KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Rus askeri istihbaratının (GRU) yeni kuşak silahları Systema ve Nooscope!

Rus askeri istihbaratının (GRU) yeni kuşak silahları Systema ve Nooscope!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 21 dk okuma süresi
450 0

Rusya’nın en büyük istihbarat örgütü GRU; -Glavnoye Razvedyvatel’noye Upravleniye- Rusya Silahlı Kuvvetler Genelkurmayına bağlı askeri istihbarat teşkilatıdır. Daha öncesinde Sovyetler Birliği’nde Kızıl Ordu’ya bağlıydı. Rus Dış İstihbarat Servisi (SVR) genel anlamda ABD’nin Merkezi İstihbarat Servisine (CIA), İngiltere’nin Gizli İstihbarat Servisine (M16) ve Fransa’nın Dış İstihbarat Ajansına (DGSE) benzerlikler gösterir. Rusya Federasyonu’nun Ana İstihbarat Direktörlüğü (GRU) da NATO’daki birçok karşıtları gibi bir askeri dış istihbarat servisidir. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) bir yurtiçi güvenlik ve karşı istihbarat servisidir ve ABD’nin FBI (Federal Araştırma Bürosu), Almanya’nın BfV veya İtalya’nın AISI gibi kurumlarından daha sert olmakla beraber belki biraz benzerlik bulunabilir. Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin gözü ve kulağı kabul edilen Rus askeri istihbaratı (GRU), sadece yerel taktik hedeflerini karşılama kabiliyeti olmadığını aynı zamanda da ulusların kaderini belirleyebileceğini birçok kez kanıtladı. Rus askeri istihbarat subayları, genelde daha az deneyime sahip askerlere danışmanlık yapmakta, eğitimler vermekte ve muharebe sahasında komutanlık etmektedir.(1)
Rus güvenlik servisleri kendilerini savaştaymış gibi algılamakta ve ona göre hareket etmektedirler. Bunun üç nedeni vardır. Bu nedenlerden ilki Batı’nın karşılaştığı herhangi bir aksiliğin dolaylı olarak Rusya’nın avantajına olmasıdır. İkinci neden rollerinin gayet somut olmasıdır: bu servisler sadece istihbarat toplamamakta, aynı zamanda politikaları desteklemekte ve rutin olarak siyasi savaş faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Üçüncü neden ise karşılarına çıkan bir fırsattan yararlanmanın riskten kaçınmaktan daha iyi olduğuna inanmalarıdır. Batı’nın barış zamanı ajansları (gizli servisleri) haklı olarak hatalı eylemlerden kaynaklanacak siyasi ve diğer potansiyel risklerden kaçınırlar. Rus meslektaşları ise daha maceracıdırlar; onlar için bir görevlinin kariyeri açısından risk almaktan kaçınıyor olması, kariyeri açısından uluslararası bir aşağılanmaya neden olmasından çok daha tehlikelidir. Rusların siyasi savaş faaliyetlerinin benzeri olmayan temposu ve görünürlüğünün altında bunlar yatmaktadır. Ruslar kendi belirledikleri nüfuz alanları dahilinde (Baltık devletleri hariç eski Sovyet devletleri) özellikle saldırgandırlar – Ukrayna’da terörist saldırılar düzenlemek, veya Moldova’da siyasi sürece müdahale etmek gibi. Hatta Batı’da bile giderek daha görünür olmaktadırlar. Örneğin, ABD başkanlık seçimlerine müdahale etmişler, Avrupa’yı bölücü yanlış bilgi yağmuruna tutmuşlar ve söylentilere göre Karadağ’da başarısızlıkla sona eren bir darbe sahnelemişlerdir. Putin caydırma, veya en azından bölücülük yapma, dikkatleri dağıtma ve umutsuzluğa düşürme yoluyla Batı’yı kendisini engelleyemeyecek veya engellemek istemeyecek noktaya getirmeyi amaçlamaktır. Rus istihbarat ajanslarının NATO’ya karşı uyguladıkları siyasi savaş faaliyetlerinin birincil amacı budur.
Putin caydırma veya en azından bölücülük yapma, dikkatleri dağıtma ve umutsuzluğa düşürme yoluyla Batı’yı kendisini engelleyemeyecek veya engellemek istemeyecek noktaya getirmeyi amaçlamaktadır. Rus istihbarat ajanslarının NATO’ya karşı uyguladıkları siyasi savaş faaliyetlerinin birincil amacı budur. Bu tür eylemler çoğunlukla hibrid savaş olarak tanımlanmaktır; Rusya’nın stratejik fikirlerinde yaklaşımlardan biri de askeri modeldir. Bu yaklaşım 2013’te önemli bir askeri dergide ‘Voenno-promyshlenny kurer’ Rusya’nın görüşlerini özetleyen makalesi ile bilinen bugünkü Genel Kurmay Başkanının adıyla Gerasimov Doktrini diye tanımlanıyorsa da, aslında bu bir doktrinden ziyade savaşın değişen niteliği ile ilgili bir gözlemdir ve Gerasimov’dan çok önce ortaya atılmıştır. Bu model Kırım ve Donbas Bölgesinde olduğu gibi askerleri konuşlandırmadan önce savaş alanını hazırlamak için kinetik olmayan yöntemler kullanmanın çok önemli olduğunu ileri sürmektedir. Rus istihbarat servisleri Moskova’nın Batı’ya karşı yürüttüğü kinetik olmayan savaşın cephedeki askerleridir. Bu nedenle Putin’in onlara bu denli saygı duyması şaşırtıcı değildir.(2) Rus askeri istihbaratının; açık veya gizli olarak birden fazla savaş vasıtasının belli bir amaç için karmaşık bir biçimde kullanıldığı yeni bir savaş türü Hibrit savaş konusunda, uzmanlığı biliniyor. Hibrit savaşın çok çeşitli, açık veya gizli uygulama vasıtaları mevcuttur. Modern siber savaş yöntemlerinin kara-deniz-hava gibi ülke sınırlaması yoktur ve Hibrit savaş bir ülkenin kara, hava ve deniz sahalarında icra edilebilir. Asimetriktir. Her türlü savaş taktik ve tekniğinin uygulanacağı ‘hibrit savaş harp alanı’nın boyutları sınırlanamaz. Kimilerine göre hibrit savaş, 4. nesil savaştır. Kimilerine göre ise, ‘kirli’ bir savaştır. Bazıları da tanımdan yola çıkarak hibrit savaşı ‘karma savaş’ olarak nitelendirir.(3) Rus askeri istihbaratının hibrit savaşın gereklerine uygun eğitim modeli geliştirdiği söylenebilir. Eğitim sırasında Systema denilen geleneksel Rus dövüş sanatından faydalanılmaktadır.

Rus Savaş Sanatı Systema, 10. yy’a uzanan bir geçmişe sahip. Sadece dövüş tekniklerini değil insanın kendi egosunu kontrol altında tutmasını öğreten bir nefis terbiye metodu. Systema’ın doğuşu; Rusların yaşadığı coğrafyada pek çok bölgede, farklı arazi yapılarında, dondurucu kış soğukları ve boğucu yaz sıcakları gibi çeşitli hava şartlarında savaşmalarına dayandırılıyor. Bu savaşlarda her düşman kendi savaş ve silah stilini de beraberinde getirmiştir. Bütün bu etkenlerin sonucu Rus savaşçılar, son derece yenilikçi, çok yönlü, pratik, ölümcül ve her türlü düşmana karşı her türlü koşul altında etkili “taktik”lerle kombine edilmiş bir stil geliştirdiler. Bu stil, katı kuralları, yapısı veya sınırları (ahlaki sınırlar hariç) olmayan doğal ve serbest bir stildi. Zaman içerisinde Rus Özel Kuvvetleri tarafından rafine edilerek bugünkü modern halini alan ve sürekli gelişmeye devam eden Systema, yakın zamana kadar son derece gizli tutulmakta iken Sovyetler Birliğinin dağılması sonrasında dışarıya açılmaya başlamış ve Vladimir Vasiliev ile Mikhail Ryabko tarafından Rusya dışında öğretilmeye başlamıştır. Hızlı öğrenmek için geliştirilmiş Systema, ezbere dayanmaz. Kalıp tekniklerin ve formların olmadığı bu stil, vücudu bütün olarak görür ve en zorlu durumlarda dahi hayatta kalmayı amaçlar. Bu nedenle dar alanlarda çalışmalardan, kalabalık alanlarda çalışmalara, yer dövüşünden, bıçaklı dövüşe ve çoklu ataklara kadar çok geniş bir yelpazede çalışılır. Systema’da öncelikli amaç kazanmak veya kaybetmek değil, kendini tanımak ve her koşulda hayatta kalmaktır. Bu nedenle Systema’ya “poznai sebia”da (Kendini Tanı) denilmektedir.(4)
Komünistler 1917’de iktidara geldiğinde, tüm ulusal gelenekleri bastırdılar, Sytema hariç. Çünkü Sytema’nın düşman kuvvetler ve bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini keşfettiler. Rus Ortodoks Hıristiyan teolojisinde iyi ya da kötüye giden her şeyin sadece bir nihai amacı olduğuna inanılır. Bu, her insanın kendini anlaması için mümkün olan en iyi koşulları yaratmaktır. Rus Systema’da bu kabullenişten etkilenmiştir ve eğitim aynı hedefi taşımaktadır. Bu nasıl olacaktır? Her bir Sytema katılımcısının, herhangi bir anda yapabildiği kadar kendisinin farkına varması için mümkün olan en iyi duruma getirilmesiyle mümkündür. Rus Savaş Sanatı’nın SYSTEMA olarak adlandırılmasının bir nedeni var. Kişinin hayatını geliştiren eksiksiz bir kavramlar ve eğitim bileşenleri kümesidir. Bu durumda, dövüş sanatı becerisinin kazanılması, bedenin tüm yedi fizyolojik sisteminin ve insani yeteneklerin her üç seviyesinin de fiziksel, psikolojik ve ruhsal işlevini iyileştirmenin bir yoludur. Vücudun dayanıklılık, esneklik, zahmetsiz hareket ve patlayıcı potansiyel ile dolu gerilimsiz olması gerekir. Ruh veya psikolojik durum sakin, öfke, tahriş, korku, kendine acıma, sanrı ve gururdan arınmış olmalıdır. Savaş becerisi, güçlü ve hassas, anlık ve ekonomik, kendiliğinden, zekice ve çeşitli, gerçek bir profesyonelin imzasını taşıyan hareketleri içerir. Systema;, üç bileşenin sinerjisidir ve bir TRUE WARRIOR yani doğru savaşçı oluşturur. Bu üç bileşen; savaş becerisi, güçlü ruh ve sağlıklı vücuttur. Tasavvuftaki nefis terbiyesine ne kadar çok benziyor değil mi? (5)
Rus Systema’nın temel ilkesi yıkıcı, yıpratıcı değil. Amaç, antrenmanınızın ve tutumlarınızın vücudunuza veya sizin ya da ortaklarınızın ruhuna zarar vermemesini sağlamaktır. Systema, vücudunuzu, ruhunuzu, ailenizi ve ülkenizi oluşturmak, inşa etmek ve güçlendirmek için tasarlanmıştır. Systemakısaca “poznai sebia” yani “Kendini Tanıma”dır. Gerçekten kendini anlamak ne anlama geliyor? Sadece güçlü ve zayıf yönlerin ne olduğunu bilmek yeterli değil. Bu iyi ama oldukça yüzeyseldir. Rus Dövüş Sanatında eğitim, sınırlarımızda ne kadar gururlu ve zayıf olduğumuzu bilmek için sınırlarımızı tam olarak görmenin emin yollarından biridir. Systema, yaşamımızın amacını görerek alçakgönüllülük ve berraklıktan gelen ruhaniyetin gerçek gücünü kazanmamızı sağlar. Mikhail Ryabko’nun yeni başlayanlara öğütlerinden biri “İyi bir insan ol ve her şey sana gelecek” Günümüz Rusya’sında bir disiplin olarak, polis ve güvenlik güçleri arasında gittikçe daha popüler. Rusya’nın içinde ve dışında birkaç uygulayıcı tarafından öğretiliyor. Rusya özel kuvvetleri; (Alpha, GRU, Vympel) çoğu zaman Systema ağırlıklı yakın dövüş savaş tarzlarını kullanır. Örneğin, Joseph Stalin’in kişisel muhafızları, Systema’yı uyguladılar. Asıl adı Yosif Vissariyonoviç Çugaşvili olan Stalin sanılanın aksine Rus değil, köyde büyümüş bir Gürcü çocuğuydu. Bir Sovyet gazetesine verdiği demeçte “Yeni ve yenilemez bir insan örneği istiyorum. Acıyı hissetmeyen, yediği yemekten bağımsız olarak hep güçlü kalan türden…” açıklamasını yapmıştı.

Aynı şekilde Sovyet politbürosundaki bilimden sorumlu görevlilerin gündemi bir süreliğine bu olmuştur. Rus askeri istihbaratı; Sovyet lideri Stalin’in tanımladığı ve ordusunda görmek istediği, acıyı hissetmeyen, yediği yemekten bağımsız olarak hep güçlü kalan türden yeni ve yenilemez bir insan örneğini Systema ile yetiştirdiler. Onlardan birisi de Stalin’in yakın koruması, 1911 Kars doğumlu Kürt kökenli Wezire Nadir’di(6). Wezire Nadir Almanlara karşı savaşan bir Kürt. Hukukçu ve şair Nadir savaşta gösterdiği yararlılıktan dolayı Rusya Askeri İstihbarat subaylığına alınmış, çok geçmeden de İran bölüm başkanlığına atanmıştı. Nadir görev yaptığı dönemde Türkler Almanların yanında savaşa girmeyi düşünüyordu. Bu yüzden Alman ordularına Kafkasya konusunda destek veriyordu. Nadir, Kafkasya’ya sızma yapan birçok Alman ve Türk ajanını yakaladı. Bu Rusya için çok stratejik bir başarıydı, çünkü Kafkas ve Karadeniz’den Kızıl Ordu’ya gelen ikmal yollarının korunmasının hayati anlamı vardı. 1 Aralık 1943’te savaştan sonra düzenin korunması için Tahran’da ABD, SSCB ve İngiltere liderleri arasında bir zirve gerçekleştirildi. Bu zirvede aynı zamanda BM’de onaylanmıştı. Ancak Alman istihbaratı Tahran’daki toplantıyı önlemek ve Stalin’e suikast için kapsamlı bir plan hazırladı. Bu dönemde askeri istihbaratın bölüm başkanı olarak Stalin’in ve toplantının korunmasına yönelik çalışmaların başında Nadir vardı. Nadir bu suikast planını deşifre edip sorumlularını yakalayan kişi olarak tarihe geçti.(7)
Systema’nın günümüzde yaşayan en ustalarından Mikhail Ryabko, Stalin’in yakın korumalarından eğitim aldı. Stalin’in ölümünden sonra, Systema, Spetsnaz , GRU ve diğer hükümet kuruluşlarının özel birimleri dahil olmak üzere, riskli görevlerde Özel Kuvvetler Askeri Birlikleri tarafından geliştirilen mücadele tarzı oldu. Bu dövüş sanatında başarılı olmak için kişi üzerinde çalışmak gerekir, çünkü kendini tanımak başkalarını tanımak için ilk adımdır. Karşılaşılan ilk unsurlar, çeşitli psikofiziksel streslerin ilişkili olduğu, bireylerin derhal tehlikeye tepki vermesini engelleyen kendi korkularıdır. Bu savaş sanatının, Soğuk Savaş’tan sonra, Sovyetler Birliği’nin tüm askeri faaliyetlerde aşırı bir gizlilik halini sürdürme konusundaki geleneksel yeteneklerinden kaynaklandığı bilinmektedir. SSCB dağıldıktan sonra, bu savaş sanatı tanındı ve yeniden keşfedildi ve antik köklere rağmen, her öğretmenin ve her uygulayıcının çeşitli askeri ve çağdaş ihtiyaçlarına uyarlandı.
Yine günümüz ustalarından Vladimir Vasiliev, Moskova’daki Systema Karargahı’nın Rus Askeri, Direktör ve Sorumlusu ile Özel Operasyon Biriminin Albayı Mikhail Ryabko’dan yoğun bir mücadele ve derin Systema eğitimi aldı. Mikhail Ryabko, beş yaşından itibaren eğitildi ve on beş yaşından itibaren savaşçı eğitime katıldı. İçişleri Bakanlığı Emniyet Müdürlüğü’nde milis olarak çalıştı ve Bakanın güvenlik görevlilerini eğitti. Rehin kurtarma ekiplerinin, terörle mücadele operasyonlarının ve silahlı cezai yaptırımların taktik komutanıydı. Mikhail, Moskova’da oturuyor, Albay rütbesine sahip ve RF Genel Savcılığına asistanlık yapıyordu. Çok sayıda askeri kampanyada bulundu. Hükümetten ve Rus Ortodoks Kilisesinden birçok madalya ve ödül aldı. Öğrencisi Vladimir, Kanada’ya taşındı ve ilk kez 1993’te Rus Savaş Sanatı okulunu Rusya’nın dışında kurdu. O günden bugüne kadar dünya çapında 40’tan fazla ülkede 600’ün üzerinde nitelikli Rus Dövüş Sanatları Sistemi öğretim görevlisi ve okulunu kişisel olarak eğitti.(8)
Rus askeri istihbaratının bir diğer önemli silahı da ilgililerin 2012’de ‘Questions of Economics & Law -Ekonomi ve Hukuk Soruları’ adlı dergide ‘AE Vaino’ imzasıyla yayınlanan, ‘The capitalisation of the future/Sermayenin Geleceği’ başlıklı makalesinden öğrendikleri, ‘Nooscope’dir. Bu kavramı tartışmaya açan ve bunun Rus bilim insanlarının geliştirmiş olduğu yeni ve farklı bir silah olduğunu belirten ise Rusya Federasyonu başkanlık müsteşarı Anton Eduardovich Vaino’dur. Vaino ‘Nooscope’ kavramı çerçevesinde toplumu örgütlemek ve anlamak için yeni yollardan söz etmişti. Nooscope, yarı mistik ve Rus metafizik geleneğinden beslenen bir kavram olarak değerlendirilmişti. Nooscope, “insanlar arasında, nesnelerle para arasındaki işlemleri tarayan bir aygıt” tanımlamasıyla anlaşılmaya çalışıldı. Günümüzde ekonominin ve genel olarak toplumun geleneksel yöntemlerle yönetilmesi çok karmaşıklaştı. Kaosa dönüştüğü gibi kontrolden çıkabiliyor. Böylesi durumda güç merkezleri iktidarlar bunları düzenlemek ve kontrol etmek için yeni yollar aramalıdır. Bu yönetim sorununun çözümü ise ‘nooscope’ olarak adlandırılan ve küresel bilinçle ve “biyosferdeki ve insan aktivitesindeki değişiklikleri tespit edip kaydedebilen” yeni bir sistemle mümkün olabilir. Yarı-mistik dilin ve akademik jargonun neredeyse imkânsız bir karışımı izlenimi veren bu teorik açılım, aşkınsal felsefe ile çağdaş ekonomik kaygıları uzlaştırmaya yönelik. Nooscope’un kesin tanımını söylemek zor.
“Nooscope, Noosfer’deki değişiklikleri kaydetmek için kullanılan bir cihazdır.” Dahası, “mekansal sensörler” den oluşur ve “görünmez görünür hale getirebilir”. “Yeni nesil banka kartlarından başlayıp” akıllı tozla “biten” Nooscope’un duyusal ağı “, zaman ve mekândaki ortak Varlığı doğrudan tanımlar.” Nooscope, insanlığın kolektif bilincinin incelenmesine olanak sağlayan ilk cihaz. Aslında, “Noo” fikri, Vaino’nun icadı değil, daha önceden bilinen ve çok az şüphelenilen bir kavramdır. 20. yüzyılın başlarında Rus düşünür Vladimir Vernadsky tarafından bir teori olarak geliştirilen “Noosfer”, genellikle insan düşüncesinin alanı, yani insanlığın kolektif bilincidir. Vernadsky, insanlığın kolektif düşüncesinin bir bütün olarak dünyayı etkileyeceği zaman, Noosfer’in Dünya’nın gelişiminin üçüncü aşaması olacağına inanıyordu. Bu açıdan Vaino bir “proaktif yönetim paradigması” temellendirmiş denilebilir. (9) Bizimkilere sorsak ‘Osmanlı tokadı’ var daha ne olsun mu derler? Bu konuda bilim insanlarımıza önemli görevler düşüyor. Spor tarihçisi ve felsefecisi Prof. Dr. Özbay Güven’in bu alanda çalışmalarını kamuoyunda paylaşması temennisinde bulunuyorum.
Bakınız:
1- https://tr.sputniknews.com/savunma/201711061030899007-hayalet-avcilari-rus-askeri-istihbarati/
2- https://www.nato.int/docu/review/2017/Also-in-2017/russian-intelligence-political-war-security/TR/index.htm
3- http://www.stratejikanaliz.com/hibrit-savas-konsepti/
4- http://www.ankaraaikikai.org/103-2/
5- http://www.russianmartialart.com/whatis.php
6-. http://haber.sol.org.tr/serbest-kursu/nedir-bu-stalinden-cektigimiz-ozkan-oztas-haberi-58772
7- http://watekurd.blogspot.com.tr/2010/10/nazilere-kars-savasan-700-kurdun.html
8- https://www.russianmartialart.com/founders.php
9- https://kafkassam.com/rusyayi-bekleyen-gelecek-ya-da-neo-sovyetizmin-lideri-anton-eduardovich-vaino.html

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir