KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. NATO’nun yeni önceliği

NATO’nun yeni önceliği

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 3 dk okuma süresi
339 0

NATO’nun yeni önceliği

Sami Kohen
Sami Kohen

NATO’nun Varşova’daki zirvesinin yapıldığı uluslararası ortam, ittifakın halen ne gibi sorunlar ve tehditlerle karşı karşıya bulunduğunu gözlerin önüne seriyor.

Bu sorunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:

1) “Rus tehdidi”. Doğu Ukrayna’nın istilası ile Ukrayna’nın ve Kırım’ın ilhakının ardından Moskova’nın Kuzey ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik baskılar ve askeri güç gösterileri, NATO’da büyük kaygı yaratmış durumda.

2) “Bölge dışı tehditler”. Misyonunu Afganistan’a kadar uzatan NATO, şimdi özellikle Ortadoğu’dan kaynaklanan (IŞİD gibi) kendi üyelerini de hedef alan terör saldırılarıyla karşı karşıya…

3) “Bölge içi sıkıntılar”. Suriye başta olmak üzere Asya’dan ve Afrika’dan gelen göç dalgası, birçok NATO üyesinin başını ağrıtıyor. Avrupa ciddi ekonomik ve sosyal çalkantılarla sarsılıyor. İngiltere’nin AB’den çıkması, ittifaka dahil bazı ülkeler arasında domino etkisi yapması tehlikesini yaratıyor…

Güç gösterisi

Kısacası NATO bugün, 1949’daki kuruluşunun sebebi olan şartlardan farklı durumlar karşısında. Varlığını sürdürebilmesi için misyonunu yeni koşullara göre belirlemesi ve kendisini yeniden yapılandırması gerekir.

Varşova Zirvesi, NATO’nun bu yönde bazı “güncelleşme” adımları attığını ortaya koydu. Ancak bu konudaki önemin ve önceliğin daha çok yukarıda belirttiğimiz birinci maddedeki “Rus tehdidi”ne verildiği açık.

Varşova’da açıklanan karara göre, NATO üç Baltık ülkesiyle Polonya’ya 4 bin kişilik bir askeri güç gönderecek. Bu sembolik güç gösterisinin amacı, Rusya’nın bu ülkelere ve bölgeye “yayılması”nı önlemek. Böylece NATO gene askeri yoldan “caydırıcılık” rolünü benimsemiş oluyor.

NATO aynı konseptle Rusya’nın nüfuzunun yayılmasını önlemek için Balkanlar’da ve Karadeniz’de askeri varlığını güçlendirmek niyetinde…

Ankara’nın beklentisi

Varşova Zirvesi’nin sonunda yayımlanan bildiride ve verilen demeçlerde, yeni “caydırıcılık” stratejisinin daha çok Avrupa’ya yönelik Rus tehdidine öncelik verdiği görülüyor. Yukarıda ikinci maddede sözünü ettiğimiz Ortadoğu (özellikle Suriye) kaynaklı terör tehdidi daha geri planda kalıyor.

Gerçi örneğin Türkiye’nin savunmasına katkı olarak AWACS uçaklarının gönderileceği belirtiliyor. Ama bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’daki konuşmasında dile getirdiği cinsten aktif ve geniş kapsamlı bir destek değil…

NATO’nun şimdiye kadar benimsediği klasik “tehdit algılaması”na, kendisini de etkileyen bölge dışı yeni tehlikeleri eklemesine ve buna göre misyonunu güncelleştirmesine ihtiyaç vardır.

Sami Kohen/Milliyet

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir