KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Dağıstan’ı Kurtaran Kahraman Türk Askeri

Dağıstan’ı Kurtaran Kahraman Türk Askeri

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
318 0

Mukaddes îdeal Uğrunda Targu Dağları’nda şehid oldular…
Dağıstan’ı Kurtaran Kahraman Türk Askeri
Yıllar su gibi akıp gidiyor… Asırlar devrilip yeni asırların kapısı açılıyor… İşte XX. asır da sona eriyor, ama mukaddes idealler uğrunda bunca gayret ve fedakârlık gösteren Türk askerleri daima şerefle, şehitleri rahmetle
Kamil ALIEV
(YESEVİ Dergisi Dağıstan Temsilcisi)
sonra, Türk birlikleri Şimalî Kafkasya Cumhuriyeti’nin davetlisi olarak Dağıstan’a doğru hareket etmişti.
Anci’de (tarihi Semender, Rusça adı Petrovsk, şimdi ise Dağıstan’ın Başkenti Mahaçkala)
asıllı Kumandam), Beyaz Rus kuvvetleri, Hazar Denizi yoluyla çekilip kaçmak zorunda kalmış; Targu Tavlarındaki (dağlarındaki) düşman birlikleri ise tamamen imha edilmişti. Böylece kahraman Türk Ordusu sayesinde
Mahaçkala Şehri arkasında Targu Dağı’nm görünüşü. Önde Dağıstan Üniversitesi…
anılacaktır…
Türk askerlerinin Dağıstan’daki (1918-1919) istiklal savaşındaki gayretleri ve kahramanlığı da işte bu mukaddes idealin uğrundaydı. Ekim ayı bize bu tarihi olayları yeniden hatırlatıyor…
15 Eylül 1918’de Azerbaycan’ın başşehri Bakû, Türk Ordusu tarafından kurtarıldıktan
bulunan Beyaz Rus kuvvetlerine, bulundukları topraklan derhal terketmeleri hususunda sert bir ültimatom verilmiş, bunun cevapsız kalması üzerine Türk birlikleri kuzeye doğru ilerlemeye devam etmişlerdi.
7 Kasım 1918’de Anci şehri de çetin savaşlardan sonra kurtanl- mıştı. Biçerahof komutasındaki (Beyaz Rus birliklerinin Ermeni
gerek Beyaz, gerek Kızıl Rus kuvvetleri, Kuzey Kafkasya’nın büyük bir kısmından tard edilmişti. Türk Ordusu ve millî kuvvetler Anci’de duruma hakim olmuşlardı. 7.11.1918 günü yapılan büyük bir merasimden sonra, top sesleri arasında Kuzey Kafkasya Cumhuriyetinin yedi yıldızlı millî bayrağı Anci’de de dalgalanmaya başlamıştı.
Dağıstan istiklâli uğrunda kahraman Türk kuvvetleri, 7 subay, 158 er şehid; 16 subay, 346 er yaralı ve 20 er de kayıp vermişti…
Tarihi belgelerin sert satırları o günleri böylece hatırlatıyor, ama belgelerden gayrı o olayların tanıklarının, onlardan son kalan nesillerin gönüllerinde yazılıp ka-lan hatıralar da var. Yukarıda adı geçen Targu Dağlarındaki savaşlar, halkımızın destanla-nnda dilden dile hâlâ söylenegeliyor…
O tarihi günlerin tanıklan ve onların torunlan Targu Yurtu’n- da (köyünde) (Targu-Kumuk han- lannın başkenti olmuş) günümüzde de yaşıyorlar ve Türk askerlerinin gösterdiği kahramanlıklar hakkında canlı haberler veriyorlar.
ZALİBEK’İN
HATIRALARI
70 yaşındaki Mehmed Zalibek (Onun babası Fahretin Zalibek, istiklal savaşlanna iştirak etmiş, Targu Savaşı’nda da Türk askerleriyle beraber Biçerahofa karşı savaşmış, 87 yıl yaşamış ve 1970 yılında vefat etmiş) bana şunlan anlattı:
“Babamız Fahreddin (Allah Ona rahmet etsin), 87 yıl yaşayıp vefat etti ve her namazının sonunda Türk askerlerine, Targu Savaşlarının şe- hidlerine dua ederdi. Ben de onun sevgisinden etkilendim. Fırsat bulup zaman zaman Türk şehidlerinin nurlu kabirlerini ziyaret ediyorum. Babam bana; Oğlum Mehmed, yaşayan görür. Dünyalar böylece durmaz. Açılmamış kapılar açılır. O günleri ben görmesem de sen görürsün. Sana bir dileğim; Türkiye’ye gidip onun mukaddes toprağına dizlerinden çöküp öpersin. Bunca gayretli ve fedakârlıklı oğlanlar yarattığı için Türkiye Türkleri sağ olsunlar, var olsunlar!” demişti.
Türklerin şanlı adını ağzından düşürmeyen babamız dünyadan gitti, onlara alkışlar ederken gitti diyordu Mehmed Zalibek.
Türk askerleri Targu Dağlarında düşmanlara karşı bir gaza göstermişler, 70’den de fazla Türk askeri bur ad can vermiş. Targu Dağlarım hücum edip almış, Biçerahofun Ermeni kuv
Agaç-avul Köyü’nde Türk şehidlerinden birinin mezar taşı…
vetlerinden temizlemiş, Targu Dağları’nı, sonra Anci şehrini kurtarmış. Targulular ve Anci- ‘nin ahalisi, kendi kurtarıcılarını büyük bir heyecanla ve gözyaşları arasında karşılamışlar, Türk askerlerini kucaklamışlardı…
Biz Mehmed Ağabey ile o savaş meydanlarını gezdik, dağlara çıktık, Türk şehidlerinin nurlu kabirlerini ziyaret ettik. Resimler
Yine Agaç-avul Köyü’ndeki bir Türk şehidinin mezar taşı. Üzerindeki ay-yıldız dikkat çekiyor…
çektim.
Targu Dağının üstündeki orman içinde ve dağın orman tarafındaki Agaç-avul (köy) kabirlerinde Türk şehidlerinin mezarlığı var. Biz oraya da gittik. Onların sönmez ruhlarına dualar edip Fatiha okuduk. Bu kabirlere gelen ziyaretçiler, mezarların üstündeki ağaçlara kumaş parçalan bağlıyorlar. O da Kumuk Türklerinin eski dininin bir işaretidir. Biz de o ağaca ayyıldızlı bir Türk Bayrağı astık.
“Ruhlannıza sizin Fatiha!”
Agaç-avul mezarlığında 70 Türk şehidi toprak altında daima rahatlık bulmuş. Komünistler devrinde Türk şehidlerinin hatırlanması yasak idi, ama halkımız o günlerde de, şimdi de “Ulu günlerde, Ulu gecelerde” o nurlu kabirleri ziyaretlerini sürdürmüş.
Dağıstan’ın resmi idarecilerinin bugün de Türk şe- hidlerine layık oldukları şerefli mevkii vereceklerine inanmak istiyoruz. Çünkü bu bizim insanlık ve müslümanlık borcumuzdur.
Kumuk Türkleri ve bütün Dağıstanlılar, mukadderatlarının bahis mevzuu olduğu o buhranlı günlerde yardımlarına koşan aziz Türk kardeşlerim ve Kuzey Kafkasya istiklâli uğrunda şehid düşen kahraman Mehmetçikleri hiçbir zaman unutmayacaklardır.*

Kamil ALIEV

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir