-Bu kısa yazı kimseyle polemiğe girmek için yazılmamış ve kimse muhatap alınmamıştır. Sadece yazanın Türkiye’nin acınacak manzarasına dair bir değerlendirmesidir-
Hiciv, eleştiri, övgü, adına ne derseniz deyin, ister siyaset alanında, ister edebiyat sahasında, isterse fikir dünyasında olsun için hiçbir zaman kişilik haklarını zedelemeye, hakarete, tekfire, küfretmeye, aşağılamaya, yaftalamaya mazeret teşkil etmez. Her şey edeb, ahlâk ve kişilik hakları dairesinde olmalıdır. Türk ve İslam tarihi, bu tür ahlâk dışı bir siyasetin ve tutumun dini, ilmi, fikri, edebiyatı ve dahası insanlığımızı nasıl ortadan kaldırdığının örnekleriyle doludur. Bir kişinin çocuğunun olmamasının yüzüne vurulması veya işlediği bir günahının afişe edilmesi ne kadar büyük ahlâksızlıksa, yaptığı siyasi, ilmi, fikri hataları yüzünden tekfir edilmesi, kişiliğine saldırılması ve hakaret edilmesi de o kadar büyük ahlâksızlıktır. Her fırsatta; önce insan olmayı, gönül kırmamayı tavsiye eden, yaratılanı Yaratan’dan dolayı sevmeyi savunan, başkasında görülen kötü özellikleri önce kendisinde aramayı öngören Yunusları, Yesevileri, Hacı Bektaşları, Mevlanaları ve bunların yazdığı eleştirel, eleştirel olmayan beyitleri, dörtlükleri örnek almak dururken, bunun yerine, hiciv edebiyatının üç beş şaz örneğinden yola çıkıp tarihte falanca hiciv üstadı şunu dedi, filanca bunu dedi şeklinde kendisini haklı göstermeye kalkanlar, ya edep ve ahlâktan nasipleri olmayanlar veyahut da ahlâkın ve insan olmanın manasından habersiz bulunanlardır. Daha önce de yazdığım gibi, hiçbir hata veya kusur, bir insanın şahsiyetiyle oynanmasını gerektirecek hakaretlere maruz kalınmayı gerektirmez. Bunu kim yaparsa yapsın her zaman kötüdür. Bayağılık, hiçbir zaman ve hiçbir tarihte edebiyat, siyaset veya düşünce olarak görülmemiş ve tasvip edilmemiştir. Hicvin ve eleştirinin de bir dozu, ölçüsü ve kuralı vardır. Hangi bahaneyle olursa olsun bunu mazur görenler en basit ahlâk kurallarından habersiz, ahlâksızlığı teşvik eden gafillerdir. Yüce Rabbimiz bizleri ve bütün Müslümanları bağnazlıktan, cahillikten, zulümden, aymazlıktan ve de ahlâksızlıktan korusun. İbrahim Maraş
Ahlâksızlığa Övgü
423 0
EtiketlerAhlâksızlığa Övgü
Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.