KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ‘Rusya’nın Türkiye’ye müttefik olarak ihtiyaç duymasının 5 nedeni’

‘Rusya’nın Türkiye’ye müttefik olarak ihtiyaç duymasının 5 nedeni’

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
307 0

Gazeteci yazar ve siyasi yorumcu Rostislav Işenko, Rusya’nın çeşitli nedenlerden ötürü Türkiye ile güçlü ve uzun soluklu bir dostluğa ihtiyacı olduğunu, Moskova’nın Ankara ile bir ittifak kurma yönünde önemli adımlar attığını yazdı.

İşenko, kaleme aldığı bir analiz yazısında Rusya’nın Türkiye’ye bir rakipten ziyade ortak ve müttefik olarak ihtiyacı olduğunu ve bu durumun kendisine birçok avantaj getireceğini belirtti.
Rus yorumcu, Moskova’nın Türkiye’ye müttefik olarak ihtiyaç duymasının 5 nedenini de şöyle sıraladı:

‘İSTANBUL VE ÇANAKKALE BOĞAZLARI’

“Birincisi, (Türkiye’nin müttefik olması halinde) İstanbul ve Çanakkale boğazları Rus donanması için açık olacak. Şu anda Rus gemilerinin Türk boğazlarından geçişini sağlayan uluslararası anlaşmalar her an (ve özellikle kriz halinde) geçersiz sayılabilir. Yeri gelmişken 2015’te iki ülke arasında yaşanan uçak krizinde Rusya’nın düşmanlarının boğazların Rus donanması için kapatılmasını umduğunu ve Ankara’yı böyle bir karara aktif bir şekilde yönlendirdiğini belirtelim.”

‘TÜRKİYE’NİN SADECE KOMŞU DEĞİL, AKTİF BÖLGESEL AKTÖRLERDEN BİRİ OLMASI’

“İkincisi, Türkiye sadece Rusya’nın bir komşusu olmayıp, aynı zamanda aktif bölgesel aktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Rus-Türk birliği, Kafkasya’daki asayiş ve istikrarı garantiliyor, Kırım’ın güvenliğini sağlıyor ve Ukrayna’da Rusya’ya karşı her türlü eylemleri etkisizleştiriyor. Türkiye’nin Rusya ile dost olmaması halinde Moskova, güney sınırlarını güvende tutmak ve Kafkasya’daki güç dengelerini korumak için ülkenin güneybatısında, Kırım’da ve Kafkasya’da askeri varlığını artırmak durumunda olacak.”

‘SURİYE KRİZİNİN GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE ÇÖZÜLMESİ’

“Üçüncüsü, Türkiye ve İran’la ittifak, gelecekte Suriye krizinin güvenli bir şekilde çözülmesini, uzun soluklu bir barışı ve Rusya’nın kendisi için çok önemli olan Ortadoğu’daki varlığını sağlıyor.”
‘NATO’NUN ELİNDEKİ TÜRKİYE KOZUNUN ETKİSİZ KILINMASI’

“Dördüncüsü böyle bir ittifak, NATO’nun ve ABD’nin elinde bulunan, Rusya’yı bloke eden avantajlı coğrafi konum ve Avrupa’nın en güçlü ve savaşabilir ordusu şeklindeki ‘Türkiye kozunu’ etkisiz kılıyor.”

‘KAFKASYA VE ORTA ASYA’DAKİ TÜRKLERİN TÜRKİYE’YE OLAN YAKINLIĞI’

“Beşinci bir nedense, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk halklarının kültürel ve tarihi açıdan Türkiye’ye yakın hissediyor olması. Dolayısıyla ikili ittifak, Hazar Denizi’nden Moğolistan sınırına kadar bulunan topraklar üzerinde etki rekabeti yerine, Ankara’nın bu konuda da Rusya’ya karşı dostane bir politika izleyeceği anlamına geliyor.”

“Peki Türkiye’nin ‘duruma göre’ bir müttefik olmaktan çıkıp sürekli bir stratejik ortağa dönüştürmek için ne yapmalı?” sorusunu soran İşenko, analizine şöyle devam etti:

“Ekonomi alanında işbirliği ülkelerin arasında daha derin ilişkiler sağlayabiliyor, ancak bazı durumlarda bu tür ilişkiler kopabiliyor ve hatta kopması gerekebiliyor. Rusya’nın Türk domateslerinden kolayca kopabildiği gibi Türkiye de her an Rus Kamaz’ların yerine Alman veya ABD menşeili kamyonları tercih edebilir. Yani siyasi gereklilik halinde ekonomik işbirliğine hızlı bir şekilde son verilebiliyor.
Fakat ekonomik işbirliğinin on yıllara ve hatta asırlara uzanabilecek güvenli bir ortaklığı sağlayabilen daha hassas alanları da bulunuyor. Yüksek teknoloji ürünü olan silahları kapsayan askeri alanda işbirliği konusunda Türkiye’ye S-400 hava ve füze savunma sistemlerinin satışı konusunda anlaşmaya varıldığı biliniyor. Bu tür anlaşmalar ülkelerin arasında uzun soluklu bir işbirliği sağlıyor.

Nükleer güç santralleri de on yıllara dönük olarak devreye alınıyor ve ortak ülkelerin arasında sıkı bir işbirliği gerektiriyor. Şu anki formatta en az 50 ile 70 yıl arasında bir süre söz konusu.

‘RUSYA, TÜRKİYE’YE OLAN ENERJİ ARZINI ARTTIRDI’

Etkili bir işbirliği gerektiren üçüncü bir alan da enerji kaynaklarının transferi. Rusya’nın Türkiye’ye enerji arzını arttırdığı görülüyor. Rus doğalgazının Türkiye’ye ihracatı, yılın başından bu yana yüzde 22 oranında arttı. Ayrıca Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin yapımı da sürüyor. Yeni boru hattı, sadece Rusya’nın doğal gaz arzını artırmakla kalmayıp aynı zamanda Rusya’nın Avrupa Birliği’ne (AB) enerji ihracatının istikrarını da sağlayacak.
Yüksek teknoloji ürünü silahlar, nükleer enerji, gaz sevkiyatları ve transiti, Rusya’nın Türkiye ile (ve bu arada İran ile) en aktif biçimde işbirliği yaptığı alanlar olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla ABD’deki histeri de boşa değil.

ABD Ortadoğu’daki müttefiklerini kaybetmişken Rusya, sağlam bir bölgesel ittifak kuruyor ve bu ittifakı uygulamaları önümüzdeki 100 yıl devam edecek olan ticari ve ekonomik anlaşmalarla pekiştiriyor.”

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir