Canlı yayında, Ukrayna’nın başkenti Kiev’in Bağımsızlık Meydanındaki barikat kurma hazırlıklarını izledim. Askerler gelişi güzel malzemelerle direniş hazırlıkları yapıyorlar.
Artık şehirlerinin kuşatılacağını, caddelerinde, sokaklarında insan avına çıkılacağını kanıksamışlar. Çaresizce bir korunma içgüdüsüyle son adımları atıyorlar.
Televizyondan izlediğim kadarıyla tarihi ve tabii bir güzelliğe sahip, ışıl ışıl, çıvıl cıvıl olan meydan, belki üç-beş güne enkaza dönecek. Ukrayna Ordusu Kiev’i “açık şehre” dönüştürmeyip, direneceği için kısa sürede Halep’teki, İdlip’deki görüntülerle karşılaşacağız.
Ama hala “ülke gibi, vatan gibi, özgürlük ve onur, haysiyet gibi bir meselesi olanlar” her türlü olumsuzluğa rağmen, işin sonunu bile düşünmeden direnmeye hazırlanıyor. Ölmeye hazırlanıyor.
Kiev meydanındaki hazırlıkları görünce bir an bütün bunların bizim herhangi bir şehrimizde yaşanması halinde neler olabileceğini düşündüm. Düşüncesi bile kabul gibi geldi.
Düşman “bütün kaleleri zapt etmiş, tersaneleri ele geçirmiş” ve Başkentinize kadar gelmiş. Çevredeki bütün güven unsurlarınız bertaraf edilmiş.
Ama hala yapılabilecek bir şeyler var.
Hiçbir şey kalmadıysa onurluca ölmek gibi bir meydan okuma var.
Gelecek nesillere anlatılacak bir destan var. Coğrafyayı vatanlaştırma, kalabalıkları milletleştirme var.
Biz evlerimizde, sıcak koltuklarımızda, ellerimizde kahve fincanlarıyla takım tutar gibi, film izler gibi ahkam keserken, insanlar tahayyülünün bile kabuslara sebep olduğu bir gerçekliğin içinde.
Milyonlarca insan yaşadığın evi, şehri ve vatanı terk etmek gibi kültürel, tarihi ve tabii bir kopuştan sonra şimdi de nereye gidebileceğini bilmediği bir belirsizlik ve çaresizlik içinde.
Canını kurtarabilenin, belirsizliğin kapılarını açan “güvenli bir bölgenin” eşiğinde olabilenlerin “şanslı sayıldığı” büyük bir paradoks var.
Bütün olup bitene baktıktan sonra özgürce nefes alabildiğimiz bir vatanımız olduğu için şükrettim.
Ülkemizin kıymetini bilelim. Allah her türlü bela ve musibetten uzak tutsun.
Ahmet Arslan kafkassam
Ahmet Arslan: UMUTLARIN BARİKATLARA KALDIĞI NOKTADA MEYDAN OKUMAK
329 0
Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.