1- Dilimizi nefret dağarcağına dönüştürdü Safevi-kızılbaş hastalığı. Gözümüzü açtığımızda köy mesçidlerinde “Ömere lanet” feryatları ile tanıştık, Ömerin kim olduğunu bilmeden. Hep nefret dolduruldu bilincaltımıza çocukluğumuzdan beri.
3- Büyük şehirleri de işgal etmişti Safevi-kızılbaş nefreti. Büyük şehirlerde sürü-sürü safevizede leş ve çirkin suratlı, çirkin bağırtılı türkler kafalarını kılıçlayıp, zincirle tepelerine döverek kora biçiminde nefret mersiyeleri söylerlerdi.
2- Dilimizi yalan ve iftira kaynağına dönüştürdü Safevi-Kızlbaş hastalığı. Kerbela yalanına, Necef yalanına, Samire ve Meşhed yalanına, Abbas, Aliakber, Aliasğer, Sekine, Rukayya, Zeynep, … yalanına. Bu adlar nefret çağırdı dilimizde, sahte masumiyet adı altında.
3- Göz yaşlarımızı nefret etmek için akıttı Safevi-kızlbaş hastalığı. Sebebpsiz yere ağlayarak 1400 yıl bundan önceki Arap agresif tarihinin bilinmezlerine nefret ettik. Ağlatark nefret ettirdi bize Safevi-kızılbaş hastalığı ve molla-feodal sınıfı. Çünkü molla-feodal sınıfı bu nefretle propagandasıyla para kazanıyordu.
4- Bu kadar nefret dağarcıkları azmış da Aran-Şirvan ülkesinde “Hasret Edebiyatı” diye hiçbir edebi içeriği olmayan nefret metinleri oluşturarak bizim ataraf pompaladılar KGB casuları. Musikiyle, şiirle estetize edilmiş nefret yolladılar bize radyo dalgalarıyla. Halk Cebhesi adında cahil, bilgisiz sağını-solunu bilmeyen karanlık yayan bir teşkilat nefret ekti çevremizi. Fars, Kürt, Rus, … düşmanımızmış! İçimizi ve dışımızı nefretle öylesine sarmalamışlar ki, nefret karanlğına gömülmüşüz. Töremiz, dilimiz, kalbimiz, gözümüz, nefesimiz nefretle dolu bir toplum durumundayız 500 yıldır. Nefret fışkırıyor varlığımızdan, Tarihsel aymazlığımızla, cehaletimizle bütünleşen nefretimiz bütün beşeriyeti düşman olarak görmektedir. Nefret dağarcığı olan tehlikeli birer yaratıklar olumuşuz. Safevilerden beri insan olduğumuzu unuttuk, unutturdular.
**********************************************************
Bütün törelerimizle, Safevi-kızılbaş nefretiyle, Şirvan Cumhuriyetinden gelen nefret dalgalarıyla, Güney Azerbaycan, Kuzey Azerbaycan, Bütöv Azerbaycan adlarıyla ortaya atılan nerfet ifadeleriyle içimiz sevgiyle doldurarak hesaplaşmalıyız.
Güntay Gencalp
