KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ULUSLARARASI KİTLE PSİKOLOJİSİ SOSYAL POLİTİKALAR VE PROVOKATİF EYLEMLER MERKEZİ (ÜST AKIL)

ULUSLARARASI KİTLE PSİKOLOJİSİ SOSYAL POLİTİKALAR VE PROVOKATİF EYLEMLER MERKEZİ (ÜST AKIL)

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 14 dk okuma süresi
354 0

ULUSLARARASI KİTLE PSİKOLOJİSİ SOSYAL POLİTİKALAR VE PROVOKATİF EYLEMLER MERKEZİ (ÜST AKIL)

(Üst Akıl – Uluslararası Stratejik Araştırma Planlama, Programlama ve Operasyonel Koordinasyon Sistemi )

Üst akıl; ilime ve bilime önem verdiğinden yaşam ve insan arasındaki iletişim trafiğinin psikolojik değerler üzerinden yürütüleceğini keşfetmiştir. Onlar için önemli olan kişi ve grupların inanç esasları, dünya görüşleri ve siyasi tutumları değildir. Beyinlerindeki düşünce ve fikirlerdir. Gelecek vaat ederek ideolojik yapılanmalarla insanların duygularını sömürerek eleman devşirme sanatını icra ederken bu eylemin en önemli stratejik hamlesi toplumsal ve kitle psikolojisinden geçmektedir. Kamuoyunu meşgul edecek, medyayı bir araç olarak kullanarak kışkırtıcı eylemlerle devletlerin gücünü azaltacak provokatörlerin yetiştirilme işlemleri de bizzat sosyologlar ve psikologlar aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Öncelikli uygulama Politik Psikoloji hamlesini gençlerde uygulamaktır. Büyük grupların, kitlelerin ve ulusların birbirleriyle olan ilişkilerini ele alarak bu ilişkilerde rol oynayan psikolojik etmenleri değerlendirmektedir. Bununla birlikte, politik psikoloji büyük gruplar ve uluslarla, bunların liderleri ve liderler arasındaki ilişkilerin psikolojik boyutlarını da incelemektedir. Politik psikoloji, psikolojik kanıları sosyal uygulamaya bağlayan ve psikolojik süreçleri sosyal olaylarla ilişkilendiren bir kaynak olarak görülebilir. Politik psikoloji, psikolojiyi ve toplumu birleştiren bir kesişim noktasıdır. Bir diğer anlatımla, yönetim biçimleri her ne olursa olsun tüm toplum ve topluluklarda, sağlıklı bir yöneten-yönetilen fotoğrafı çekebilmek için, birey, vatandaş, üye, zümre, grup ya da tüm ulus gibi farklı katmanlarda politik psikoloji açısından bilimsel bir çözümleme yapmaya çalışmak gerekiyor. Hele ki, siyaset gibi tüm varlığını “ilişki yönetimi” üzerine konumlandırması gereken bir sahada, bu ilişkileri yönlendirecek, yönetecek, kriz anlarında çözüm sunabilecek olan güç iletişim olduğundan; iletişim ortamının mükemmelliği için, yapılan bu psikolojik tahlil, çözümleme ve değerlendirmelerin etkililiği kaçınılmaz olacaktır. Özellikle seçim takvimleri daraldıkça, bir hayli kızışan ve iletişim yönetiminin reaktif anlayış ve uygulamalarının, çeşitli siyasal aktörler tarafından daha yoğun olarak başvurulan bir teknik olduğu dönemlerdeki siyasal arena, çeşitli iletişim stratejilerinin ve taktiklerinin öneminin daha da arttığı bir dönemdir. Daha farklı ve sıradışı bir deyimle konuyu ele alalım. Korku filmlerinin diğer filmlere nazaran farklı bir yapısı vardır. Filmin başından sonuna kadar her sahnede adından söz ettiren kötü bir ruhun, geçmiş zaman dilimlerinde hedeflediği emellerini gerçekleştirmek için bir beden aradığı görülmektedir. Daha sonra sergilediği azim ve gayretlerle ele geçirdiği bedenin toplum nazarında, hoşgörü ve iyimserlik kalitesini bir fırsat bilip, bedenin içerisindeki hücre yapısından kötü emellerini icra etme girişimini sergilemektedir.
Bu olumsuz gidişatın farkına varan ve süreçten olumsuz etkilenen çevre faktörleri, bu durumu ele alıp, sorun çözmek adına bir hamleye koyulmaktadır. Kısa sürede beden içerisine sinen kötü ruh hayli amacına ulaşmış, içinde tahribatlar gerçekleştirdiği beden yorulmuş, yıpranmış hale gelmesiyle birlikte daha taze, dinç ve dinamik bir beden arama arayışı içerisinde olup, bulduğu anda hemen yeni bedene intikal etmektedir. Hemen akabinde içerisindeki kötü ruhtan kurtulan beden tam özgürlüğe ve refaha kavuştum derken, yine aynı kötü ruhun halk nazarında bıraktığı olumsuz intibaların tesirinde kalarak çevre faktörü tarafından lanetlenerek linç edilmektedir. Kötü ruhtan kurtulan beden ne kendisini ifade edebilir, ne de bir şeyler ispatlayabilir artık. Çünkü lanetlenme işlemi onun yok olma zamanının geldiğinin göstergesidir. Bütün bu olumsuz süreç işlerken kötü ruh yeni ele geçirdiği beden içerisinde süreci izleyerek amacına ve hedefine ulaşmanın, arkada delil bırakmamanın huzurunu bütün hücrelerinde tatmaktadır. Üst akıl yapılarının merkezi de tıpkı kötü ruhlar gibidir. Beden ararlar, bulurlar, kullanırlar daha sonra işleri bittiklerinde farklı bir bedene erişerek; yeni emeller, yeni hedeflere ulaşacak icraatlar koyulurken eski bedenin lanetlenme işleminin gerçekleşmesini oluşturur ve olgunlaştırırlar. Buradaki beden örneği; bazen bir dernek, vakıf, sendika, sivil toplum kuruluşu, özel kuruluş ve kamu kuruluşu, finans lobileri, marjinal gruplar, siyasi partiler ve dini gruplar da olabilir.
Kötü ruh ise; şirket kültürü ile işleyen, üst akıl politikalarını oluşturan mekanizmadır. Kötü ruhun ele geçirdiği bedenler kullanılmakta olup, geçiremedikleri bedenler ise dezenformasyon çalışmaları ile ucube politikalarına maruz kalıp dışlanmaktadır. İnsanlar, zihinleri tek bir noktaya odaklandığında sadece gördüklerinden ibaret sandıkları mutlak gerçeklerin doğruluk esaslarını sorgulamazlar ve kontrol etmezler. Herkes bedeni kötü bir imaj ile tanırken, bedeni bu hale getirip tarumar eden kötü ruhun;
• Kim olduğu?

• Bedenleri nerede ele geçirdiği?

• Bedenleri neden ele geçirdiği?

• Bedenleri nasıl ele geçirdiği?

• Bedenleri ne zaman ele geçirdiği?

• Sorusu asla sorulmamıştır.

• O zaman sormak bize görev olsun.

• Kötü ruhun sahibi kimdir?

• Nerede saklanır?

• Neden saklanır?

• Nasıl saklanır?

• Ne zaman saklanır?

Kötü ruhun sahibi kimdir?

Dünyada savaş çıkaran, bu savaşlardan dökülen kandan haz alan, aynı zamanda hem savaş malzemesini, hem de sıhhiye malzemesini satıp servet üstüne servet kazanan, illet medeniyetin şeytanla ortak protokolü olan, ruhu bozuk, sapkın küresel sermaye yöneticileri ( Üst akıl) dir.

Nerede saklanırlar?

Kökleri tapınak şövalyelerine kadar dayanan ruhlar kuyusu adında gizli bir hücre yapıları var. Her ülkede geçmiş zaman diliminde özellikle birinci ve ikinci dünya savaşları döneminde gerçekleştirdiği hücre yapılanmaları ile dünyanın hemen hemen her ülkesine sızmışlardır. Ruhlar kuyusunun koordinasyonu Orkinos adlı bir sistem ile sağlanmaktadır. Orkinos sistemi, Akdeniz sahasında yer alan metal bir ada gibidir. Üzerinde son derece modern uydu sistem, uçak üssü, roket üssü, deniz altı ve taarruz üssü bulunmaktadır. Her an savaşa hazır bir durumda beklemektedir. Son derece modern teknoloji sistemi ile (ECHALON) aracılığı ile Ortadoğu, Avrupa, Afrika, Asya kıtalarını kapsayan dinleme, izleme, gözleme, fişleme işlemlerini gerçekleştirmektedir. Ayrıca; Avrupa ve Ortadoğu fiber optik internet erişim ağının Akdeniz’ de deniz altında olduğu, Orkinos sisteminin bu fiber optik internet erişim ağına kontak kurabildiği, böylece dünyanın birçok yerinde zaman kaybetmeksizin gerçekleşen bütün iletişim ağına erişip, kendi politikalarının lehine kullandıkları, arkada delil ve şüphe bırakmaksızın bütün iletişim ve haberleşme kayıtlarına birinci elden sahip olduğu, Rusya devletine sığınan eski bir NSA ajanı tarafından yazılı ve sözlü olarak iddia edilmiş olup, aksi beyanat ve yalan haber suçlamasında bulunulmamıştır. ( Öte yandan yeni iddiaların medya ve internet ortamında yayılmasını önleyici hamleler oluşturarak dünyadaki bütün CIA istasyonları ivedilikle bu konuda harekete geçirilmiştir.)
Nasıl saklanır?

Yardımlaşma ve dayanışma çalışmalarında ön planda olarak etraflarına iyimserlik ve hayırsever kimliği altında kamufle olurlar. Hedef; devlete ve hükümete hoş görünmek, muhalefeti hoşnut etmek onların sanatkarlığıdır. Aynı zamanda her alanda AR-GE yaparlar.

Neden saklanırlar?

Deşifre olmamak için saklanırlar. Asıl kimliklerini yalnızca onları görevlendiren bilir. Dışardan bakıldığında sosyal politikalar icra eden bir hayır kurumu yada düşünce enstitüsü vb. yapılar oluşturup, yürütülen sosyal çalışmaların yanı sırada gizliliklerini sağlarlar.
Ne zaman saklanırlar?

Kendilerine verilen rolü, belirtilen zaman aralıklarında, onlara tahsis edilen sahada başarılı bir şekilde icra ettikten sonra ruhlar kuyusunda (üstlerinde) sineye çekilerek saklanırlar.

Ne zaman ortaya çıkarlar?

İleriki zaman diliminde icra edilecek projelerde kendilerine biçilen rolü oynamak için beklenilen, belirtilen, ivedilik gerektiren vakitlerde ruhlar kuyusundan (üstlerinden) günyüzüne çıkarlar.

Nasıl çıkarlar?

Bir tesbih tanesi düşünün. İpi kırıldığı anda imamenin himayesindeki her boncuk tanesi ayrı bir yere dağılır, ne kadar çaba sarf edilirse edilsin mutlaka en az bir tane eksik olduğundan hiçbir zaman eskisi gibi bir araya gelememektedir. Şirket kültürü politikalarının icra edilmesi gerektiğinde Uluslararası Kitle Psikolojisi, Sosyal Politikalar ve Provokatif Eylemler Merkezi ( üst akıl)GLADYO’ yu canlandırır. Tespihin imamesinin sessiz çığlıklar içerisindeki bir haykırışı ile, bütün taneler, kamufle olup gizlendiği yerden acilen imamenin öncülüğünde görünmez bir bağ ile toparlanıp tek vücut halinde hazır duruma geçer ve kendilerine biçilen rolü usta bir aktör gibi oynarlar.

Nasıl bir yapıya sahiptirler?

• Milli duyguları yüksek, manevi duyguları düşüktür. Milli duyguları sömürülmüştür. Manevi duyguları köreltilmiştir.

• Sistemin deşifre edilmemesi için, eleman tahsisi konusunda çok titiz davranırlar. ( eğitim, kültür ve yardım odaklı kurulan yapay cemiyetleri kullanırlar. Elemanların menşei bilgisi buradan temin edilir.)

• Grafoloji ilmi ( yazı inceleme bilimi ) ile teste tabi tutulurlar.

• Zira bu gruplar içerisindeki kişiler milli duyguları sömürüldüğünden, kendilerine münhasır bir ideolojik sistem hayali kurdurulduğundan doğru yolda emin adımlarla yürüdüğü izlenimi oluştururlar.

• Renk ve enerji bilimi testlerine tabi tutulurlar.

• Eğitime ilk başladıklarında isimleri değiştirilir. Hiç kimse nüfus kimliğindeki ismi ile zikredilmez. Her ismin sahibinde oluşturduğu olumlu ve olumsuz telkinler vardır. Bunu bildiklerinden zihin yıkamaya ve yönlendirmeye uyum sağlayan isimleri takarlar.

• Hipno-terapi ile zihinde geçmiş zamana yolculuk yaparak manevi değerlerin zedelenmesi işlemi gerçekleştirilerek, akılcı yöntemlerden mahrum duygusal hayat süren robotlaşmış insan figürünü oluştururlar.

• Poligraf testi ( yalan makinesi ) ile zihin okuma işlemine tabi tutulurlar.

• Telekinezi ile ideolojik fikir aşılama terapisi uygularlar.

• Kontro- terör eğitimi, silah ve patlayıcı madde eğitimine tabii tutulurlar.

• Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, siyaset, ekonomi ve halkla ilişkiler eğitimine tabi tutulurlar.

• Bulunduğu ve bulunacağı bölgenin lehçesini iyi bir şekilde kavramakla birlikte en az iki yabancı dil eğitimine tabi tutulurlar.

Bu eğitim işlemlerinden sonra elemanlar Uluslararası Kitle Psikolojisi, Sosyal Politikalar ve Provokatif Eylemler Merkezi (üst akıl) adına sahada uygulamaya hazır bir silah haline getirilmektedir.
( günümüzde de halen çıplak gözle görüldüğü üzere…)

Araştırmacı Yazar
Serdar BOZDOĞAN

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir