KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ABD, Biden ve Türkiye: sorun S 400 mü?

ABD, Biden ve Türkiye: sorun S 400 mü?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 3 dk okuma süresi
274 0

S-400 meselesi çok ön plana çıkacak. Eğer Senato’da çoğunluk da Demokratlarda kalırsa CAATSA yaptırımları güçlü bir şekilde gündeme gelecektir. Nitekim Cumhuriyetçiler içerisinde dahi böyle bir eğilim vardı ama Trump fren mekanizması olarak işlev görüyordu. Türkiye’ye S-400’ü devreye sokmama hususunda çok yoğun bir CAATSA baskısı geleceği gün gibi ortada artık. Bu nedenle Ankara’nın bu hususta geri adım atmaması halinde en az işlevsel olanlardan daha işlevsel olanlarına dek bu yaptırımlar devreye girebilir. Tabi bu hususta diğer politika alanları da önemli bir belirleyici olacaktır. Bu hususta da özellikle Suriye’de PYD/YPG konusu ön planda olacaktır. Biden döneminde PKK’yı PYD’den soyutlamaya, ayırmaya ve Türkiye’yi PYD/YPG varlığını kabullendirmeye yönelik Pentagon/Dışişleri odaklı ve Kongre destekli hamleler de olacaktır. Doğu Akdeniz/Kıbrıs konusunda Trump dönemine de paralel bir şekilde Türkiye’ye baskı uygulanmaya devam edecektir. Fakat Kıbrıs konusunda BM gözetiminde yeni bir müzakere süreci başlatılması yönünde bir baskı uygulanması Demokrat iktidarın hamlesi olabilir. Çin konusunda Trump’a oranla daha yumuşak bir çizgi izlemesi olası olan Biden yönetiminin Rusya hususunda ise daha sert bir çizgide olacağı ve bu bağlamda da Türkiye-Rusya İlişkilerini de işbirliği iklimini gözaltında tutacağı da kesin gibi. NATO konusunda Trump’a oranla Avrupa ile ilişkileri tamir etme ve Avro-Atlantik bağları tamir etme yönünde hamleler yapacağı kesin gibi görülen ABD’nin Türkiye’yi de NATO müttefiki olarak Avrasya (Karadeniz) bağlamında kullanmak isteyeceği ve bu nedenle hem Rusya bağlantısı hem de daha önce bahsettiğim üzere S-400 meselesini Avro-Atlantik bağlantısı ve ABD silah sektörü lehine halletmek isteyeceği gün gibi ortadadır. Yeni dönemde ABD’nin daha açılımcı ve diplomatik anlamda müdahaleci bir rolü olacaktır. Zira Demokratlar diplomasi ve örgütleri kullanma hususunda maharetlidir. Neo-Liberal kurumsalcı bir bakış açısıyla barışçıl hegemonya yaratmaya yönelik hamleler gelecektir.Türkiye, kişiden kişiye etki olanaklarını geri plana iterek, dışişleri bürokrasini ve hatta ordular arası bürokrasiyi ve çok taraflılığı gündemine almalıdır.
Göktürk Tüysüzoğlu

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir