Bundan Azerbaycan’ın çıkarı nedir? Bu konuda görsel medyada çok konuşsak da, yine de yazma gereği hissettim. Çünkü bazen insanlar konuşmalardaki kısa kesitleri tam olarak anlayamayabilir veya haklı soruları olabilir. Bunun nedenleri çok olsa da, birkaçını daha basit bir şekilde, kısaca anlatacağım.
1. Batı dünyasının uluslararası örgütleri, Karabağ savaşından sonra Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışı tesis etmek istiyor.
Her iki ülkenin barış ve huzur içinde yaşayarak kısa sürede işbirliğine başlayabileceğinin altını çiziyor. Bu durum Batı’nın işine yarıyor. Nitekim Batı’nın sağladığı barış yine Batı içindir. Bugün Batı’nın çıkarları bunu gerektiriyor. Bölgenin enerji kaynaklarına ihtiyacı var. Bu durum bizim de çıkarımızadır. Ekonomik olarak güçlü olmalıyız ve bu savaş bir an önce bitmeli ki mali kaynaklarımızı doğru yöne yönlendirebilelim ve gelişebilelim.
2. Örneğin Ermenistan’ın kısa sürede gücünü toparlayıp, revanş almak niyetine düşmeyeceğine kim ve ya ne garanti verebilir?
3. Rusya, Ermenistan’ı bir maşa olarak kullanmaya devam ediyor. Karabağ savaşından sonra bir barış anlaşması imzalansa bile Ermenilerin anlaşmaya bağlı kalacağının garantisi yok. Bu garantiyi sağlamanın yollarının analizi yine Türkiye’ye odaklanıyor.
4. Savaşı kaybetmek bile onların planlarından ve eylemlerinden vazgeçecekleri anlamına gelmez. Bunun bariz örneği, Ermenistan’ın ve dünya Ermenilerinin Türkiye’ye yönelik toprak iddialarıdır. Anadolu’da işledikleri suçlardan dolayı aldıkları cezayı kabul edemiyorlar ve kabul etmek istemiyorlar. Barış için bir ilk adım olan toprak bütünlüğünün tanınması konusunda da belirli bir tavırları yoktur.
5. Ve son olarak Azerbaycan iki yıldır, barış anlaşmasının imzalanması ilgili müzakereler yapıyor, hatta net teklifler yapıyor, lakin Rusya barış sürecini tüm gücü ile engellemeye çalışıyor.
“Neden engelliyor?” sorusunun onlarca cevabı var. Buradaki önemli açı jeopolitiktir. Biz Karabağ dediğimizde Güney Kafkasya’yı, Güney Kafkasya dediğimizde Büyük Ortadoğu’yu, Büyük Ortadoğu dediğimizde de bütün dünyayı kastediyoruz, ne eksik ne fazla. Bu anlamda Karabağ’da taraflardan birinin zaferi mümkün görünse de, birinin diğerini tamamen yok etmesi dünyanın planlarına uygun değildir. Dünya güçleri, Kafkasya’da güç dengesinin tek taraflı olarak kurulmasını kabul etmeyecektir. Oysa Rusya burada tekbaşına varolmak istiyor.
Bu bakımdan Türkiye’nin bölgedeki varlığı Güney Kafkasya için nefes almak kadar önemlidir. Türkiye, hem Rusya’nın hem de diğer güçlü devletlerin Azerbaycan’ın geleceğini tehdit eden Kafkas planlarını gerçekleştirmelerine engel olabilecek tek garantördür. Güney Kafkasya ülkelerine komşu olan ve yeni bir süper güç haline gelen bu devletin bölgede söz sahibi olabilmesi için komşularıyla iyi ilişkiler içinde olması gerekmektedir. Mesele sadece Türkiye’nin söz sahibi olması değil, gelecekte Avrupa Birliği’ne benzer bir siyasi ve ekonomik birliğin kurulmasına yol açabilecek başarılı bir projedir. Petrol ve diğer maddi kaynaklar, turizm gibi kârlı ekonomik sektörlerin gelişmesi ancak istikrarlı ve güvenli bölgelerde gelişebilir.
Anar Asadli