ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, 5 Mart Pazartesi günü güvenlik tehdidi nedeniyle açılmadı. 6 Mart Salı günü de kapalı. Şubat 2013’te Ankara’da bulunan Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğine, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi(DHKP-C) mensubu Ecevit Şanlı tarafından intihar saldırısı gerçekleştirilmiş, vize işlemleri için büyükelçilik binasına gidenlerin giriş yaptığı 2 No’lu kapıda meydana gelen patlamada iki kişi hayatını kaybetmişti. Muhtemelen terör saldırısı korkusu Amerikalıların aklını aldığından, bu nedenden dolayı, Büyükelçiliğin kapalı tutulmasına önlem gerekçesi “güvenlik tehdidi” gösterildi. ABD Büyükelçilik binası çevresindeki güvenlik önlemleri artırıldığından sınırlı hizmet veriliyor. ABD elçilik kaynakları; kendilerine terör saldırısı ile ilgili bilgi notunun Türk istihbarat birimlerinden geldiğini söylemelerine karşın, Ankara Valiliğinin; “İstihbarat birimlerimize, ABD kaynaklarından gelen, ABD Büyükelçiliği ve vatandaşlarının kaldığı yerlere yönelik terör eylemi yapılabileceğine ilişkin istihbari bilgiler” açıklamasını tercih etmesi dikkat çekici. Amerikalılar büyülelçiliği kapatmalarını MİT’den gelen istihbari bilgi notuyla açıklıyor. Türk yetkililer ise ABD hedeflerine yönelik terör saldırısının kendilerine ABD’li kaynaklar tarafından iletildiğini söylüyor. Doğrusuna gelince; her horoz kendi çöplüğünde öter. Burası da bizim çöplüğümüz. Olası terör saldırısı istihbaratı, Türk gizli servisi MİT tarafından, ikili anlaşmalar gereğince ABD’nin, başkent Ankara’da ofisi bulunan FBI ve CIA ajanlarıyla paylaşılmıştır. ABD’nin Suriye de kol kanat gerdiği terör örgütlerine yönelik Türk istihbaratının yaptığı çalışma, Amerikalılara bumerang etkisiyle geri dönmüştür. Besledikleri kargalar gözlerini oymaya besledikleri teröristler de kendilerine saldırmaya başlamıştır.
Ankara’daki ABD Büyükelçiliği, Pazar gecesi yaptığı yazılı duyuruyla 5 Mart günü konsolosluk hizmetleri verilmeyeceğini belirterek, ABD vatandaşlarına da kalabalık mekanlardan uzak durmaları uyarısında bulunmuştu. Bu uyarı üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla 5 Mart Pazartesi günü sabahtan itibaren terör örgütü IŞİD yapılanmasına karşı Türkiye genelinde IŞİD üyelerini hedef alan polis baskınları düzenlendi. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince yapılan operasyonda IŞİD bağlantısı gerekçesiyle 12 şüpheli gözaltına alındı. Başsavcılık talimatıyla 8 kişi daha hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Samsun’da İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ortak operasyon düzenledi. Samsun’daki operasyonda, arama noktasında durdurulan şehirlerarası otobüste, Irak uyruklu Fernas Hüseyin ve Qusay Taha isimli şahıslar yakalandı. Ardından da bu kişilerle bağlantılı olduğu kaydedilen Omar Shibab Ahmet ve Azhar Abdülkadim Salman gözaltına alındı. Şahıslara ait cep telefonlarına el konuldu.
ABDli ve Türk yetkililer neden topu birbirlerine atıyor? Hatırlarsanız iki yıl önce; 13 Mart 2016’da yerel saatle 18:45’te Ankara Kızılay Güvenpark’ta, otobüs duraklarına yakın bir mesafede gerçekleşen, 2’si saldırgan olmak üzere toplam 38 kişinin hayatını kaybettiği ve 19’u ağır 125 kişinin yaralandığı terör olayı yaşanmıştı. ‘Güvenpark Saldırısı’ öncesinde, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin yine kendi vatandaşlarına yönelik uyarı mesajları yayımlandığı görülmüştü. Güvenpark saldırısı sonrası, hain terör eyleminin 13 Mart 2016’da düzenlenmesi öncesinde, ABD Büyükelçiliği’nin, Ankara için olası terör saldırıları uyarısı yapması kamuoyunda tartışılmış, hatta saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Amerikan istihbaratı tarafından bilindiği iddiaları gündeme taşınmıştı. Kamuoyunda ABD imajının olumsuz etkilenmesi üzerine, ABD Elçiliği yetkilileri; kendilerine Türk makamlarınca iletilen bilgiler üzerine ABD vatandaşlarına uyarıda bulunulduğu açıklamıştı. Bu açıklama Türk emniyet ve istihbarat birimlerini hedef almış, “Türkiye’nin elçiliklere bilgilendirme yapmasına karşın kendi vatandaşlarını uyarmaması” tartışmasını tetiklemişti. Amerikalılar bugünde aynısını yapıyor.
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
