KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ​İran’da akaryakıt zammı protestolarının arkasındaki birikmiş krizler

​İran’da akaryakıt zammı protestolarının arkasındaki birikmiş krizler

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
310 0

Hem içeride hem de dışarıda kriz yaşayan İran rejimi, sadece Lübnan ve Irak gibi milis uzantılarının karıştırdığı ülkelerde protesto gösterileri ile yüzleşmiyor. Artık bastırılmış bir şiddetli iç öfke ile de yüzleşiyor. İran’daki öfkeli protesto gösterilerinin yakıtı, yoksulluk, açlık, işsizlik ve yüksek fiyatlardır.

İran rejiminin karşı karşıya kaldığı her krizde yinelediği argümanlar olan işbirlikçiler, ajanlar ve “Büyük Şeytan” değildir. Yaşananlar bir dış komplo değil tamamen bir iç sorundur.

AFP’ye göre Sircan şehri, en büyük protesto gösterilerine tanık olurken Meşhed (kuzey), Bircend (doğu), Bender Abbas (güney) ve Ahvaz, Abadan, Hürremşehr ve Mahşehr (güneydoğu) gibi diğer şehirlere de yayıldı. Bu da krizin büyük ve sınırlı olmadığını doğruladı. Protestoların fitilini ateşleyen kıvılcım benzin zammı. Ama aslında bu protestolar, Humeyni ile başlayan ve Hamaney ile devam eden Velayet-i Fakih rejiminin iktidarı ele geçirmesinden beri İran halkının mustarip olduğu diğer bastırılmış ve susturulmuş krizlerin sonucudur.

Bu rejim, iktidarını korumasını ve halkını baskı altında tutmasını sağlayan uzantıları olan Besic Güçleri ve Devrim Muhafızları aracılığıyla protestoları güç ve şiddet kullanarak bastırmayı alışkanlık edinmiştir.

Benzin fiyatlarına yüzde 50 hatta belki daha fazla bir zamın yapılması bardağı taşıran son damla oldu. Zira İran’da enflasyon oranı şu anda yüzde 40’ı aşmış bir durumda. Büyüme oranı neredeyse yok gibi, işsizlik oranları yüksek ve boğucu ekonomik yaptırımlara maruz kalıyor. Bütün bunlar devletin hazinesinin boşaltırken ana petrol üreticisi ülkelerden sayılan bir ülkede devletin, işsizlik ve aşırı bir şekilde yükselen enflasyon bataklığında boğulmasına yol açtı.

Benzin zammı ve gelirlerinin yoksul halka verileceği iddiası, zengin hükümetin acziyetini kanıtlayan ve tek yaptığı şeyin sorunu kendi omuzlarından alıp yoksul halkın omuzlarına yüklediğini doğrulayan bir yalandır.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, din adamı kıyafeti içinde bir güvenlik görevlisidir. Bu nedenle İran’daki ekonomik krizi baskı ve tutuklamalar hatta protestocuların hayatlarını kaybetmelerine ya da yaralanmalarına neden olan aşırı şiddet ile çözmeye çalışıyor.

İran’daki protestoların nedeni benzin zammı değil birikmiş krizlerdir. ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran rejimine karşı azami baskı stratejisi gereğince bazı ülkelere vermiş olduğu İran’dan petrol satın alma muafiyetini sona erdirip sert yaptırımları hayata geçirmesi ile bu krizler daha da büyüdü ve ağırlaştı.

İran, ekonomik durgunluk, yüksek işsizlik oranları, rejimin destekçileri arasında yolsuzluğun boyutunun ve yolsuzların oranının artışına karşılık bir de uluslararası yaptırımlara maruz kalıyor.

İran rejiminin nükleer anlaşmayı ihlal eden uranyumu zenginleştirme faaliyetlerini yeniden başlatacağını deklare etmesi ile içerideki kriz daha da büyüdü. Çünkü bu adım, ne içeride ne de kendi ölçüleri ile oluşturduğu coğrafyasında birbirine kenetlenmiş bir topluma sahip değil iken kendisini uluslararası sistem ile karşı karşıya getirdi. Nitekim İran, Ahvaz bölgesinin Arap sakinlerini tehcir edip bölgenin demografisini değiştirdi. Arap coğrafyasının uzantısı sayılan Arap Ahvaz devletini yuttu. Halkına baskı yaptı. Öyle ki yakın bir geçmişe kadar adı Arabistan yani Arapların ülkesi olan Ahvaz’ın cadde ve sokaklarında Arapça konuşulmasını yasakladı.

İran’da Reformcular bile sokakların kendilerine duydukları umudu ve güveni boşa çıkardılar. İran rejiminin bir parçası oldukları ortaya çıktı. Baskıcı, kibirli, en büyük insan hakları ihlalleri, en kabarık insanları kimlik ve inançlarına göre idam etme siciline sahip olan rejimin korosunun üyelerinden ibaret oldukları açığa çıktı.

İran krizi çok büyük ve gittikçe şiddetleniyor. İran rejimi içinde bulunduğu komadan uyanmaz ve gerçeklikten kopuk halinden kurtulamazsa sonuçlar felaket olacaktır. Kriz ne kadar sürerse sürsün kaçınılmaz olarak onun ortadan kalkması ile sona erecekse umarız İran halkı için ağır ve acılı bir kanlı fatura ile sona ermez.
Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir