KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Celal RUŞEN: Taliban kalmaya gelmiş

Celal RUŞEN: Taliban kalmaya gelmiş

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
313 0

Son dönemde başladı Taliban şeriatçı teröristlerinin meşrulaştırılması. Kırmızı halılar serildi ayaklarının altına. Müzakere masasına oturtuldular bu ırkçı şeriatçılar. Bükemedikleri eli öpmeye çalıştılar. Ya da bükmek istemedikleri diyelim. Zaten öpmek istiyorlar mıydı bu eli? Bilemem. Fakat bu Mafya dünyasında olur. Siyasette ve kabul görmüş uluslararası temel normlar çerçevesinde terör örgütü, terör örgütüdür. ABD, Rusya, AB ülkeleri, İran ve … yüz yılda müzakere etseler. Yüzlerce anlaşma imzalasalar, Beyaz sarayda, Elize sarayında, Kremlin sarayında, Bakingham sarayında, Saad Abad sarayında ve … yüzlerce kez ağırlansalar da bunları, terör örgütü olduklarının gerçeğini değiştirmeyecektir. Ne değişti 1994 yılından bu yana? Taliban kuruluşundan günümüze ne değişti? şimdiye kadar Afganistanlılara reva görülen katliamlar, idamlar ve zulümlerin yanı sıra yabancı siyasi temsilciler ve gazetecilere yönelik gerçekleştirdikleri terör ve hak ihlalleri karşısında Uluslararası camianın sessiz kalışı ne anlama geliyor. Kapalı kapılar ardında hangi sözler verildi, hangi vaatler edildi. 1979 yılında Humeyni gibi vasıfsız bir kuklanın İran’a girişi ve şeriat yönetimi kurmasını hatırlattı 40 yıl sonra. Fakat bu defa daha açık oldu, daha görünür oldu, daha pervasız ve göz göre göre gerçekleşti bu işgal. 75 binlik silahlı güç karşısında 300 binlik bir resmi ordunu neredeyse birkaç haftada tamamen bozguna uğraması, darmadağın bir biçimde mukavemet göstermeden hem de püskürtülmesi kesinlikle normal değil.
Siyasi otoritenin yok niteliğinde olması mı?
Yoksa zaten kapalı kapılar ardında verilmiş sözlerin tutulması mı?
Hain, yolsuz ve liyakatten uzak devlet adamlarımı mı? Sürecin bu yönde ilerlemesine sebep. Sanırım hepsi
Bu denli açık saçık yol verildi, yol gösterildi ve artık filen tek otorite Taliban.
Ne değişti peki, 1994 yılından bu yana?
Tek değişen Taliban’ın daha tecrübeli ve Şii literatürde Takiyye dediğimiz yani maslahat yönteminin izlemesi.
İdeolojik yapısında, inanç temelinde en ufak bir değişiklik yok. Siyasi isteklerinde de öyle. Politik ilişkilerinde de. Sadece yöntemlerinde tam egemen olana kadar az bir yumuşama söz konusu. Fakat ne kadar sürecek. Ülke düşünürlerden, sanatçılardan, aktivistlerden ve özgürlük sevdalılarından boşalana kadar, ya da sindirilene kadar ya da yok edilene kadar. Yumuşama dediğime de bakmayın tam da bu gün Taliban sözcüsü BBC canlı yayınını arayarak Şeriat kanunlarının yeniden getirileceğinden bahsetti. Başka türlü de düşünülemez.
Obama döneminden başlayan, Trump döneminde devam eden Taliban müzakereleri Baiden döneminde kesin çekilme kararıyla sonuçlandığı zaman esasen bu örgütün yayılmacı politikası ve isteğinin gerçekleşeceğini tahmin etmek hiçte zor değildi. Fakat unutulmaması gereken konu şu bu yayılmacı politika aynen İran örneğinde de olduğu gibi ülke sınırları içinde kalmayacaktır. Bunun aksini düşünmek saflık olur. Her bir şerde hayır var demişler. Uluslararası camianın bir an önce ucuz ve kısa süreli çözümler yerine uzun süreli ve daimi çözümler üretmeli ve fırsat bu fırsat demeli. Bir halkı kendi menfaatleri uğruna feda etmemeli. Çünkü o terör her zaman olduğu gibi kimseyi es geçmeyecek. Eninde sonunda 20 bin kilometre mesafe olsa bile güçlendiği anda saldıracaktır.

Celal RUŞEN
KAFKASSAM- İran Masası Uzmanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir