KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Putin katkılı yeni çözüm sürecinde Türkiye’nin yol haritası ne olmalı?

Putin katkılı yeni çözüm sürecinde Türkiye’nin yol haritası ne olmalı?

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 15 dk okuma süresi
311 0

Türkiye milli birlik ve beraberlik ülküsüne zarar vermeden yarım kalan hesaplarını görmeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda fiyaskoya dönüşen ve ülkemizin güvenliğini tehdit eden çözüm süreci yeniden gündemde. Bir farkla. Önceki atraksiyonda arabuluculuğa soyunan üçüncü ülke bir Avrupa devletiydi. ABD ellerini ovuşturarak onayladığını yedi düvele ilan etmişti. Çözüm süreci bir dayatmaydı. Türkiye güvenlik tehdidini bertaraf etti, masayı yeniden kurdu ve şimdi kartı kendisi dağıtıyor. Kandil bu süreçte devre dışı. Yurt içinde kamuoyunun tepkilerini göğüslemek hiçte kolay olmayacağından bu işin vebali Putin’e ait. Yeni çözüm sürecimiz Putin katkılı. Ruslar Türkiye ile Suriye Kürtlerini bir aya getirme misyonunu üstlenmeye gönüllü olduklarını her platformda ifade ediyor.
Türkiye’nin komşu Kürtlerle arası hemen her dönem iyi oldu. Sınırlarımızın ötesindeki Kürtler hasım değil hısımdı. Bunu bildikleri için komşu ülkelerdeki Kürt topluluklarının, yaşadıkları ülke rejimleriyle başları derde girdiğinde sığınmayı düşündükleri ilk ülke hep Türkiye’ydi. Çünkü Türkiye, resmi ve gayri resmi kanallardan bu akraba topluluklarla diyalogunu hiç koparmadan sürdürdü. Günümüzdeki Irak ve Suriye Kürtlerinin Türkiye için ne anlam ifade ettiklerini bilmeden Kürt meselesinin bölgede yol açtığı ve açacağı tsunamileri göğüslemek mümkün mü? Türkiye; İngiliz ve Fransız istihbaratının kışkırttığı Şeyh Said, Ağrı Koçgiri ve Dersim isyanlarıyla boğuştuğu yıllarda, Irak Kürtlerinin İngiliz sömürge güçlerine karşı Barzani ailesinin önderliğinde başlatılan isyanları ve İran’da 22 Ocak 1946’da kurulan Sovyet destekli Mahabad Kürt Cumhuriyetini yakından takip etti.
Demek istediğim Azerbaycan, İran Irak ve Suriye’de Türkiye’nin de Kürt kartı vardır. Kim ne derse desin Irak’ta ‘KDP’ Suriye’de ‘PYD’ Türkiye’nin Kürt kartıdır. Barzanîler; Siirt’in Şirvan kazasından 18. yüzyıl sonlarında Irak’taki İmadiye kazası yakınlarında bulunan Barzan bölgesine göç etmiş Arap asıllı bir ailedir. 1932 sonrasında Barzan ailesi Türkiye Cumhuriyeti ile ters düşmemeye özen göstermişti. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi başkanı Mesud Barzani’ye Turgut Özal döneminde kırmızı pasaport tahsis edilmişti. Kırmızı pasaport/Diplomatik pasaport, Dışişleri Bakanlığı ile yabancı memleketlerde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilik ve Konsoloslukları tarafından veriliyor.(1)
Rusya, İran ve Türkiye’nin anlaşması, Suriye’nin de onayıyla oluşturulan çatışmasızlık bölgeleri, Suriye barışında önemli bir adım. Suriye yönetimi; PYD başta olmak üzere diğer Kürt gruplarıyla dirsek temasında. Türkiye’nin PKK’nın yavru örgütü ilan ettiği PYD; Moskova’da temsilcilik açtı. PYD kabul etsekte etmesekte Suriye’de kilit örgüt. Bir bakıyorsunuz Suriye rejimi ile kol kola, bir bakıyorsunuz ABD ile aynı yatakta, bir bakıyorsunuz İranlı gönüllülerle görüşüyor, bir bakıyorsunuz Rusya’da temsilcilik açıyor. Çok yakın zamana kadar eski eş başkanları Salih Müslüm Ankara’dan çıkmıyordu. ABD, yarım yüzyıllık müttefiki Türkiye ile ilişkilerini kopartmak pahasına YPGyle yaptığı askeri ve siyasi ittifakını terör örgütü IŞİD (DAEŞ)’e mücadele eksenine oturttuğunu söylüyordu.
Hatta bu amaçla Suriye ve Irak’ta konuşlanan küresel şer odağı sömürgeci ABD Suriye’de çoğunluğunu YPG’nin oluşturduğu Kürt Demokratik Güçleri’ne silah teslimatını başlatmıştı. ABD’nin YPG’ye gönderdiği silah envanterinde ağır makinalı tüfekler ve zırhlı araçlar var. Bölgemizde ortalama insanın aklına mukayyet olmakta zorlanacağı bir süreç yaşanıyor. Örneğin Rakka’ya operasyon hazırlıklarını yürüten ABD’nin bilgisi dahilinde YPG’nin, DEAŞ ile Rakka konusunda anlaştığı ve DEAŞ militanlarına Rakka’dan çıkmaları için koridor açtığı ortaya çıkmıştı. YGP ve DAEŞ terör gruplarının bölgede konuşlu ABD’nin Deltaforce ve Blackwater unsurlarıyla dolaysız irtibatları, bu anlaşmanın mimarının ABD olduğunu göstermişti. Ancak bu anlaşmayı Ruslar onaylamamış, Rakka’dan çıkmaya çalışan DAEŞ konvoyunu imha etmişlerdi.(2)
Türk Silahlı Kuvvetleri; IŞİD ile mücadele kapsamında Peşmerge’yi eğitti. Bu kapsamda; Irak’ın Kuzeyindeki dört farklı bölgede iki yılı aşkın süre Peşmergelere; meskun mahallerde muharebe, El Yapımı Patlayıcı (EYP) ve EYP ile mücadele, Tanksavar, ağır makineli tüfek, havan, topçuluk, ileri gözetleyicilik ve ilk yardım eğitimleri verildi. Peşmergeye belirli seviyede malzeme, teçhizat ve bakım desteği de sağlandı. Askeri eğitim programında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı ‘Bordo Bereliler’ olarak da bilinen Özel Kuvvetler de görev almıştı. Peşmerge Özel Kuvvetleri (Zerevani) tarafından ‘Roj Askeri Gücü’ adı altında eğitilen Rojavalı Peşmergeler, Kuzey Irak’ta IŞİD’e karşı savaştı. Kuzey Irak’ta 8 taburdan oluşan 5 bine yakın Rojava Peşmergesi Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’le mücadelede etkin rol oynadı. Körfez Harbi öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK ile mücadele eden Kürt Gruplarla (Talabani-Barzani) işbirliğine gitmişti. Kuzey Irak kamplarında PYD güçlerine katılan 5000 bin civarında Suriye Kürdü de, TSK eğitiminden geçti. Bu nedenle PYD’nin kendisini tanımlaması ve konumlaması, Türkiye’nin bölgesel konjuktre göre şekillenen konsepti doğrultusundadır.(3)
Rusya kendi girişimleri ile PYD kartını ABD’nin elinden almanın peşinde. Suriye farklı bir çatışmanın eşiğinde ve bu çatışmada alışılmamış bazı ortaklıklar görülebilir. Amerikalılar çoktan Kürtleri sattı, Esat’la ilişkileri normalleştirmenin yoluna taş döşedikleri gibi Suriyeli Kürt örgütlerine gaz vermeyi de ihmal etmiyorlar. Ancak bu gerçeğe karşın ‘Kararlı Çözüm Operasyonu Ortak Görev Gücü Özel Operasyonlar Komutanı’ Tümgeneral James B. Jarrard, Suriye Kürtleri’ne IŞİD bittikten sonra da destek vermeye devam edeceklerini, ancak bunun ne kadar süreceğini bilmediğini ifade etmişti.(4) Rusya, siyasi çözüm için Kürtleri masaya getirmeye uğraşıyor. PYD’nin yanı sıra Suriye Kürdistan Demokrat Partisi ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nden de temsilcilerin katılacağı toplantılar programlanıyor. Türkiye, İran ve Rusya liderlerinin katılacağı Üçlü zirve öncesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la Soçi’de görüştü. Görüşmede Suriye’deki siyasi süreç ele alındı.(5)
Suriye krizi yüzünden dört yıldan bu yana Rusya Savunma Bakanlığına ait askeri uçaklara hava sahasını kapalı tutan Türkiye, Rus askeri nakliye uçağına Türkiye hava sahasını açarak en kısa yoldan Suriye’deki Hmeymim üssüne ulaşmasına izin verdi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat bu uçakla Soçiye intikal etti. Daha önce Antalya’da Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları bir araya gelmişti. Dünde Rusya’nın Soçi kentinde Genelkurmay başkanları Suriye’deki güvenlik sorunları, terör örgütleriyle mücadele işbirliği, bölgede oluşturulan Gerginliği Azaltma/Çatışmasızlık Bölgeleri’ni görüştü. Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, Türkiye Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Suriye’de geri kalan IŞİD ve El Nusra (yeni ismiyle Fetih el Şam) militanlarının varlığına son vermek için somut adımlar üzerinde anlaştılar.(6)
ABD’nin Astana görüşmelerine gözlemci statüsüyle katılması Esat gitsin söylemini terk ettiklerini gösterir mi? Suudi Arabistan’ın da Suriye politikalarını ABD’ye göre dizayn ettiği ortada. ABD Suriye petrolüne ve doğalgaz yataklarına PYD üzerinden çökmeye çalıştı. Hatta bu amaçla PKK/PYD güçlerinin Suriye’de Fırat Nehri’nin doğusundaki Deyrizor ilinde terör örgütü DEAŞ’ın kontrolündeki ülkenin en büyük petrol sahasını ele geçirmesi için her türlü lojistik desteği sundu. Ama PYD ile Suriye rejiminin Rimelan’daki petrol kuyularından petrol akışını başlatmak için anlaşmaya varmasının ardından, Esed yönetiminin gönderdiği ekipler, Rimelan’da petrol sondaj çalışmalarına başladı. Heseke’nin kuzeydoğusunda bulunan ‘Tıl Edes’ kasabası ile ‘Hums’ ilçesindeki petrol kuyularına da ekiplerin gönderildi. Anlaşma çerçevesinde Esed yönetiminin Rimelan’daki petrol işletme, aktarma ve satış ve gelir müdürlüklerini PYD’ye verecek. Anlaşma gereği, bu alandaki petrol kuyuları tekrar işler hale getirilecek ve çıkarılan petrol, rejim denetimindeki Hums ve Banyas’taki rafinerilerine taşınacak.(7)
Çözüm sürecinde neler yapılabilir?
Türkiye DAEŞ’le mücadele bahanesine sığınarak PYD’ye her türlü silah ve mühimmat sevkiyatında bulunan ABD ile sorun yaşıyor. Türkiye tıpkı Rusya gibi ABD’nin elinden Kürt kartını almalı, işlevsizleştirmeli. İstihbarat raporlarında Suriye’de PKK/ PYD saflarında halen 5 binden fazla ABD-Avrupalı terörist bulunduğu, PKK’nın, NATO üyesi ülkelerden gelen bu teröristler için “International Taburu” kurduğu, karargâhı Ayn el-Arab’ta (Kobani) bulunan lejyoner PKK taburuna kayıtlı teröristlerin çoğunun Afganistan, Irak ve Libya’da NATO adına görev almış isimler olduğu bilgisi yer alıyor. Türkiye PYD ile temasa geçerek sınırlarının dibinde güvenlik tehdidi oluşturan bu yabancı teröristleri bertaraf etmenin bir yolunu bulmalı. IŞİD saldırısından korumak için Süleyman Şah Türbesini Türkiye sınırına yakın PYD kontrolündeki bölgeye, Suriye Eşmesi’ne taşıyan Türkiye, PYD’nin temsil ettiği Kürt siyasi hareketiyle bağlarını koparmamalı. PYDli yetkililer zaman zaman Türkiye’ye dostluk mesajları göndermeyi ihmal etmiyor.
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım’ın, Türkiye’nin NATO ile yaşanan kriz hakkında “NATO’da insan onuruna yönelen bir uygulama ile karşılaştık. Bu ülkenin kurucusu olan Atatürk’ün ya da Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef alınmasının ötesinde; bu uygulamanın, hangi insana yapılırsa karşısında olduğumuzu, kabul etmediğimizi, doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim” şeklinde konuşması, bir Türk vatandaşı bilinciyle hareket ettiklerini gösteriyor.(8) Türkiye’deki yeni çözüm süreci arayışında HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili adli sürecin bir an önce tamamlanması ve yasal prosedürlere uygun siyaset yapan Kürt kökenli politikacıların önünün açılmasının içerde olduğu kadar dışarıda da olumlu etkileri olacaktır. Özellikle Avrupa’da örgütlü Kürt diasporasının Türkiye düşmanlığı azda olsa frenlenebileceği gibi, her seferinde insan hakları ihlalleri suçlamasında bulunan şer odaklarının da önünü kesecektir. Alman istihbarat örgütlerinin Alman medyası aracılığıyla Avrupa’da yaşayan Kürtleri provoke etmeye yönelik, Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez cinayetlerinin arkasında MİT’in olduğu iddiaları bir an evvel açıklığa kavuşturulmalı. Fetö terör örgütünün Türkiye’nin başını ağrıtan bu operasyonları bir an önce günışığına çıkarılmalı.
Türk vatandaşı Kürtlerin siyasi ve kültürel talepleriyle ilgili yasal düzenlemeler yeterince yapıldı. Terörle mücadelede sivil unsurların zarar görmemesi için gerekli hassasiyet zaten gösteriliyor. Türkiye sınırları dışında yaşayan Kürtlere yönelik her türlü diyalog ve temas, Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlar üzerinde daha etkili olacaktır. Örneğin geçtiğimiz günlerde İran ve Kuzey Irak’ı etkileyen deprem felaketinde Türk Kızılay’ının aktif şekilde yardım malzemelerini seferber etmesi takdirle karşılanmıştır. Bu nedenle İran, Irak, Azerbaycan ve Suriye Kürtlerine yönelik diyalog ve temaslar içeride olumlu yansımasını mutlaka gösterecektir. Güneydoğu’da yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın Kuzey Irak referandumunu ve Suriye’deki PYD hareketliliğini yakından takip ettikleri bir gerçek. Bir başka gerçekte kendilerini Irak, İran ve Suriye Kürtleriyle özdeşleştirmeleri. Bu olgudan hareketle Türkiye kendi büyüklüğüne ve devlet geleneğine yakışır şekilde Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlarını onandıracak ve adı geçen diğer ülkelerde yaşayan hısımlarını kucaklayacak bir politika gerçekleştirmeli. Bu strateji içerden dışarıya doğru değil dışarıdan içeriye doğru düzenlenmeli.
Bakınız:
1- http://www.idealhaber.com/yazar/omur-celikdonmez/%E2%80%98dogu-sorunu-ekseninde-irak-ve-suriye-kurtleri/177.html
2- https://kafkassam.com/abd-daes-hasdi-sabi-ucgeninde-kilit-orgut-pkkypg.html
3- 2 Şubat 2016/ http://www.kafkassam.com/pyd-guclerini-kuzey-irakta-turkiye-mi-egitti.html
4- http://tr.zer.news/2017/11/abd-isid-yenildikten-sonra-da-suriyeli-kurtler-destek.html
5- https://www.ntv.com.tr/dunya/esad-rusyada-putin-ile-gorustu%2clNvOCPk50UKbnr_FYy9R1A
6- https://tr.sputniknews.com/rusya/201711211031094961-turkiye-rusya-iran-genelkurmay-baskanlari-suriyeyi-gorustu/
7- http://enerjienstitusu.com/2017/07/26/suriye-petrolleri-pydye-teslim-edilecek/
8- http://tr.zer.news/2017/11/hdp-den-nato-turkiye-krizi-aciklamasi.html
Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir