Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in ortak basın toplantısında Ermenistan’a yönelik olumlu mesajlar verildi.

Ermenilerin, barışı tercih etmesi durumunda Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki dayanışma ve olumlu ilişkilerden etkilenebileceği, hatta Rusya ve İran’ın da katılımıyla daha güçlü bir iş birliğinin sağlanabileceği vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan’ın “doğru yola girmesi durumunda” sınır kapılarının da açılabileceğini ifade etti.

Peki Ermenistan rasyonel bir politikayı tercih edebilir mi?

Ermenistan bölgedeki en küçük ve zayıf ülke olmasına rağmen, İran hariç bütün komşularından toprak talebinde bulunuyor. Türkiye’nin neredeyse üçte ikisini, Azerbaycan’ın yarısını ve Gürcistan’ın da üçte birini “kendi toprakları” olarak ilan ediyor. Bu talebine açıkça Anayasasında da yer veriyor.

Peki bu irrasyonel talebi hayata geçirebilir mi?

Azerbaycan’da henüz milli ordunun oluşturulmadığı bir süreçte Rusya’nın askeri, Avrupa ve ABD’nin de maddi ve diplomatik desteği ile elde ettiği toprak kazanımlarının 44 gün gibi kısa bir sürede kaybedilmesi ve rencide edici bir yenilgi yaşanması bu küçük ve zayıf ülkenin aklını başına getirebilir mi?

Hiç sanmıyorum.

Çünkü asıl sorun Ermenistan yönetiminde değil halkında. Hem Ermenistan hem de diaspora Ermenileri rasyonel ve hakkaniyetli bir ruh haline sahip değiller.

Savaşın bitmesinden sonra sosyal medyada çok sayıda Ermeni paylaşımlarına baktım. Bir yandan rencide edici yenilginin ağır travmasını yaşarken, diğer taraftan da Hindistan ve Çin ile iyi ilişkiler geliştirip, etkili silahların teminiyle “Azerbaycan’ın haritadan silinmesi” gibi halüsinasyonlar görüyorlar.

Şimdi hem Erdoğan hem de Aliyev Ermenistan’a “zeytin dalı” uzattı.
Ermeniler bu mesajı alabilecekler mi?

Yoksa Türkiye’nin Sivas dahil doğusundaki bütün toprakları içeren hayali haritalar uğruna İran hariç bütün komşularıyla problem yaşamaya devam edecek mi? (Kaldı ki yeni statüko ile İran’la komşu olup olmayacağı da belirsiz.)

Ermenistan’da veya diasporada hiçbir aklı başında bir Ermeni yok mudur ki bölgenin en büyük ülkesi olan Türkiye’den değil bir santim toprak alamayacağını, kaşınması durumunda Erivan’ı bile kaybedebileceğini düşünemiyorlar?

Hayata geçiremeyeceği hayaller ve rüyalar ile bütün komşularıyla yaşadıkları kavgalarla, fakirlik ve azgelişmişliğe mahkûm olmaya devam edip etmeyeceklerini bugünkü basın toplantısında verilen mesajları alıp almadıklarından anlayacağız.

Kendileri bilir. Yapacakları tercih Türkiye ve Azerbaycan’ı çok da etkilemez.

Ahmet Arslan