KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. MÜZAKERELERDE SONA DOĞRU

MÜZAKERELERDE SONA DOĞRU

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 4 dk okuma süresi
317 0

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ’’Anastasiadis ile aynı kuşağın liderleriyiz. Mevcut müzakere sürecini kendi kuşağımız ve federal bir çözüm için son şans olarak görüyorum’’ demişti. 2016 yılı sonuna kadar bir çözüme ulaşılabilmesi hedefi ile sürdürülmekte olan görüşme sürecinde hızla sona yaklaşılıyor. Bakalım istenilen sonuca bu kez ulaşılabilecek mi?

Liderler arasında sürdürülmekte olan görüşme sürecinde ilerleme kaydedilen başlıklar olduğu gibi, çözümü zor olan çetrefilli konuların Ağustos ayı sonu ve Eylül ayı başında yapacakları toplam yedi görüşmede ele alınacağı görülüyor. Bugüne kadar müzakerelerde ne kadar yol alındığı ve ne kadarının olası bir referandumda kabul göreceğini kamuoyuna açıklandığı zaman hep birlikte göreceğiz.

Kıbrıs Türk Halkı uzlaşıya dayalı, güven duyacağı bir çözüme her zaman olduğu gibi bugünde hazırdır. Ancak, Rum basınına göre, Maraş’ın ve Güzelyurt’un iadesi isteniyor. Karpaz’da kanton bir bölge oluşturulmak istenmekte. Güvenlik anlaşmasının sulandırılıp, garantörlüğün kaldırılması talep ediliyor.

Her şeyden önce Kıbrıs Türk Halkı için olmazsa olmaz konuların başında Mülkiyet, Güvenlik ve Garantiler konuları gelmektedir. Rum tarafının tüm hassasiyetlerimizi bilmesine karşın hala daha üzerimize üzerimize gelmesini anlayamıyorum. Rum tarafının amacı uzlaşıya dayalı bir anlaşma mıdır? Yoksa Kıbrıs Türk tarafını kışkırtarak olası bir referandumda sunulan anlaşmaya hayır denilmesine ortam sağlamak mıdır?

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Kıbrıs Müzakerelerindeki en hassas konu olan garantiler konusunda, “Bu konu müzakere konusu değil” ifadelerini kullanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki garantiler konusu hala müzakere edilmiş değil.

Akıncı geçen hafta Erenköy Direnişi’nin 52’nci yıldönümü töreninde yaptığı konuşmasında, “Kıbrıs Türk Halkı kendi güvenliğini Türkiye’nin sağlamasından başka bir seçenek görmüyor” diye konuşarak garantiler konusunda Rum tarafına net bir mesaj vermiş oldu. Ağustos ayı sonu ve Eylül ayı başında yapılacak yedi görüşmede bakalım neler olacak?

Kıbrıs Türk Devleti

2016 Sonunda bir anlaşmaya ulaşılmaması halinde KKTC olarak statümüz ne olacaktır? Bu konuda bir B planımız var mıdır?

Birleşmiş Milletler Barış Gücü görev süresinin uzatılması ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne en son sunduğu raporunda ilk kez “Turkish Cypriot Constituent State” yani, “Kıbrıs Türk Kurucu Devleti” ifadesini kullandı.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nda “Kıbrıs Türk Devleti” ve BM Annan Planı’nda ise “Kıbrıs Türk Kurucu Devleti” isimleri ile bugüne kadar anılmakta idik. Bayram değil seyran değil BM Güvenlik Konseyi KKTC’yi neden öptü?

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının varlığına dayalı konjonktür değişimi bakalım neler getirecek?  Uluslararası Adalet Divanı’nın ’’Kosova’nın tanınmasının’’ önünü açan kararı acaba 2017’de KKTC için gündeme gelebilir mi?

Kaynak : Milliyet Gazetesi

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir