Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı, Van Milletvekili Nadir Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminde15 Temmuz gecesi İmralı Adası’na fiili bir saldırı olduğunu, helikopterlerle daha değişik silahlarla, ciddi bir fiili çatışma durumunun yaşandığını söylüyor. (Bkz. http://www.imctv.com.tr/hdpli-yildirim-15-temmuz-gecesi-imralida-ne-oldu/ ) Şaşırmadım desem yalan olur. “15 Temmuz gecesi darbecilerin İmralı Adası’nı da vurmayı planladığı hatta Öcalan’ı öldürerek Kürt halkını provoke ederek ayaklanmasına zemin hazırlayacakları basında yer almıştı. Bursa’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, Abdullah Öcalan’ın hükümlü bulunduğu İmralı Adası’nda görev yapan 1 yüzbaşı ve 2 astsubayın, terörle mücadele ekipleri tarafından gözaltına alınması, terör çetesinin Türkiye Cumhuriyetinin temelini dinamitleyecek korkunç eylemi gerçekleştirebilecek kadro ve donanıma sahip olduğunu gösteriyor.” demiştim. Darbe girişiminin üstündeki sis perdesi aralandıkça ileriki günlerde hangi istihbarat kurumunda o gece kanlı çatışmaların yaşandığını da okuyacağımızı sanıyorum. (Bkz. Ömür Çelikdönmez/ 16 Ağustos 2016/ http://www.kafkassam.com/darbenin-fay-hattini-tetikleyecek-fetocu-hucreler.html )
Hükümet, tam gaz darbeci zihniyeti tasfiye etmekte kararlı. Ergenekon dava sürecinde sürek avına çıkanlar şimdi av oldu. Yanlışlıkla av olanlar hakkında adalet er geç elbet tecelli edecektir. Bilgi kirliliğinin ortadan kalkmasıyla aklananlar, umarım mağduriyetlerinin giderileceği adil bir yargılama süreci yaşar. Hukuk herkese lazım olduğu gibi ‘merhamet etmeyene merhamet edilmez’ ilkesiyle birlikte ‘merhametten maraz doğar’ atasözü dengeli bir biçimde ele alınmalı. Bu konuda son söz ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’. OHAL kapsamında yeni Karar Hükmünde Kararname’sini yayımladı. Binlerce kamu çalışanı görevden alındı. Perşembe gecesi yayımlanan üç kanun hükmünde kararnameyle (KHK) birlikte yarısından fazlası Milli Eğitim Bakanlığı’ndan olmak üzere toplamda 40 binin üzerinde kişi kamudaki görevlerinden ihraç edildi.
Bürokrasideki sürek avından bölgedeki diğer ava geçmemizi sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’nin kuzeyinde bir ‘terör koridorunun’ oluşmasına izin verilmeyeceğini vurgulayarak, hem IŞİD’in hem de YPG’nin bölgede etkin olmasının engelleneceğini ifade etmesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin açıklamalarının aksine PKK’nın Suriye kolu PYD’nin Fırat nehrinin doğusuna geçmediğini söylemesi ve ” Fırat’ın doğusuna geçtiklerinin ispatı bizim tespitimize bağlıdır” demesi uluslararası kamuoyunun beklentisinin aksine Türkiye’nin Cerablus operasyonlarının süreceğini gösteriyor. (Bkz. http://www.aljazeera.com.tr/haber/erdogan-hayir-firatin-dogusuna-gecmediler )
İşte bu kararlığı en iyi okuyan medya kuruluşlarından Daily Telegraph gazetesi Ankara’nın YPG’ye katılan İngiltere vatandaşlarını ‘terörist’ olarak tanımladığını ve çatışmalar sırasında karşı karşıya gelinmesi durumunda Türk ordusunun İngiltere vatandaşı YPG’lilere ‘terörist muamelesi’ yapacağından söz ediyor. Daily Telegraph gazetesinin haberine göre; “Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı YPG saflarında savaşan en az 6 İngiltere vatandaşı var. Ankara’dan gelen açıklamalar, NATO üyesi Türk askerinin İngiltere vatandaşlarına ateş açabileceği sinyalini veriyor.
YPG’yle birlikte savaşan 100 civarında ABD’li, Kanadalı, Alman, Fransız ve İsveçli de bulunuyor. Macer Gifford adını kullanan bir yabancı gönüllü, İngiltere’nin Ankara’dan gelen tehditleri ciddiye alması gerektiğini ifade ediyor. Gifford, ‘Buradaki yabancıların büyük kısmı daha önce Irak ya da Afganistan’da görev yapmış eski askerler. Diğerleri ise solcu gruplardan geliyor. Bizi hiçbir şekilde terörist olarak tanımlayamazsınız” diyor. Gönüllülerin yanı sıra YPG’ye danışmanlık yapan İngiliz özel kuvvetleri de Türkiye’nin açtığı ateşin hedefi olma riskiyle karşı karşıya.” (Bkz. http://www.bbc.com/turkce/37253165 ) Suçlarını biliyorlar cürümlerini biliyorlar, başlarına geleceği biliyorlar. Ne de olsa Avrupa kültürü var adamlarda değil mi?
Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde jandarma komutanlığına ağustos ayının başında teslim olan terör örgütü PYD/ YPG üyesi İ.B., PYD’ye nasıl mühimmat yardımı yapıldığını anlattı. 2 yıl önce örgüte katıldığını anlatan İ.B., ifadesinde “ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Almanya ve İtalya uçaklarla 50 bin ton civarında mühimmat yardımı yaptı” dedi. Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kurucu komutanı Albay Riyad Esad ise 2014 yılında ABD tarafından başlatılan “Eğit-Donat” isimli projenin “tuzak” olduğunu, Eğit-Donat” isimli programla “IŞİD’le mücadele” adı altında 15 bin direnişçiye eğitim vereceğini açıklayan ABDnin bu Projesinin, Suriyeli muhalifler içinmiş gibi takdim edildiğini, ancak arka planda PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD için tatbik edildiğini, direnişçiler yerine PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’yi eğittiğini ,‘Eğit-Donat’ programı ile ilgili irtibat kurdukları asker ya da komutan tüm isimlere aleni istihbarat elemanlığı teklif ettiklerini söylüyor. (Bkz. http://www.suriyehaberajansi.com/abd,-8-binden-fazla-pydli-militani-egitti-4083h.htm )
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken: – “Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı?” diye düşünüp şeytana uyarak çalı çırpıyı yakmış. Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev almış. Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlamış tabi. Zavallı eşek can havliyle anıra anıra, çifte ata ata dörtnala koşmaya başlamış. Bu durum karşısında hoca da eşeğin arkasından koşmaya başlamış ve olanca gücüyle bağmış: – “Hey eşek aklın varsa göle koş!” Kıssadan hisse… Ey bu bölgede farklı terör örgütlerinin içinde konuşlanan Amerikalı, Avrupalı kefereler, siz bilmez misiniz ki; ‘ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz’. Korkunun ecele faydası yok! Av başlamıştır, bu bir sürek avıdır. Şimdiye kadar Türkiye’yi av görenlerin avlandığı bir avdır. Ee boşuna dememişler ‘ava giden av avlanır!’
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com
