KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Abdurrahim Tufantoz: BİR DEVLETİN ÖMRÜNDE YÜZ YIL NEDİR?

Abdurrahim Tufantoz: BİR DEVLETİN ÖMRÜNDE YÜZ YIL NEDİR?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
14 0

Türklerin tarihte bilinen ilk devleti Asya Hun İmparatorluğu’dur. Teoman’ın oğlu Mete Han’ın M.Ö. 209 yılında ilk defa sistemli orduyu kurmasıyla Türk devletlerinin tarihi başlamaktadır.
Mete Han orduyu 10, 100, 1000, 10.000 kişilik bölümlere ayırarak bunların başına onbaşı, yüzbaşı, binbaşı ve tümen başılar getirmiştir. Bu teşkilat günümüze kadar süregelmiştir. Hatta bu sistem birçok yabancı orduda da kullanılmaktadır.
Bu durum Türklerin askeri alanda yenilmez olmamasına ve büyük başarılar kazanmasına vesile olmuştur. Mesela 26 Ağustos 1071’de kazanılan Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Sultan Alparslan’ın emriyle Anadolu’da beş devlet kurulmuş, Selçuk Oğullarından Süleyman Şah İznik’i kendine başkent yapmıştı. Bu çabalar sonunda Anadolu yurt edinilmişti. Bu tarih 1075 idi. Bundan sonra anavatan Anadolu oldu. 1308’de Türkiye Selçuklu Devleti yıkılırken birçok beylik teşekkül etti.
Devletleri insan ömrü ile kıyaslayan İbn Haldun’a göre; “devletler doğarlar, büyürler ve ölürler.” Bir devlet ömrünü tamamlayıp tarih sahnesinden çekilirken yerine yeni bir devletin kurulduğunu görmekteyiz. Yaptığım araştırmalar sonucunda Türkiye Selçukluları yıkılırken Anadolu’da 25 Türk beyliği kurulmuştur. Zaman içerisinde bunlardan en kabiliyetli olan ve rüştünü ispatlayan Osmanlı Devleti birliği sağlamayı başarmıştır.
Daha şehzade iken1361’de Edirne’yi fetheden I. Murad bu fethi gerçekleştirirken yeni devletin başkentini de belirlemiştir. Yaklaşık yüz yıl buradan idare edilen Osmanlı Devleti Fatih Sultan Mehmed 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethederek Bizans İmparatorluğu’na son verdi. Bu tarihten itibaren Osmanlı da imparatorluğa dönüştü. Fetihten 4 yıl sonra 1457’de İstanbul yeni başkent oldu. Edirne 96 yıl başkentlik yapmıştır.
Türklerin devlet kurma kabiliyeti çok yüksek düzeyde olduğu gibi toprakları içindeki milletleri de gayet adaletli bir şekilde yönetmeyi başarmışlardır. 23 Milyon kilometrekare yüz ölçüme ulaşan Osmanlı topraklarının genişliğini şöyle izah edebiliriz: Avrupa 10 milyon kilometrekaredir, yani Osmanlı şimdiki Avrupa’nın 2,3 katıdır.
2200 yıldır düzenli ordularıyla tarih sahnesinde yer alan ve Cumhurbaşkanlığı forsunda görülen 16 yıldızla sembolize edilen devletler Türklerin tarih boyunca kurdukları imparatorlukları işaret etmektedir. Bunun yanında 120 küsur devlet ve beylik de kurmuş olan Türkler devletsiz yaşayamamaktadırlar. “3 Türk bir araya gelirse devlet kurar,” düşüncesi bu fikrin en güzel kanıtıdır. Türkler gittikleri her coğrafyada ve yaşadıkları her çağda devlet kurmuşlardır. Mesela diğer milletler ilk çağda nerede yaşıyorlarsa hala orada yaşamaya devam etmektedirler. Çinliler, Hintliler, Araplar, Farslar, Ruslar hakim oldukları sınırların dışına çıkamamışlardır. Fakat Türkler Çin ülkesinden Avrupa içlerine, Mısır ülkesinden Hindistan’a, İran’dan Rusya’ya kadar çok geniş coğrafyalarda ve mutlaka devlet halinde yaşamışlardır.

XIX. yüzyılın sonlarında Avrupa ülkeleri sanayileşmeye başladı ve petrolün önemi ortaya çıktı. Ne zamanki Osmanlı İmparatorluğu’nda petrol yatakları keşfedildi, Medeni Avrupa gözlerini Osmanlı topraklarına çevirdi. 1911’de Balkanlar’daki Hıristiyan halkları bağımsız olmaları için kışkırtan İngiltere, Rusya, Almanya, İtalya, Macaristan, Fransa, Yunanistan gibi devletler, masa başında paylaştıkları Osmanlı topraklarını işgal etmeye başlayınca bunun da adına I. Dünya Savaşı dediler. Balkan harpleri (1911-1912) ile başlayan bu sürece 1914-1918 yılları arasında adına I. Dünya Savaşı denilse bile gerçekte “Osmanlı’yı Paylaşma Savaşı” denilmesi daha doğru olacaktır.
Bu harbin sonunda imzalanması için dayatılan Sevr Antlaşması denilen uyduruk bir belge ile topraklar Orta Anadolu ile sınırlandırılmıştır. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlatmıştır. Kuvay-ı Milliye yani Milli Kuvvetlerin kurulması ile bağımsızlık mücadelesi hız kazanmıştır. Bu yıllarda yedi düvel ile savaşıldı ve hepsine galip gelindi. Gazi Mustafa Kemal 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’ni açarak yıkılmakta olan bir devletin yerine yeni bir devletin kuruluşunu ilan etti. 9 Eylül 1922’de Yunanlıların da İzmir sınırları dışına atılmasıyla 29 Ekim 1923’te devletin adının TÜRKİYE CUMHURİYETİ olduğu dünyaya ilan edildi.
Bugün bizler Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranları görmedik. Yeni devleti kuranlar çoktandır tarih sahnesinden çekilmiş bulunmaktadır. Şu anda Türkiye toprakları o devleti kuranların soyundan gelmekte olan dördüncü kuşağa ev sahipliği yapmaktadır. Böylece tarihte bir kuşağın 25 yıla tekabül ettiği de ispatlanmış olmaktadır.
Büyük dedelerimizin kurduğu devletin topraklarında onların çocukları olarak babalarımız ve sonra bizler ve bizlerin çocukları yaşamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun üzerinden bugün itibarıyla tam 101 yıl geçmiştir. Kutlu olsun…
Abdurrahim Tufantoz

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir