KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. “1921 Rus-Türk Antlaşmalarına hayır!” Bu taleple Ermenistan’da imza toplamağa başladılar

“1921 Rus-Türk Antlaşmalarına hayır!” Bu taleple Ermenistan’da imza toplamağa başladılar

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 16 dk okuma süresi
335 0

Gelecek yıl Martın 16’da Sovyet Rusya’sı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan Kars Anlaşması’nın 100. yıldönümüdür. Bu bağlamda Ermeniler anlaşmanın iptali için baskın faaliyete geçmişler. Ermenistan’da faaliyet gösteren “Siyasi Lig” isimli örgüt söz konusu antlaşmanın iptali için kapsamlı bir kampanya başlatmıştır. Kampanya hem elektronik imza toplama, hem de diğer toplumsal eylemlerle uygulanacaktır. Ermenistan’ın sağ siyasi görüşlü dört siyasi örgütü- Miras Partisi, Avrupa Partisi, Sasna Tsrer, Tüm Ermeni Hareketi ve Demokratik Anavatan Birliği de kampanyaya destek verdiklerini açıklamışlar. “Siyasi Lig”in temsilcisi Narine Mkırtçyan, Moskova ve Kars anlaşmalarını siyasi gündeme getirmesi ve yürürlükten kaldırılmasının mümkün olacağına inanıyor. Örgütün bildirisinde Moskova ve Kars anlaşmalarının (16 Mart 13 Ekim 1921) Ermeni halkının iradesinin dışında, onun katılımı olmadan “Kemalist Türkiye” ve “Bolşevik Rusya” arasında imzalandığını öne sürdü. Örgüte göre, “Dostluk ve Kardeşlik” Antlaşması ile Kemalist Türkiye ve Bolşevik Rusya işbirliği yaptılar, Ermeni halkının ağır durumunu fırsat bilerek ona tarihi anavatanlarının onda birini bıraktılar.”
Halbuki bu antlaşmaların altında 5 ülkenin Sovyet Rusya’sı, TBMM hükümeti, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ın imzaları var. Kars Antlaşması, Sovyetler Birliği döneminde, birliğin himayesinde bulunan üç cumhuriyet; Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 13 Ekim 1921’de imzalanan antlaşmadır. Kars antlaşmasıyla doğu sınırı kesin olarak çizilmiş, daha önce birçok kez TBMM hükümetini meşgul eden Doğu Cephesi, Ermeni Sorunu gibi durumlar ortadan kaldırılmıştır. Kars Antlaşması TBMM, Sovyetler Birliği, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan adına yetkililerce katılan Kars Konferansı’nda görüşülüp imzalanmıştır. 20 maddeden ve eklerinden oluşan Kars Antlaşması, aslında temel olarak Moskova Antlaşması’nın hükümlerine dayanır. Ama Ermeni Sorunu gibi daha bölgesel ve TBMM’yi daha çok ilgilendiren konuları görüşmek üzere biraz daha detaylandırılmış ve farklı bir antlaşma halini almıştır. Konferansa TBMM tarafından Doğu Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Paşa başkanlığında anlaşmanın görüşüleceği konuları ilgilendiren uzmanlar ve ileri gelenlerin oluşturduğu bir heyet gitmiştir. Diğer ülkelerden de aynı şekilde yetkili kişiler katılmıştır.
Kars Antlaşmasının esas maddeleri şunlardır:
• İstanbul güvenli olduğu sürece boğazda ticaret yapılabilecek
• Azerbaycan Türklerinin yoğun olarak yaşadığı Nahcıvan bölgesine özerklik verilecek
• Batum Gürcistan’a verilecek
• Antlaşma tarafları hiçbir şekilde birbirine zorla antlaşma imzalatmaya çalışmayacak.
• Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’a daha önce verilmiş olan kapitülasyonlar kaldırılacak
• Antlaşma tarafları, antlaşmadaki herhangi bir devletin tanımadığı antlaşmayı tanımayacak
• Her devlet kendi himayesindeki karşı devletin vatandaşlarına iyi davranacak, azınlık haklarını gözetecek

Aslında Ermenıstan resmi kurumlarınca desteklenen “Siyasi lig” isimli örgüt tarihi gerçekleri sahteleştirmekten de geri durmuyor ve verdiği beyannamede vurgulanıyor ki, 1921’de Rus tarafı, önce Kars ve Surmalu illerini Moskova ve ardından Kars antlaşmaları ile Türkiye’ye verildi ve Nahçıvan Azerbaycan’ın terkibinde bırakıldı. Ermenistan Cumhuriyeti Sovyetleştirildi.
İki tarihsel olay – Kemalist Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması ve 1917’de Bolşevik devrimi – topraklar ve sınırlar anlamında Ermenistan üzerinde yıkıcı bir etkiye sahipti.
Bu Rus-Türk anlaşmasının tarihsel ve siyasi hedeflerini ve sonuçlarını değerlendiren ve tarihsel “gerçeklere” değinen “Siyasi Lig”in bildirisinde
“16 Mart 2020’de;
• İmza sahibi ülkeler, bu antlaşmayla Ermeni halkına karşı yapılan soykırım politikasını devam ettirmiş, Ermeniler tarihi vatandan mahrum bırakmış ve topraklarını ilhak etmişlerdir
• Belge insanlığa karşı suç niteliğindedir: taraflar bu belge aracılığıyla Ermeni etnik grubunun büyük bir kısmını gasp etmişlerdir”.
“Siyasi Lig”in temsilcisi Narine Mkırtçyan, Ermenistan Cumhuriyeti’nin Moskova ve Kars anlaşmalarını siyasi gündeme getirmesi ve yürürlükten kaldırılmasının mümkün olacağına inanıyor. Yayılan bildiride daha sonra deniliyor ki , “Siyasi Lig inanıyor ki,
• İç anlaşmazlıklar o kadar aşılamaz olmayabilir ki, bir yıl boyunca kolektif potansiyelimiz ve bu utanç verici anlaşmanın feshedilmesini engelleyebilir;
• Uluslararası toplum, Ermeni nesillerinin birkaç kuşağı için ölümcül hale gelen bu anlaşmaların tarihsel, politik ve yasal sonuçlarının farkında olmalıdır”.
Aslında Ermenilerin bu antlaşma ile ilgili iptal talepleri yeni değildir ve Sovyetler Birliği zamanında da sık-sık dile getirilmiştir. Ermeni siyasi fikrinde, eğer bu gerçekleşse, o zaman Ermenistan Nahçıvan’a, Gürcistan’ın Cavahetiya bölgesine, Türkiye’nin Kars iline otomatik olarak iddialarda bulunacaktır. İlave olarak 1991 Ermenistan Cumhuriyetinin bağımsızlığı ile ilgili Anayasa Bildirgesince iddia olunan “Batı Ermenistan” arazileri konusunu gündeme taşıyacaklar.
16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Barış Anlaşması’nın devamı olarak, Türkiye ile Sovyet Rusya’sı arasında 13 Ekim 1921’de halihazırda Sovyet Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan temsilcilerinin katılımıyla Kars Anlaşmasını geçersiz kılmak için birkaç başarısız girişimin olduğu unutulmamalıdır. 1945’te II. Dünya Savaşı’nı kazanan SSCB Dışişleri Bakanı Vladimir Molotov, anlaşmayı iptal etmek ve bazı bölgeleri SSCB’ye geri döndürmek için Türkiye’nin o zamanki Moskova büyükelçisine talimat vermişti. Konu iki ülke arasında siyasi gerginlik yaratmasına rağmen, daha sonra gündemden çıkarıldı. Rusya’dan bu tür açıklamaların ikinci kez yapılması yakın tarihimizle ilgilidir. Mart 2016’da (anlaşmanın 95. yıldönümü), bir dizi Rus parlamenter, Türkiye’nin 2015 yılında bir Rus askeri uçağını düşürmesi ile ilişkilerin kötüleşmesi nedeniyle anlaşmanın tek taraflı olarak feshedilmesi çağrısında bulunmuştu.
1990 yılında Ermenistan’da henüz Sovyet zamanı yeni parlamento seçilenden sonra da bu konu bazı milletvekillerinin önerisi ile parlamento gündemine taşınmıştır. Ermenistan Milli Meclisinde yapılan parlamento konsültasyonunun bazı ayrıntılarını bakarsak, göreceğiz ki, 16 Mart 1921 Rus-Türk Antlaşmasına ilişkin bazı hususları gözden geçirmek için bir grup milletvekilinin talebi üzerine 15 Mart 1991’de Meclis Komisyonu toplanmıştır.
Ermenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan o zaman Parlamento başkanı idi. Olağanüstü parlamento oturumunda Rusya’da yaşayan Rus-Türk antlaşma incelemesinin en aktif destekçisi Ermeni kökenli Yuri Barsegov’un “platformundan” bahsediyor ve gündeme almasına rağmen ” Ermeni halkının kaderi ile ilgili kararı Rusça konuşan bir avukat mı(yani Barsegov mu) verecek?” Oturumda bazı milletvekillerinin bu konuya bakışı ilginçtir. Örneğin, Tigran Kyureğyan’a göre, Ermenistan’la yapılan bu anlaşmayla ilgili antlaşmanın iptal edilmesi … tam tersi, diyebilirim ki, Rusya’ya da yönelik böyle bir hareketimiz hiç hoş karşılanmaz. ” Levon Ter-Petrosyan ise cevabında “ Evet, tam tersi , bizim eylem amacımız Rusya karşıtı faaliyet olmuyor mu? Bugün bu konuyu gündeme taşımak bizim için, ulusumuzun siyasi kaderi için ne derecede önemlidir?”
Taşnaksütyun Partisi Ermenistan Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Temsilcisi Hrayr Karapetyan, “Burada, bugün tartışılan konunun yeterince doğru olduğunu düşündüğüm için bana organizatörler tarafından burada yeterince esaslandırılmış bir tasarıyı okumam istenmiştir ve onu sunmak zorundayım …”-diyor. Ve sunulan tasarı okunduktan sonra Ter- Petrosyan’ın fikri ilgi çekici olmuştu: ” Burada Ermeni Devrimci Federasyonu- Taşnaksütyun Partisinin hazırladığı “1921 Moskova ve Kars Antlaşmalarının Siyasi ve Uluslararası Yasal Değerlendirmesi Üzerine” adlı taslakla ilgili söyleye bilirim ki, bu taslakta siyasi bir gerekçe, yoktur, bu açıdan parlamento gündemine alınamaz. Bu, daha çok Taşnaksütyun’un, organizatörler grubundan olan Ruben Hakapyan’ın ortaya attığı bir belgedir. Bu ne oyundur oynuyorsunuz? . Yabancı bir ülke ile neden alay ediyorsunuz?”. Daha sonra o,”… bu sorunun başlatıcısı, Moskova’da çalışan Koçetkov ve Harutyunyan ile birlikte Galoyan’dı, onlar kasıtlı konuyu buraya kadar getirdiler… Tarihi unuttunuz mu? …” Bundan sonra söz alan önerilen tasarının Ermenistan’ın çıkarları için zararlı olduğunu bildirdiler. Milletvekili Aleksan Hakobyan dedi ki, bu kuşkusuz “KGB programıdır”, bunun malum siyasi güçlerin bir programı olduğuna inandım.
Levon Ter-Petrosyan – “… 70 yıldır Diasporadaki siyasi partilerinin faaliyetleri ağırlıklı olarak bu konuya odaklandı, ancak bu mücadelenin sonuçlarını gördük…
Millet vekillerinden gelen öneriler böyle oldu :
-Bir ulusun kaderiyle oynayamazsın …
– Müttefikin yok
– Burada çok ucuz bir şekilde spekülasyon yapıldı
– Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (Taşnaktsutyun) burada “maceralarla” yaşamakta…
– Paris ve New York’ta portakal yiyen bir Ermeni’nin bize politika dikte etme hakkı yoktur
Ter- Petrosyan ise karalı bir addım attı : “Böyle bir kararı asla imzalamayacağım. Böyle bir maceraya izin vermemek için sonuna kadar savaşacağım çünkü sorumluluğumu hissediyorum”. O zaman bu mesele gündemden çıkarıldı: “Milli Meclis Sekreterliği tarafından bildirildiğine göre, dün itibariyle, yaklaşık 30 milletvekili Rus-Türk anlaşmasını gözden geçirme sorunu da dahil olmak üzere, özel bir oturum için başvurularını geri çektiler”. Və bununla ilgili geniş yazı dönemin Ermenistan basınında yer aldı ( Bkz: Azg, 20 Mart 1991, No.10)
Bu olaydan 30 yıl sonra yeniden Ermenistan’da Rus- Türk Antlaşmasının tartışmaya açılmak için “ Siyasi Lig” denilen örgüt tarafından ortaya atılmakta: “1921 Moskova Anlaşmasına Hayır” sloganı altında -16 Mart tarihli anlaşmanın iptali talepleri duyurulmaktadır. “Siyasi Lig”in Ermenistan’dan da talepleri var. “Ermenistan devlet organları – ulusal görevlerin yerine getirilmesinde öncüllük yapmalıdır , bununla ilgili yasal düzenlemeleri kabul etmelidir , Moskova ve Kars Antlaşmalarını iptali amacıyla uluslararası yasal belgeler hazırlamalıdır ve b.”
Ermenistan basınına göre bu kez hedef yalnız Türkiye değildir. Rusya’ya karşı da ithamlar seslendirilmekte ve Rusya’nın kendisi Türkiye ile aynı kefeye konulur. Deniliyor ki, “1921-1923 yılları arasında Rus-Türk kuvvetleri Ermenilere karşı soykırım yaptılar, 300.000 Ermeni öldürüldü ve 500.000 Ermeni de Doğu Ermenistan”dan sınır dışı edildi.”
16 Mart 2020’den “Siyasi Lig” örgütü tarafından başlatılan ve bazı siyasi kurumlar tarafından desteklenen “1921 Rus-Türk antlaşmalarına hayır!” isimli petisiya devam etmektedir. Petisiyada 1000 kişinin imzası gerekiyor. Bu güne kadar 788 imza vardır. İmza için öngörülülen hedefe ulaşılması mümkün olabilir . Karşıdaki sürüçte Ermenilerin nasıl bir yol izleyecekleri ise ciddi merak konusu. Ermenistan basınında konuya ilişkin görüşlerden bu kanaat oluşmaktadır ki, Ermeniler bu konu ile de Türkiyenin üzerine gelecekler.
Prof. Dr. Gaffar Çakmaklı Mehdiyev

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir