KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye-Ermenistan Sınırının Açılmasının Olası Bazı Stratejik Sonuçları (3)

Türkiye-Ermenistan Sınırının Açılmasının Olası Bazı Stratejik Sonuçları (3)

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 3 dk okuma süresi
368 0

Türkiye-Ermenistan Sınırının Açılmasının Olası Bazı Stratejik Sonuçları (3)

C. Sınır Kapısının Açılması Sürecinin Muhtemel Stratejik Sonuçları Ne Olabilir?

1. Sınır kapısının açılması, Ermenistan’da taviz gibi görülecek ve Ermeni toplumuna öyle sunulacaktır. Toplum da
3. Keza, İran ile rekabete yeni bir sorun eklenecektir. İran Ermenistan`ın kendi elinden alınması girişimine dahi sessiz kalmayacak.

4. Son 24 yılda oluşturulan Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan stratejik hattında özellikle Gürcistan ve Azerbaycan çizgisinde sarsılmalar olacaktır. Özellikle de, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde 2008’deki sorundan daha ciddi ve kalıcı sonuçları olan sarsıntılar yaşanabilir. Çünkü sınırın açılmasına dair yeni bir hamle Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde 2008’de yaşanan güven bunalımında ikinci perde anlamını taşıyacaktır. Daha önceki güven bunalımı her iki tarafın ciddi çabaları ile yeni yeni kapanmak üzeredir. Özellikle de, Rusya ve İran’ın bölgede profil yükseltmeye başladığı bir dönemde, ikinci kez böyle bir şeyin yaşanması Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde daha kalıcı problemler demektir.

Amiyane tabirle bu manzara karşısında şu atasözümüzü hatırlamakta fayda var:

Atılan taş ürkütülen sürüye değmeli. Mevcut şartlarda “Atılan taş ürkütülecek sürüye değmeyecek” gibi görünüyor.

D. Peki Ne öneriyoruz?

Bu noktada Türkiye için bölgesel etkinliğini daha da güçlendirmek için şimdilik şunlar önerilebilir:

Öncelikle, Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan stratejik hattını derinleştirerek güçlendirilmesine davam edilmelidir. Yeni sürecte Ahıska ve Borçalı Türklerine stratejik önem verilmelidir. (ne yapılacağını ayrı bir yazımda yazacam)

İkincisi, bölgede Rusya ile rekabeti yumuşatacak formatların çeşitlenerek devreye girmesi faydalı olur. Bu çerçevede Türkiye-Rusya-Azerbaycan-Ermenistan dörtlüsü ve Avrasya Birliği-Türk İşbirliği Konseyi danışma mekanizması düşünülebilir. Keza bölgesel bağlamda Batı ile işbirliği çerçevesinde Avrupa Birliği-Türk İşbirliği Konseyi danışma mekanizması kurulması da önerilmektedir.(bu konu da yarı ve daha geniş bir yazımın konusu olur belki) Nazim Cafersoy

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir