Çarşamba günü bir sürü 23 Nisan tebriği aldım. Bu yazıyı yazarken bile kutlama mesajları gelmeye devam ediyordu. Seviniyorum. Nasıl sevinmeyeyim ki? Bi’ kere içimdeki çocuk büyümedi ama çocuklara olan sevgim ve çocukluğa olan özlemim büyümeye devam ediyor.
Yalnız bana gelen mesajların çoğu sadece Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamasını değil, Kosova Türkleri Millî Bayramı kutlamasını da kapsıyordu. Bizi bilen bilir, biz 23 Nisan’a karşı değiliz! Biz Kosova Türkleri Millî Bayramı’nın 23 Nisan yerine Kosova Türkleri için daha anlamlı bir günde kutlanması gerektiğini yıllardan beri gerekçeleriyle beraber söylüyoruz ve bıkmadan söylemeye devam edeceğiz.
Buradaki Türkler’in tarihi araştırılmadan, millî hassasiyetleri göz önüne alınmadan belirlenecek bir günü belirlese belirlese bizim millî ve yerli temsilcilerimiz belirlerdi. Ha, millî ve yerli temsilcilerimiz derken öyle büyük bir kalabalıktan bahsetmiyoruz, hepitopu üç beş kişi tarafından alelacele alınmış bir kararla belirlenen bu tarih bugün de kutlanmaya devam ediyor.
Her şeyi bilen, Kosova Türkleri’nin adına her şeye karar verebilen parti eski yönetiminin bu tartışmaya kapalı kalmasına şaşırmıyorduk. Fatkat ümidimizi de yitirmemiştik. Belki ileride daha eğitimli, millî sembollere daha duyarlı, daha geniş açıdan bakabilen birileri gelir de bu duyguları değerlendirmeye alır diye beklerken gelenin de gidenden bir farkı olmadığını çok geçmeden anlamış olduk. Hatta şimdiki partililer yönetimi devralma hazırlıkları yaparken bu konu tekrar kendilerine iletilmiş, değişmemesi için hiçbir sebep yok demişlerdi. Hâlbuki şimdi bu sözler kendilerine hatırlatılsa öyle bir şey demediklerini söyleyeceklerdir.
Her neyse, Kosovalı Türkler’in millî gün olarak kutladığı bu tarih 20 Mart’la değiştirilse ve biz 20 Mart’ta varlığımızı vurgulasak, ertesinde Türk’ün Ergenekon’dan çıkışını hatırlatsak, ardından 23 Nisan’da çocuklar gibi eğlensek, 19 Mayıs’ta gençler gibi coşsak, 30 Ağustos’ta zaferimizi haykırsak, 29 Ekim’de cumhuriyetin erdemini kutlasak daha iyi olmaz mıydı?
Eskiden Kosova Türkleri’nin Millî Bayramı kutlamaları birkaç güne yayılır, Türkler’in yaşadığı kentlerde etkinlikler yapılırdı. Fakat son zamanlarda etkinlik yapılan gün sayısının azaldığı gözleniyor. Sebebi tam olarak bilinmese de bazı Türkler’in daha millî hislerle düşünmeye ve sorgulamaya başladığı farkediliyor. Yanlış hesap Bağdat’tan geri döner derler ama kim bilir, belki zamanı geldiğinde bu yanlış hesaptan Kosova sınırları dışına çıkılmadan dönülecek!
Şahsen her 23 Nisan’ı içimde büyümeyen çocuğun heyecanıyla kutluyorum. O gün sabahtan itibaren bir çocuk gibi oraya buraya koşturuyor, televizyonda çalan şarkılara eşlik ediyor, halk oyunları oynuyorum. Yaşı ileri ama ruhu çocuk olanları da arayıp bayramlarını kutluyorum.
Takip etmedim ama görebildiğim kadarıyla Kosova Türkleri Millî Bayramı kutlamaları bu sene oldukça kısa sürmüş. Çarşamba akşamı da birkaç protokol ünlüsünün konuşma yapmasının ardından sona ermiş. E olacağı da buydu! Sonuçta papaz her gün pilav yemez!
Hazır papaz demişken, vaktiyle bizim buradaki papazların Türkler hakkında ettikleri duayı(!) 23 Nisan Kosova Türkleri Millî Bayramı kutlamaları için de tekrarlayalım: Bu sene bir, seneye hiçbir! Amin.