KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Aleksandr Myasnikov: iki ülkenin kavga etmesini isteyen güçler var

Aleksandr Myasnikov: iki ülkenin kavga etmesini isteyen güçler var

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
243 0

Türk kökenleriyle her fırsatta övünen ünlü Rus doktor Aleksandr Myasnikov, insanlığın koronavirüs gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğu gerçeğini artık kabullenmesi gerektiğini söyledi ve ”Beşinci hatta 25. dalga bile olacak” dedi.

Özellikle koronavirüs salgınının başlamasından sonra sadece Rusya’da değil, Türkiye dahil pek çok ülkede açıklamalarıyla medyada sıkça yer bulan Myasnikov, televizyon programıyla da geniş kitlelere ulaşan ve kamuoyunda çok sevilen ünlü bir tıp adamı.

Bazen tam bir Türk gibi hissettiğini belirten ünlü doktor şunları söyledi:

“Yıllardır karakterimin gelişimini gözlemliyorum. Önceleri kendimi tam bir Rus görüyordum. Amerika’da çalıştım. Orada vaftiz oldum. Rus okulunda eğitim aldım. Babam Rus. Elbette annemin Kırım Tatarı olduğunu da biliyordum. Üstelik ben okulda Ateistler Derneği başkanıydım. Dolayısıyla din konusu yabancıydı bana. Annemin hediye ettiği İslam’ın temel ilkeleriyle ilgili kitabı okuyunca kan çektiğini hissettim. Ninem Arapça bilmeyenlere Kuran okur, onlar da bazen para yardımı yapardı. Küçükken bir gün ona, ‘Nine onlara okuduğunu söyleyip parayı alsana’ dedim. Ninem de ‘Allah görür, yapamam’ diye cevap vermişti.”

İslam’ın kendisine yabancı olmadığını fark ettiğini söyleyen Myasnikov, “Başka dinlerle kıyaslayınca İslam’ı daha iyi anladığımı düşünmeye başladım. O zaman da Türk kanı taşıyıp taşımadığımı sordum kendime. Her zaman hareketliydim, aniden kıvılcım gibi parlardım. Sonra annem bana dedemin 20. yüzyılın başlarında Türkiye’den Kırım’a gelerek ninemle evlendiğini, daha sonra Sovyet rejiminin baskılarından Türkiye’ye kaçtığını anlattı” dedi.

50 yaşından itibaren “Doğulu” hissetmeye başladığını anlatan ünlü Rus doktor, “Kendimi Kırım Tatarı olarak tanıtıyor ve annemin yarı Türk olduğunu söylüyorum. Zaten görünüş olarak da benziyorum. Rahmetli annem sürekli bana ‘Türk burunlu’ derdi. Ben yarı Türk’üm. Türkler büyük ulus. Ne mutlu bana ki Türklerle kan bağım var” diye konuştu.

“İstanbul’u çok seviyorum”

Türkiye’ye defalarca gittiğini anlatan Myasnikov şunları söyledi:

“Özellikle İstanbul’u çok seviyorum. Dünyanın en güzel kentlerinden biri. Her gittiğimde Sultanahmet Camii’ni gören otellerde kalmayı tercih ediyorum. Beni çok etkiliyor. Diyorum ya, kan çekiyor. Türkiye’deki yakın akrabalarımdan biri ABD’de akademisyen. Diğer yakın akrabalarım da İsveç’te akademisyen. Annem bana hep anlatırdı. Hatta Soğuk Savaş döneminde uzun yıllar sonra Türkiye’ye özel izinle giderek dedemle görüşmüş. Çok duygusal anlar yaşamış.”

“Türkiye’yi örnek almamız lazım”

Türkiye ve Rusya’nın sağlık alanında iş birliği konusuna da değinen ünlü doktor, “Türkiye’nin sağlık alanındaki başarıları dünya için örnek olmalı. İnanılmaz bir başarı! 2000 yılında gittiğimde Türkiye’deki sağlık sektörü, hastaneler hemen hemen bizim Rusya düzeyindeydi. Fakat 10 yıl sonra gittiğimde tanıyamadım. Sağlık sektörünün nasıl inanılmaz şekilde değiştiğini kendi gözlerimle gördüm. Ben size bu izlenimlerimi bir profesyonel olarak anlatıyorum” dedi.

Türkiye’nin devlet destekli modern bir sağlık sistemi kurduğuna işaret eden Myasnikov, “Örneğin bir hastane zinciri var. Sahibini çok iyi tanıyorum. Müthiş bir hastane ağı inşa etmişler. Kendi üniversitesi de var, İngilizce, Türkçe eğitim veriyorlar. Avrupa’da ve ABD’de bu projeler ancak 200 yılda yapılabildi. Türkiye’de ise çok kısa zamanda. Biz bu konuda Türkiye’nin gerisindeyiz. Örnek almamız lazım. Türkiye’deki tıp üniversiteleri, fakülteleri en modern bilim merkezleri” diye konuştu.

Türkiye sağlık turizminin de çok geliştiğini vurgulayan Myasnikov, “Dünyanın her yerinden milyonlarca insan Türkiye’ye gidiyor. İnanın boşuna gitmiyorlar. Turizm de öyle. İnsanlar Türkiye’ye sadece ‘her şey dahil’ sistemi için gitmiyor. Dünyanın diğer turistik ülkelerine bakın. Türk turizmine benzer bir ülke bulmanız mümkün değil. Diğer ülkelerde fiyatlar yüksek, kalite ve hizmet ise Türkiye’nin gerisinde. Türkiye bu konuda eşi benzeri bulunmayan bir ülke” dedi.

“Hazır olmamız lazım”

Yeni koronavirüs salgınına da değinen Myasnikov, “Bu salgınla ilgili mantıklı davranmamız lazım. Sinirlenmemenin bir anlamı yok çünkü beşinci hatta 25. dalga bile olacak. Bu virüs yılda 2 kere bizimle karşılaşacak. Örneğin grip yılda bir kere, yeni koronavirüs ise yılda 2 kere olacak. Sağlık personeli, hastaneler olarak hazır olmalıyız. Özellikle iyi eğitilmiş sağlık uzmanlarına ihtiyacımız var. Aşılanma lazım ama bu virüsten tümüyle kurtulacağımız anlamına gelmemeli. Aşılama, ağır hastaların kurtarılması ve hastanelerin aşırı şekilde dolmaması açısından çok önemli. Sayıların azaltılması açısından önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Geçen aylarda Türkiye’nin sağlık nedeniyle Rus turistlere kapatılmasını da eleştiren Myasnikov, “Türkiye’de virüs olayını abartmamak lazım. Evet bir artış oldu. Fakat bu artış Akdeniz’de değil, Karadeniz bölgesinde ortaya çıktı. Üstelik Türk otellerinde bu konuda alınan önlemler en üst düzeyde. Ben Türkiye’nin kapatıldığı günlerde buna karşı çıktım. Türkiye’nin kapatılmasının anlamsız olduğunu defalarca vurguladım. Bakın, Türkiye’den dönen Rus turistlerden bulunan vaka oranı sadece yüzde 0,1. Bu, sineği balık ağıyla avlamaya benzer! Türkiye’ye uçuşların tekrar başlamasından mutluyum” dedi.

“İlişkilerimizi bozmak istiyorlar”

Myasnikov, Türk-Rus ilişkileri için de şunları söyledi:

“Ben elbette iki ülke arasındaki jeopolitik tartışmaları, anlaşmazlıkları anlıyorum. Her iki ülkenin kendi ulusal çıkarları var. Rusya ve Türkiye’nin bu açıdan bazı alanlarda rakip olduğunu görüyorum. Ben dışarıdan bakan biri olarak bunları gözlemliyorum. Bazen nüfuz alanlarımız kesişiyor. Elbette Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin önünde şapka çıkarmamız lazım. Böyle bir ortamda ortak yol bulabiliyor, anlaşabiliyorlar. Kolay değil çünkü iki ülkenin kavga etmesini isteyen güçler var. İlişkilerimizi bozmaya çalışan güçler var. Hem içeride hem de dışarıda. Hem Rusya’da hem de Türkiye’de.”
Fuad Safarov, Moskova

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir