KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye Kırım Taburu’nun Neresinde?

Türkiye Kırım Taburu’nun Neresinde?

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 17 dk okuma süresi
342 0
Türkiye Kırım Taburu’nun Neresinde?
 
Ukrayna ta 17.yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek ve hakiki müttefikidir desem ne dersiniz? Nazım Hikmet’in dedesi dahi Çarlık Rusya’sına başkaldıran Polonyalılar arasındaydı ve Osmanlı’ya sığınmıştı. Aynı coğrafyada bulunan Ukraynalılar için de durum değişmez. İkinci Dünya Savaşının devam ettiği yıllarda ve sonrasında Ukraynalı direnişçiler İstanbul’u mesken tutmuşlar, Sovyet yönetimine Kırım Tatar Türkleri ile birlikte karşı koymuşlardı. Sovyet zulmünden kaçan Ukraynalıların iltica etmek ilk akıllarına gelen ülkelerin başında Türkiye’nin bulunmasına demeli? Türkiye’nin yüzlerce Ukraynalı direnişçi lidere ev sahipliği yaptığı biliniyor. Ukraynalı direnişçilerin bu tercihlerinde tarihi geleneklerin rolü büyük. Çünkü biliyorlar ki Osmanlı İmparatorluğu, hem Çarlık Rusya’sına hem de Prusya Krallığına isyan eden atalarına sığınma hakkı tanımış, onları önemli görevlere atamış. Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/16.12.2013/Ukrayna’da petrol kavgasını Türkiye seyrediyor

Ukrayna’nın Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir nüfus yapısı var. Osmanlı İmparatorluğu’nun bakiyesi topluluklar, günümüzde Türkiye’nin ilgisine muhtaç. Osmanlı İmparatorluğu’ndan kopunca Kırım Tatarları Çarlık Rusya’sının işgaline uğradı. Sovyetler döneminde Stalin, Kırım Türklerini yurtlarından zorla göçe ettirdi, binlercesi göç sırasında hayatını kaybetti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar Kırım Türklerinden lejyon adını verdikleri askeri birlikler oluşturup Rus ordusuna karşı cepheye sürdü. Kırım Türkleri hep öldüler. Almanlar öldürdü, Ruslar öldürdü. Ama asıl ölümleri kendi doğdukları ata ocağından Sovyetlerin kuş uçmaz kervan geçmez Sibirya steplerine, bozkırlarına sürülünce yaşadılar. Şanlı Kırım kanlı kırım oldu. 1954’te Kırım’ın makûs talihi değişmedi.

Kendisi de Ukraynalı ve 1944’te Ukrayna Meclisinin başkanlığında bulunan daha sonra Sovyet Rusya Devlet Başkanı olan Nikita Kruşçev, Kırımı Sovyet Rusya’dan alıp Ukrayna’ya bağladı. Türkiye’de yaşayan kendisi de Kırımlı tanınmış bir aileden gelen Cafer Seydaahmet Kırımer, Kırım Milli Merkezi Başkanı statüsüyle tüm dünya nezdinde bu bağlanmayı protesto etti, Avrupa ülkeleri parlamentolarına telgraflar çekti. Kırım bizi yakından ilgilendiriyor. Jeopolitik ve jeostratejik yani Coğrafi açıdan ilgilendiriyor, tarihi olarak ilgilendiriyor, kültürel bağlarımızdan dolayı ve orada yaşayan yüzbinlerce Kırım Tatarı kardeşlerimizden dolayı ilgilendiriyor. Her şeyden önemlisi komşumuz olarak bizi ilgilendiriyor. Sırtımızı dönebileceğimiz bir yer değil Kırım. Kırım Türklerinin lideri Mustafa Cemiloğlu’nu hatırlayın lütfen, verdikleri mücadeleyi anımsayın. Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/ 21.02.2014/ Ukrayna yanıyor, Kırım Türkleri Ukrayna’dan kopuyor..!

Lafı dolandırmadan baştan söyleyeyim. Kırım yüzünden Üçüncü Paylaşım Savaşı falan çıkmaz. Hele hele Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği’nin karakaşına kara gözüne bakıp hatır için Rusya ile savaşa falan da girmez. Neden mi? Birincisi Ukrayna olaylarında ABD birinci muhatap değil. İkincisi AB üyesi İngiltere ile ABD kökenli petrol tröstleri geçmişe dayalı bir rekabet içindeler. Dolayısıyla Avrupa Birliği ülkelerinin petrol ve doğalgaz ihtiyacını, ABD’li petrol şirketleri karşılayabilir. Bu açıdan bakıldığında AB, Amerika için ballı bir pazar konumundadır. Fakat Türkiye gibi kendi yanında görmeye alıştığı ülkeleri de Rusya’ya kaptırmak istemez. Buna rağmen gözdağı vermek için farklı yöntemler deneyebilir.Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/ 03.03.2014/ Amerika Kırım için Rusya’yla savaşmaz!

Amerika Kırım için Rusya’yla Savaşmaz!” Neden mi? Çünkü Rusya karşısında blok hareket eden bir Avrupa Birliği yok. Almanya dahi daha şimdiden kıvırıyor ve Ruslarla iyi geçinmekten söz ediyor. Ancak ABD’nin 6. Filosu’na bağlı savaş gemilerinin Karadeniz’e doğru yola çıkması da göz ardı edilmemeli. Türkiye, Rusya ile yaptığı enerji anlaşmalarını riske atamayacağı gibi, Rusların nüfuz bölgelerinde yaşayan Türk ve Müslüman unsurların geleceklerini de hesap etmek zorunda. Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/ 04.03.2014/ Kırım’ın anahtarı Türkiye’de!

Kiev’de işbaşına gelmiş olan Rusya karşıtı radikal güçlerin, Kırım Tatarları kartını kullanmak sureti ile Türkiye’yi krizin içinde çekip, Rusya ile karşı karşıya getirmeye yönelik bir provokasyonda bulunabilme ihtimalini Türkiye hep göz önünde bulundurdu. Bu bağlamda dönemin, Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa’yı Ukrayna’daki iç çatışmaları kışkırtmakla suçlaması kesinlikle tesadüf görülmüyor. Demek ki Türkiye kendisine doğru atılan oltanın farkında ve kendisine aynalı sazan muamelesi yapılmasından hiçte hoşnut değil. Sivastopol marşının sözlerini bilenler bu marşın İngiltere, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusya’ya karşı savaştığı 1853–1856 yılları arasında yazılıp bestelendiğini de hatırlayacaktır. Kırım Savaşı Çarlık Rusya’sını Balkanlar, Avrupa ve Akdeniz’den uzak tutma amacını gütmüş, Rusya bu savaşta yenilmişti. Savaş öncesinde İngiliz diplomatlar, Rusların yayılmasına set çekmek amacıyla Türkçe konuşan Türk toplulukların bir mefkûre etrafında ve Osmanlı İmparatorluğunun önderliğinde toplanmasının kendi çıkarları açısından uygun olacağını rapor etmişlerdi. Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/ 28.02.2014/Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım!

Türk Dışişleri; dönemin Bakanı Prof Dr Ahmet Davutoğlu’nun ifade ettiği gibi; “Bir güç, Kırım sorununu bir Tatar-Rus, devamında da meseleyi bir Türk-Rus krizine dönüştürmeye çalışabilir” öngörüsünde bulundu. Küresel kraliyetçilerin bu uluslararası kumpasına düşmemek için azami gayret gösterdi ve şimdi gelinen noktaya bakıldığında bunda başarılı olduğu da ortada. İşte bu nedenle Türkiye, Kırım Türkleriyle paylaştığı gibi Moskova ile olan olumlu ve sağlıklı ilişkilerini bu süreçte Kırım Türklerinin lehine kullanabileceğini düşünüyor. Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/ 17.03.2014/Tatarlar Referanduma gitmeyerek Rusya’yı destekledi mi? Türkiye’nin bu politikasının Amerika’yı nasıl rahatsız ettiği ortada. Türkiye ile Rusya arasında uçak krizine kadar çok güçlü ilişkilerin var olduğuna işaret eden ABD eski Savunma Bakanı Robert Gates, AB ile ABD’nin Rusya’ya Ukrayna krizinden dolayı uyguladığı yaptırımların Ankara’nın yüzünden etkisinin kırıldığını dile getirdi.

Kırım’da yaşayan 300 bin civarındaki Türk nüfusun Türkiye’ye güvenmesinin yanı sıra, Kırımda konuşlu Ukrayna ordusunun Ruslar müdahale etmeden önce, Ruslar haricindeki etnik unsurlara ve özellikle Kırım Tatarlarına olası Rus işgaline karşı direnmeleri koşuluyla, başta ağır silahlar olmak üzere mühimmat ve silah dağıttığı biliniyor. Bazı istihbarat kaynakları; Kırım Tatarlarının 20 binin üzerinde silahlı milisi bulunduğunu ve Rus ordusu ile çatışma durumunda Rus askeri birliklerine ciddi kayıplar verdirebileceklerini belirtiyor. Hatta Kafkaslarda Rus ordusunun takibinden kaçan Çeçen milislerden yüzlercesinin daha şimdiden Kırım’da boy göstermeye başladığı da gelen haberler arasında.

Yani Türkiye’nin ve Kırım Türklerinin rızasını almadan Rus ordusunca Kırım’a yapılacak her türlü askeri siyasi müdahalenin çokta başarı şansı bulunmuyor. Rusya dengeleri gözetmezse, Kırım yeni Suriye olabilir. Dünyanın dört bir tarafından Müslüman Kırım Tatarlarına yardım ve cihad için binlerce İslam savaşçısı gönüllü Kırım’a akın eder, oraları mekân tutar. Afganistan tecrübesi nedeniyle Rusya’nın böylesi bir tehlikeli oyuna kalkışacağına ihtimal vermeyen diplomatik çevreler, Rusya’nın Kırım Türklerinin siyasi, kültürel ve ekonomik haklarının iyileştirilmesi yönünde adımlar atarak sorunu çözmeye çalışacağı değerlendirmesinde bulunuyor. Bkz Ömür Çelikdönmez/timeturk.com/ 13.03.2014/ Avrupa Birliği’nin Kırım’a karşı Kıbrıs kozu!

Türkiye bugüne kadar Ukrayna ve Kırım konusunda Rusya’yı zor durumda bırakabilecek bir adım atmadı. Türkiye’nin Kırım politikası uluslararası dengeleri gözeten bir strateji izliyor. Bir taraftan Mustafa Cemiloğlu vasıtasıyla Kırım’ın Ukrayna’ya bağlı olduğu tezi işlenirken diğer taraftan da Rus yanlısı Kırım Milli Meclisi’nin kararlarına saygı gösteriliyor, Kırım Türklerinin Ruslardan zarar görmemesi için diplomatik temaslar sürdürülüyor. Türkiye’nin Kırım politikasına abanmamasının en önemli sebebi, Kırım Türklerinin demografik açıdan zayıf konumları ve aralarındaki bölünmüşlük. Her Kırım Derneği kendi faaliyet sahasını diğerinden üstün görüyor, dokunulmaz buluyor. Sonuç ortada. Türkiye’den başka sığındıkları ülke olmamasına, Türkiye’den başka destek veren ülke çıkmamasına karşın, bazı çokbilmişlerin Tatarcılık oyununu sahnelemeleri ne yazık ki bir trajedi. Bkz Ömür Çelikdönmez/nokta32.com/04 Haziran 2015 Perşembe/ Seçim öncesinde Kırım Tatarları ve Avrupa’nın geleceği!

Ukrayna destekli Ruslara karşı savaşabilecek Kırım Tatar Taburu daha kurulmadan medya malzemesi oldu. Kırım’ın sivil ablukası karargâhı, Ukrayna’nın Herson bölgesinde Noman Çelebicihan adlı yeni Kırım Tatar taburunun kurulacağını açıklamıştı. Kırım’ın sivil ablukası Koordinatörü Lenur İslâmov, kurulmakta olan Kırım Tatar taburunun Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı olacağını kaydetti. Kırım Taburuna neden Noman Çelebicihan isminin verildiğine gelince? Noman Çelebicihan (1885-1918) Kırım Tatarlarının ünlü lideriydi.

I. Kırım Tatar Kurultayının organizatörlerinden, 1917 yılında kurulan ve 1918 yılında Bolşevikler tarafından düşürülen Kırım Demokratik Cumhuriyeti hükümetinin ilk Başkanı, Kırım, Litvanya, Polonya, Belarus Müslümanlarının ilk Müftüsüydü. Çelebicihan, ayrıca şair ve neşirci olarak tanınıyordu. Yazdığı “Ant Etkenmen” şiiri Kırım Tatarlarının milli marşı olarak kabul edildi. Kırım’da yaşayan tüm halkların eşit haklara sahip olması için mücadele eden Noman Çelebicihan, Bolşevik terörünün kurbanı oldu. 26 Ocak 1918 yılında Kırım’da gözaltına alınan Çelebicihan, aynı yılın 23 Şubat tarihinde Bolşevikler tarafından vahşice öldürüldü ve naaşı Karadeniz’e atıldı.

Kırım Tatar Taburuna kimler katılabilecek? Statüsü ne olacak? Bu sorunun cevabını Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov veriyor. Söz konusu taburda tek millet veya tek din mensupların görev yapmayacak. Tabur üç insan kaynağından kurulacak: Ukrayna’nın anakarasında yaşayan mülteciler, Kırım’da yaşayan ama Rusya ordusunda görev yapmak istemeyen gençler ve sözleşmeli askerler. Bunlar sadece Kırım Tatarları olmayacak. Bu tabur diğer Ukrayna taburlarından yiyecek temini hususunda farklı olacak; alkol yasağı getirilecek ve domuz eti bulunmayan İslam normlarına uygun helal yemek dağıtılacak.

Tabur; Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine, Milli Muhafızlarına veya İçişleri Bakanlığı’na bağlı olabilecek. Rusya vatandaşı eski Kırım Başbakan yardımcısı ATR Tv sahibi işadamı olan Lenur İslamov ise söz konusu taburun NATO formatında , 560-580 kişiden oluşacağını, söz konusu tabura 250 den fazla kişinin katıldığını açıkladı. Refat Çubarov; Türkiye’nin yeni askeri birliğe yardım sağlamasının hedeflenmediğini, Kırım Tatar taburunun yabancı ülkeler tarafından donatılmayacağını özellikle belirtiyor. Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Rus yönetimi Savcısı Natalya Poklonskaya, 21 Ocak tarihinde Rusya’nın TASS haber ajansına konuyla ilgili yaptığı açıklamada, FSB’nin Kırım Tatar taburunun kurulması ile ilgili dava açtığını bildirdi.

Ukrayna-Rusya arasındaki Kırım sorunu devam ediyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Kırım’la ilgili Ukrayna ya da diğer ülkelerle herhangi bir görüşme yapmayacaklarını söyledi. Rusya Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Oleg Salyukov, gerekli olması halinde Kırım’a kara birlikleri de gönderebileceklerini belirtti. Rusya tarafından 2014’te ilhak edilen Kırım‘daki Tatarların manevi lideri, Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu hakkında tutuklama kararı verildi. Akmescit kentindeki Kiev yerel mahkemesi, Rusya‘nın ilhak ettiği Kırım‘a girmesi yasak olan Kırımoğlu hakkında gıyâbi tutuklama kararı aldı.Kırımoğlu, Türkiye’ye bir çok defalar gelerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmüş, destek istemişti. Türkiye’ye yakın bir isim olan Kırımoğlu hakkında tutuklama kararı verilmesi, Rusya ile Türkiye arasında yaşanan krizden hemen sonra olması dikkat çekti.

Türkiye batılı devletlerin ve özellikle Amerika’nın baskısına rağmen Kırım Tatar Taburu’na mesafeli durmayı tercih ediyor. Rusya’nın Suriye ve Orta Asya’da Türkiye’ye yönelik düşmanca politikalarının süreklilik kazanması durumunda, bu konudaki tavrını değiştirebilecektir. Rusya’nın Türkiye’nin Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal ettiği için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen Rus savaş uçağı krizinden sonra gerilen Rusya-Türkiye ilişkilerinin daha da kaotikleşmesi için yangına körükle giden bazı şer odakları, Türkiye’nin Kırım Tatar Taburuna destek verdiği iddiasını gündeme taşımakta gecikmedi. Durumun vahameti üzerine açıklama yapan Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, medyada yer alan Türkiye’nin ‘Kırım Tatar Taburu’ gibi gönüllü birliklere destek verdiği iddialarını yalanladı ve “bu asılsız iddialar üzerine Rus tarafınca yapılan ‘Rusya’nın bir kez daha sırtından vurulduğu’ yönündeki açıklamalar ise son dönemde ülkemize karşı yürütülen kara propagandanın devamı niteliğindedir. Türkiye, Kırım’ın yasadışı ilhakını tanımamıştır ve tanımayacaktır. Kırım Tatarlarının hak ve hürriyetlerinin korunması yönündeki çabalarını da kararlılıkla sürdürecektir” dedi. Bu açıklamanın anlamı şu; ey Rusya! Akıllı ol, dolduruşa gelme, Türkiye’yi karşına alma; yoksa bu savaş Suriye sınırlarından çıkar ta Moskova’nın ortasına kadar gelir….

Ömür  Çelikdönmez

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir