Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana otuz yıldan fazla bir süre geçti ve Güney Kafkasya’daki rakip komşular Ermenistan ve Azerbaycan, on binlerce insanın ölümüne ve yüz binlerin yerinden edilmesine yol açan iki savaş yaşadı.
Şimdi liderleri, Bakü’nün Eylül 2023’te ani bir saldırının ardından Ermeni ayrılıkçılarından geri aldığı, çoğunluğu etnik Ermenilerden oluşan Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesi üzerindeki düşmanlıkları sona erdirmeyi amaçlayan bir barış anlaşması imzalamaya hazır görünüyor.
Erivan’daki bağımsız düşünce kuruluşu Bölgesel Araştırmalar Merkezi’nin başkanı Richard Giragosian, “Bu duyuru, uzun zamandır beklenen ikili anlaşmanın sonuçlandırılması ve imzalanması için gerçek bir fırsata işaret ediyor” dedi.
Bakü ve Erivan, geçen hafta tarihi barış anlaşmasının metnini tamamladıklarını duyurdular , ancak liderlerinin anlaşmayı tam olarak ne zaman imzalayacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Anlaşma, ABD, Rusya, Avrupa Birliği, Türkiye ve İran’ın nüfuz mücadelesi verdiği bir bölgede yıpratıcı bir çatışmayı sona erdirme yolunda önemli bir atılım olarak görülüyor.
Anlaşmaya göre iki komşu ülke resmi ilişkiler kuracak, Erivan, 1991’den bu yana direndiği Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki egemenliğini tanıyacak.
Anayasa Değişiklikleri
Tarafların, Ermenistan’ın 1991 bağımsızlık bildirgesine ilişkin, Erivan’ın bölge üzerindeki toprak iddialarını destekleyen Ermenistan Anayasası’ndaki bölümün kaldırılması konusunda anlaştıkları bildirildi.
Ancak Ermenistan Anayasası’nda değişiklik yapılması için ulusal bir referandum yapılması gerekecek ve bu da anlaşmanın imzalanmasını geciktirebilecek.
Giragosian ise son dakika anlaşmazlığının olmaması durumunda anlaşmanın “Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki diplomasi çıkmazının aşılması için bir şans sunduğunu” savunuyor.
Anayasa değişikliğinin gelecek yılın haziran ayından önce hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Bazı analistler bu konuyu potansiyel bir engel olarak görüyor. Azerbaycanlı siyasi analist Rauf Mirgadirov, bu zaman diliminin muhtemelen barış anlaşmasının yakın zamanda gerçekleşmesini engelleyeceğini söyledi.
Mirgadirov, “Belge, toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınmasını garantilemiyorsa, adı ne olursa olsun, gerçek bir barış anlaşması değildir” dedi.
Kapsamlı bir barış anlaşmasının “birbirlerinin toprak bütünlüğünün koşulsuz tanınmasını gerektirdiğini” söyledi.
Uluslararası iyimserlik
Anlaşma haberi uluslararası alanda iyimserlikle karşılandı.
Washington, Bakü ve Erivan’ı “tarihi bir barış antlaşması” üzerindeki görüşmeleri tamamladıkları için övdü.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 14 Mart tarihli açıklamasında, “Bu, her iki ülke için de Başkan [Donald] Trump’ın daha barışçıl bir dünya vizyonu doğrultusunda onlarca yıllık bir çatışmanın sayfasını çevirme fırsatıdır” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, gelişmenin “Güney Kafkasya’da kalıcı barışın önünü açması gerektiğini” söyledi.
Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, anlaşmayı “Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin tam olarak normalleşmesi ve bölgenin açılması yönünde kararlı bir adım” olarak nitelendirdi.
Erivan ve Bakü’de ise halk, anlaşmaya ilişkin karışık duygular dile getirirken, süregelen güvensizlik ve şüphecilik, barış ve yeni bir başlangıç umutlarını gölgeledi.
İsmini vermek istemeyen bir adam, Erivan’daki RFE/RL Ermeni Servisi’ne “Hiçbir şeyi değiştirmeyecek” dedi. “Hangi anlaşma kağıt üzerindeki sözcüklerden daha fazlası olmuştur ki? Bu neden farklı olsun ki?”
“Barış olursa, halk için şimdiden iyi olacak,” diyen Ermenistan başkentindeki bir kadın, isminin açıklanmasını istemedi. “Savaş olmayacak. Daha iyi olacak.”
Bakü’de yaşlı bir kadın, anlaşmanın kalıcı barışa ulaşması durumunda çok mutlu olacaklarını söyledi.
RFE/RL’nin Azerbaycan Servisi’ne konuşan kadın, “Anneler korkmasın, çocuklar korkmasın” dedi.
Bakü’deki bir adam, Azerbaycanlıların Ermenistan’ın barış anlaşmasına olan bağlılığına pek güvenmediğini söyledi.
“En iyisini umuyoruz ama çok zor” dedi.
Abubakar Sıddık