KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye’nin gözü Ortadoğu’dan kulağı Balkanlarda!

Türkiye’nin gözü Ortadoğu’dan kulağı Balkanlarda!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 7 dk okuma süresi
348 0

Ortadoğu savaşın eşiğinde değil tam ortasında. Türkiye adı konulmadık bir savaş veriyor. 1. Dünya savaşında Osmanlı İmparatorluğunu tasfiye etmeyi kararlaştıran İngiltere, izlediği politikalarla İttihatçı paşaları Alman emperyalizminin kollarına itmişti. Almanlar imparatorluğa Osmanlı değil Enverland diyordu. Enver Paşa’da Osmanlı Erkan-ı Harbiye’sini Alman mareşallerle doldurmayı marifet saymıştı. Alman subaylar öncelikle kendi ulusal ve dini çıkarlarını gözettiklerinden başımıza gelmeyen kalmadı. Savaş bittiğinde yurt dışına kaçan İttihatçılar başta Talat Paşa olmak üzere, İngilizlerle görüşmeye çalıştılar. Alman ve Bolşevik istihbaratları İngilizlere yanaşmaya çalışan İttihatçıları, Ermeni tetikçilerle infaz etti.

ABD’nin günümüzde Türkiye karşı izlediği jeopolitik strateji tıpkı İngiltere’nin 1. Dünya savaşında Osmanlı Devletine karşı izlediği politikayı anımsatıyor. İngiltere nasıl parçalamayı ve tasfiye etmeyi kafasına koyduğu Osmanlı idaresini, Avrupa’da askeri rakibi Almanlarla ittifak mecburiyetinde bırakmışsa, Amerika’da Irak ve Suriye’de kendisine rakip gördüğü Türkiye’yi Rusya ile ittifaka zorluyor. Bunun anlamı şu; Türkiye’yi her an gözden çıkarabilir ve askeri müdahalede bulunabilir. Yeni Söz gazetesinin, haberine göre, 1 Haziran 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanlar Kurulu aldığı bir kararla NATO’ya “Türkiye’ye müdahale izni” vermiş. Gazete haberinde, “FETÖ’cü yazarların o dönemdeki analizler incelendiğinde 15 Temmuz’u yapan hainlerin de bu karardan cesaret aldıkları ortaya çıktı.” diye yazdı. Erdoğan ve Hükümetin NATO’ya Türkiye’ye müdahale etmesi için aldığı kararın hala yürürlükte olduğunu öne süren gazete, bu kararın derhal kaldırılması gerektiğini ifade etti. (Bkz. http://odatv.com/darbeye-zemin-hazirlayan-kararin-altinda-erdoganin-imzasi-mi-var-0411161200.html )

ABD’nin Türkiye’yi tecrit etme politikaları genellikle askeri tasarruflarla sürdürülüyor. Suriye’de kendisine PYD/YPG’yi askeri müttefik belirleyen ABD, verdiği sözde durmadığı gibi Menbiç’te YPG yığınağını her gün tahkim ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye ve ABD’nin Menbic konusunda anlaştığı iddialarını doğrulamadı. IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun sözcüsü Amerikalı komutan John Dorrian, ABD ile Türkiye arasında Münbiç mutabakatına varıldığına dair iddialarla ilgili, böyle bir anlaşmayı teyit edemeyeceğini belirtti. Son olarak Rakka operasyonuna hazırlık yapan ABD, Türkiye’ye “Ya PYD’yi kabul edin ya da operasyonun dışında kalın” dedi. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Adrian J.T. Rankine-Galloway’da Suriye sınırında siviller için ‘güvenli bölge’ oluşturulması konusunda Türkiye ile birlikte çalışmadıklarını söyledi. ABD, Irak ordusunu Musul sonrasında Türkiye’ye ile savaşa hazırlıyor. Nitekim İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesinin deneyimli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, bugünkü yazısında Musul operasyonu üzerinden Türkiye-Irak ilişkisini analiz etti ve savaş çıkabilir öngörüsünde bulundu.

Ortadoğu bu durumda ve Türkiye’nin doğu sınırı sorunlu. Balkanlar şimdilik göreceli bir huzur ortamını teneffüs ediyor gibi. Ancak genel ahval, Balkanların da karışabileceğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır” sözleri, Yunan, Bulgar ve Sırp basınında savaş tamtamları çalıyor diye yorumlandı. Balkan Birliği tesis edilmedikçe bölgede barışın devamı oldukça zor. Konuyla ilgili şu anekdotu yeri gelmişken paylaşayım; “Atatürk, bir gece, Nuri Conker, Tavfik Rüştü Aras ve Asaf İlbay ile sofra sohbeti sırasında Avrupa ile ilgili görüşlerini dile getirdi: “- Bir Balkan Birliği’ne lüzum vardır. Beni bırakınız, partinin (CHP) lideri olarak Balkanlar’da bir geziye çıkayım. Balkan devlet adamları ile konuşayım ve efkar-ı umumiyeyi hazırlayayım. Bir Balkan Birliği kurmalıyız. Dünyanın ufuklarında kara bulutlar görüyorum. Balkan Birliği kurulabilirse, bir Avrupa Birliği’ne yol açılır. Batı devletlerinin de er geç birleşmesine zorunluluk doğar.”
Atatürk’ün gördüğü kara bulutlar ölümünden sonra Avrupa’ya ve Balkanlara kâbus gibi çökmüş, II. Dünya savaşı patlak vermiş ve milyonlarca insan ölmüştü. Yunanistan dâhil olmak üzere Balkan devletlerinin Türkiye’nin düşmanlığını değil dostluğunu istedikleri bir gerçek. İstanbul’da düzenlenen 9. Avrasya İslam Şurasına katılan Kosova İslam Birliği Başkanı Müftü Naim Tërnava, Balkanlarda Osmanlı Devletinin yıkılmasından sonra tüm dini okullar kapandığı için çocukların hazırlanması açısından Türkiye yardımının çok önemli olduğunu, Türkiye’nin Balkanlara daha fazla odaklanması gerektiğini kaydetmişti. Türkiye imkânları ölçüsünde Balkan ülkelerinin talepleri doğrultusunda hemen her alanda sorumluluklarını yerine getiriyor. Doğal afetlerde Türk Kızılay’ını görebilirseniz. Ama Türkiye’nin bu iyi niyetine rağmen karşılığını pek alamadığını da düşünülebilir. Mesela Yunanistan Başpiskoposu İeronimos, Atina’ya cami inşa edilmesi ile ilgili endişelerinin bulunduğunu belirterek, bu konuda acele edilmemesi gerektiğini söylüyor. Cami için tahsis edilen alanı işgal eden aşırı sağcı grubun lideri ise inşaatın başlamasına izin vermeyeceklerini belirtiyor.
https://tr.sputniknews.com/avrupa/201611031025614798-yunanistan-atina-cami-insaat/

Bir başka gelişme de Arnavutluk’tan. Türkiye’nin şikâyeti üzerine Arnavutluk’ta Fethullah Gülen’e bağlı okullar artık Türk bayrağı ve sembollerini kullanamayacak. Arnavutluk Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ülke genelinde Fethullah Gülen cemaati tarafından finanse edilen tüm okullara, Türk bayrağı ve Türkiye’ye dair diğer sembollerin kullanılmasının durdurulması talimatı verildiği bildirildi.

Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir