Her bir neslin belirli zorluklarla karşılaştığını, atalarının korkunç açlık, baskı, dünya savaşı gördüğünü ifade eden Tokayev, “Totaliter dönemde ulusal değerlerimizi, dilimizi, zihniyetimizi ve dinimizi neredeyse kaybettik. Bunların hepsi bağımsızlık sayesinde halkımıza döndü. Ancak millet ve ülke olarak hayatta kalabilmek için bugünün ve gelecek nesillerin yeni zorluklara hazırlıklı olması gerekiyor.” diye konuştu.
KÖKLERİMİZİ SAĞLAM TUTMALIYIZ
Mevcut koronavirüs salgını ve buna bağlı krizin, tüm dünyanın benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya olduğunu açıkça ortaya koyduğunu belirten Tokayev, ekonomik, sosyal, çevresel, biyolojik ve diğer tehditlere ek olarak, olumsuz ideolojik virüslerin de dünya çapında yayıldığını kaydederek şu ifadeleri kullandı:
“Küreselleşme çağında ülke, bilinçsizce yabancıların etkisine yenik düştüğünün farkında değil. Başka bir deyişle, tuzağa baskı altında değil, gönüllü olarak, bilincinin zehirlenmesi nedeniyle düşüyor. Bu nedenle, yeni çağın artılarını ve eksilerini tartmanın ve faydalarını özümsemenin yanı sıra, köklerimizi sağlam tutmamız gerekiyor. Ulusal kimliğimizden, kültürümüzden ve geleneklerimizden kopmamak, tüm medeniyetlerin beynimizin kaosu tarafından yutulmayacağının tek garantisidir.”
Başka ideolojilerin etkisi altında hareket edilmemesi gerektiğinin, her bir halkın kendi tarihini yazması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tokayev, ulusal çıkarlar doğrultusunda yazılan şecerenin, gelecek nesillerin bilincini uyandırdığını kaydetti.
Egemenliğin vazgeçilmez parçasının toprak olduğunu, Kazakistan topraklarının ise atalarından miras kalan en büyük hazine olduğunu belirten Tokayev, “Büyük Kazak topraklarını bize kimse hediye bırakmadı. Bizim tarihimiz 1991 ile sınırlı değil. Halkımız, Kazak Hanlığı döneminde de onun öncesi olan Altın Ordu, Türk Kaganatı, Hun, Saka devirlerinde bile bu topraklarda yaşadı, büyüdü. Kısacası milli tarihimizin temeli, kadim zamanlara dayanıyor.” dedi.
Bağımsız Kazakistan sınırlarının uluslararası düzeyde tanındığını, buna kimsenin itiraz edemeyeceğini vurgulayan Tokayev, Kazakistan’ın toprak bütünlüğüne şüpheyle bakan ve komşuluk ilişkilerine zarar vermek isteyen bazı yabancılara hem resmi hem toplumsal olarak karşı koymak gerektiğini ifade ederek, “Milli çıkarlarımızı hem aşla hem taşla korumaya hazır olmamız gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum.” dedi.
Gelecek yıl ülkede yabancılara arazi satılmasına yönelik moratoryumun sona ereceğini belirten Cumhurbaşkanı, “Kazak toprağı asla yabancılara satılmayacak. Bunu artık her vatandaşımızın bilmesi şart” dedi.
ULUSLAŞMA KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ OLAN DİL KONUSUNDA; “HER KAZAKİSTAN VATANDAŞI KAZAK DİLİNİ BİLMELİDİR” sözleri,
Devlet dilinin ülkenin bekası konusunda ne kadar önemli olduğunu, Kazakistan’ın resmi dilinin de Kazakça olduğunu, Tokayev, “her vatandaşın Kazak dilini bilmesi gerektiğinin” altını çizerek ifade etmiştir. Tokayev, resmi dilin yaygın kullanımının, Rusça başta olmak üzere diğer dillerin kullanımının kısıtlandığı anlamına gelmediğini vurgulamıştır.
*Rusya Devlet Duması Eğitim Komitesi Başkanı Vyaçeslav Nikonov ve Rusya Ulusal Kurtuluş Hareketi Siyasi Birliği Başkanı Yevgeniy Fyodorov’un, Kazakistan topraklarının Rusya’dan kiralandığı ve Rusya’nın “hediyesi” sözleri üzerine Kazakistan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu Devlet Duması’nda Birleşik Rusya partisinden milletvekilliğini yapan Vyaçeslav Nikonov’un provokatif sözleri üzerine Rusya’ya nota verdi.
Rus yetkililerin ifadelerini değerlendiren Kazakistan Askeri Akademisi Başkanı Albay Muhtar Serkpayev, Rusya’nın Kazakistan’a karşı hibrit savaş başlattığını beyan ederek, devlet güvenliğinden sorumlu yetkili organların duruma acilen müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Serkpayev, Kazakistan’ın sınırlarını, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumak için gerçek adımlar atılmadığı taktirde, Ukrayna’nın doğusunda olduğu gibi sivil halkın kanının dökülmesi tehlikesinin bulunduğuna dikkat çekti.
Kazakistan’ın demokrasi başarısının devamını diliyorum.
Abdullah Buksur kafkassam