Ülkemizde iletişim alanında sunulan imkanlar, diğer dünya devletlerine göre daha yüksek seviyede olurken aynı zamanda kontrollü ve disipliner bir şekilde hukuki zemine oturtulmalıdır.
Bugün hür irade ekseninde herkes görüşünü, düşüncesini, fikrini, sevgisini, şikayetini rahat bir şekilde dile getirecek bir konsepte sahiptir.
Türkiye Cumhuriyeti sosyal, demokratik bir hukuk devletidir. Herkes görüşünü beyan ederken çözüm odaklı bir şekilde düşüncesini dile getirdiğinde ülkemiz ve milletimiz açısından büyük kazanım olur. Aksi takdirde ülkemiz aleyhine hareket eden gruplar ve bunların dış bağlantıları için sosyal medya birer art niyet mecrası haline gelebilir.
Son zamanlarda ülke genelinde artan sokak röportajları büyük ölçüde artarken bunların YouTube kanalları üzerinden yayılımı da hızla artmaktadır. Özgür bir şekilde hakaret içermeksizin görüşlerin dile getirilmesi doğru bir adım olurken sürecin hakaret, karalama ve devleti kötüleme hususunda seyralır duruma gelmesi yanlış bir adımdır.
Geleceğe emin adımlar ile ilerlediğimiz ülkemizde provokatif eylemler peşinde olan kişi ve gruplara karşı, iç güvenlik kanunu çerçevesinde kanun ve yönetmelik açısından bir dizi yeni önlemler alınmalıdır.
İçişleri Bakanlığı genelgesi ile sokak röportajları belirli standartlarda tertip edilmesi doğru bir adım olacaktır.
Sokak röportajında vatandaşa söz hakkı verirken muhabir veya sunucu kişinin basın kartı temin etme zorunluluğu olmalıdır. Sokak röportajından önce röportajın gerçekleşeceği yer, sorular ve röportaj sonrası verilerin ilçede kaymakamlık, ilde valilik basın birimleri tarafından izne tabi tutularak tertip edilmelidir.
Aynı zamanda sokak röportajlarında RTÜK kuralları çerçevesinde hareket edecek kanuni bir zemine ve denetime ihtiyaç duyulmaktadır.
Bağımsız, vergisiz, basın kartsız kişilerin sokak röportajı diye provokasyon yapmasına izin verilmemelidir.
Ülkemizde tertip edilen önce güzel çalışmalar ve gayretler, sokak röportajları ile gölgelenmek istenmektedir.
Gençlerin özellikle sosyal medyada aktif olması ve YouTube uygulamaları ile servis edilen yayınlara hızlı bir şekilde erişim sağlaması, aslında ülkemizin iletişim alanında sarf ettiği bir başarıdır.
Fakat bu iletişim özgürlüğü ve iletişim erişimini art niyet ile devleti kötüleme hususunda tertip eden kişi ve gruplar ülke genelinde hızlı bir şekilde artmaktadır. Daha önce gezi eylemlerinin de sosyal medya üzerinden tertip edilen kara-propaganda ile gerçekleştiği ve yeni dış destekli, ülkemiz aleyhine sarf edilecek eylemlerin boyut değiştirip sokak röportajları ile daha kapsamlı bir şekilde toplumun huzur ve sükunetini bozmak için tertip edileceği günden güne görülmektedir.
Bu minvalde sarf edilen sosyal medya çalışmaları ülke bütünlüğünü koruyacak bir şekilde tertip edilmelidir.
Var olan eksiklik veya uygulamada hatalar da sükunet içinde dile getirildiği takdirde elbette devletimiz uyguladığı politikaların sağlamasını yapacaktır. Bu hakikati de göz önünde bulundurarak çalışmalara yön verilmelidir. En önemlisi denetim ekseninde yürüyen bir çalışma denetimsiz ve kontrolsüz bir sürece karşı daha faydalıdır.
İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, İletişim Başkanlığı sürece yönelik daha hassas bir gözlem içerisinde hareket ederek kazanım politikalarımızı artırmalıdır.
Mahmut Sami Mallı
Siyaset Bilimci
