KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Putin Türkiye’yle Neden Barışmak İstiyor?

Putin Türkiye’yle Neden Barışmak İstiyor?

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 8 dk okuma süresi
322 0

Putin Türkiye’yle Neden Barışmak İstiyor?image
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye konusunda yanıldı. Hesapları tutmadı. Bunun göstergesi ise Yunanistan’da yaptığı açıklamadır. Putin, Rusya-Türkiye ilişkileri hakkında “Biz ilişkilerimizi düzeltmek istiyoruz. Bu ilişkiyi bozan biz değildik. Bu konuda açıklamalar aldık ama hiçbir zaman bir özür gelmedi. Sözler yeterli değil. Ama Türkiye ile iletişim içindeyiz. Belli başlı adımlar bekliyoruz.” diye konuştu. Uçak krizinden sonra Türk-Rus ilişkilerinin düzeltilmesiyle ilgili Putin, ilk defa daha önce yaptığı açıklamalardan farklı konuştu. Putin’in Türkiye politikasını değiştirmek istemesinin birkaç nedeni vardı.
İlk başta şunu belirtmemiz gerekir ki Rusya Türkiye’yi yeteri kadar tanıyamamış. Bunun nedeni ise Rusya’nın ‘büyük güç’ paranoyasından kurtulamamış olması ve Türkiye’yi ise ‘kırılgan Doğu ülkesi’ olarak görmesiydi. Bunun yanında birde tarihte saklı olan rekabet yatmaktaydı. Dış politika konusunda Dışişleri Bakanı SergeyLavrov’la istişare içerisinde karar veren Putin, Türkiye politikasındaki kararlarını ise Türkiye’yi yakından bilen Basın DanışmanıDmitriPeskov’a danışarak verdiği söylenebilir. Öyle görünüyor ki iyi derecede Türkçe bilen ve yıllarca Türkiye’de görev yapmış Peskov, Türkiye’yi iyi okuyamamış.
Türkiye’nin halkıyla sorunlarının olmadığını, meselenin mevcut iktidarda olduğunu söyleyen ve Türkiye’ye karşı asılsız suçlamalarda bulunan Putin ve ekibi, Türkiye’nin güçlü devlet ve millet geleneğine sahip olduğunu bilemedi. Ya da inanmak istediklerine inandı, buda yanılmasına neden oldu.
Bu nedenle de Rusya, Türk tarım ürünlerine, turizm sektörüne ve Rusya’daki Türk şirketlerine karşı yaptırım kararı aldı ve yaz aylarına doğru Türkiye’nin ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalacağını beklemeye başladı. Ancak Rusya’nın söz konusu yaptırım kararı Türkiye’de turizm sektörünü olumsuz etkilemiş olsa da en fazla Rusya’nın kendisini etkilemiştir. Tarım ürünlerindeki fiyat artışları, Rus turistlerin Rusya’da tatil yapmak istememesi, Türk inşaat firmalarına ihtiyaç duyulması Rusya’yı olumsuz etkilemeye başladı.
Ukrayna’ya müdahalesi nedeniyle Batı’nın yaptırımlarına maruz kalan Rusya, Türkiye’nin bu yaptırımlara katılmaması nedeniyle, yasaklanmış Batı ürünlerini Türkiye üzerinden ithal etme olanağı kazanmıştı. Türkiye ile olan ticaretini korumuş, sadece Çin ürünlerinin Rus iç pazarını işgal etmesini de bir anlamda dengelemiş oluyordu. Türkiye ile ilişkilerin koparılması bu durumu ortadan kaldırmıştır. Çin-Rus ticareti, Türk-Rus ticaretinden çok daha yüksek olsa da, Türkiye Rusya’nın batı komşuları arasında hala en önemli ticari ortağıdır.
Türk-Rus ilişkileri sadece ticaretle kısıtlı değildi. Türk Akımı doğalgaz projesi de Rusya’nın enerji jeopolitiğinin önemli araçlarından biriydi. Güney Akımı’nın Avrupa tarafından iptal edildiğinde Türk Akımı Rusya’nın enerji politikasının çıkış yolu olmuş, Avrupa ile pazarlığında önemli rol oynamaya başlamıştı. Türk Akımı’nın hayata geçirilmesi Türkiye’nin de menfaatlerineydi. Doğalgaz konusunda Türkiye ile Rusya arasında yürütülen pazarlıklar bitmeden meydana gelen uçak krizi, Türk Akımı’nı rafa kaldırmıştır. Gazprom şirketi Türkiye ile görüşmelerin sürdürülmesini isterken Kremlin bunu bitirmekten yanaydı. Gazprom bir taraftan Almanya ile Kuzey Akım-2 doğalgaz projesinin görüşmelerini sürdürürken, diğer taraftan Avrupa bu projeye karşı çıkıyor, Rusya’nın enerji tekeli olma çabasını kırmak istiyordu. Bunun yaparken, Avrupa üzerinde Rus enerji kaynakları üzerinden tekel haline gelen Almanya’yı da engellemeye çalışıyordu.
Kiev’in Batı yönlü politikasınıcezalandırmak isteyen Rusya, Ukrayna’yı transit ülke olmaktan çıkarmaya çalışmakta ve enerji kaynaklarını Avrupa’ya aktarmak için yeni güzergâhlar aramaktadır. Almanya’nın şartlarına mahkûm kalmamak için Kuzey Akım-2 projesine alternatif arayan Rusya, aynı zamanda güney Avrupa ülkelerini kendisine daha bağımlı hale getirmek istiyor. Bu nedenle Karadeniz üzerinden geçecek olan boru hatları önem taşımaktadır. Romanya’nınhem Moldova nedeniyle Rusya’yla sorun yaşaması hem de AB üyesi olması çerçevesinde bu konuda Rusya’yla işbirliğine gitmesi uzak ihtimal. Bulgaristan ve Yunanistan’da aynı şekilde Avrupa’nın kararları dışında hiçbir şekilde Rusya’nın projelerine katılamaz.Kuzey Akım-2 projesine alternatif olarak geriye bir tek çıkış yolu kalıyor, o da Avrupa kararları dışında daha bağımsız karar alabilen Türkiye. Ukrayna’yla ilişkilerin kısa zaman içerisinde çözüme kavuşturulamayacağını da göz önünde bulundurursak ve Ukrayna’nın transit fiyatlarını iki kat artırmak istediğini de eklersek, Rusya’nın 2019’da bitecek olan Rusya-Ukrayna doğalgaz transit antlaşmasını uzatmak istemediği anlaşılacaktır. Polonya’nın da enerji projelerine dâhil edilmeyeceği bilinmektedir. Dolayısıyla tek seçenek Ankara ile ilişkilerin düzeltilmesidir.
Peki, Rusya Türkiye’ye karşı öne sürdüğü özür, tazminat ve yargılama gibi şartlarından vazgeçer mi? Cevap, hayır! Çünkü Rusya bu şartları öne sürerken ileriyi düşünemeyecek derecede ileri gitti. Putin, bu taleplerinden vazgeçerse halk nezdinde ki saygınlığı zayıflar. Batı’ya karşı mücadele görünümü ve kafa tutması üzerinden popülaritesinidaha da artıran Putin, ne pahasına olursa olsun geri adım atmak istemeyecektir.
Diğer taraftan Ankara’nın Rusya’nın çıkışlarına karşı geri adım atmaması ve bundan sonra da geri adım atmayacağını anlamasıbağlamında Kremlin,tek çözüm yolunun yumuşama olduğunu anlamıştır. IŞİD konusunda ki iddialarının gerçekçi olmadığının anlaşılması ve Şam rejimine verdiği desteğin günümüzde sonuç vermemesi Rusya’nın bazı politikalarının değişmesine neden oldu. Rusya’nın PYD konusunda da hesaplarının tutmaması ve bu konuda Türkiye’nin sözünün dinlenmesi ya da en azından siyasi süreç dışında tutulması Türkiye’nin bölgedeki rolü konusunda farklı düşünmelere neden oldu.
Ancak Rusya dış politikada sadece taktik değişikliğine gitmek istemektedir. Herhangi bir stratejik değişikliğe yanaşmayacaktır. Yani, Rusya ekonomik sorunların çözümü karşılığında dış politika tercihlerinden vazgeçmek istemeyecektir. Putin, halk nezdinde ki prestijini, halkın ekonomik sorunlarından daha önemli görmektedir. Ekonomik gerileme sürecinin durdurulması adına bazı dış politika tercihlerinin yumuşatılması ve Batı ile olan gerginliğin azaltılması gerektiği konusundaki teklifi reddeden Putin, Türkiye ile iyi ilişkiler karşılığında kendi saygınlığından vazgeçmez.
Putin’in Türk-Rus ilişkilerinin düzeltilmesini istedikleri konusundaki açıklamasının arkasında ciddi nedenler var olmakla birlikte, bu ilişkilerin düzeltilmesine yönelik adımların Türkiye tarafından atılmasını istemektedir. Sabir Askeroğlu Rusya uzmanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir