasına bağlanmıştı. Ardından dünyayı etkisi altına alacak olan küresel salgının başlaması, elçinin bu alışılmamış tutumlarını bir süreliğine unutturucaktı…
Atakan KORO
Kafkassam Kosova

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir