KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Münih Güvenlik Konferansı ve Raporu

Münih Güvenlik Konferansı ve Raporu

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
247 0

Münih güvenlik konferansı 1963 yılından beri düzenlenen ve uluslararası güvenlik politikasının karar mercileri tarafından görüş alış verişinin bulunulması amacıyla düzenlenen bir konferanstır. Münih güvenlik Raporunda o yıl yapılacak olan konferansta görüşülecek konuların tahmin edilmesi için geçmiş yıllarda yapılan araştırma ,anket ,mülakatlara yer verir ve bütün yılı kapsayacak nitelikte tahminler yapılır.

Münih güvenlik Raporu 2018
Raporda Çin ABD ihtilafının daha artacağı yönünde görüşler yer almaktadır. Küba füze krizinden beri ciddi bir krizin yaşanmadığı lakin son zamanlarda gerginleşen ortamlardan dolayı her an ciddi bir krizin ortaya çıkacağı yönünde görüş beyan edilmiş raporda. Çin ile ABD arasında süper teknoloji ve istihbarat konularında yarışın olacağı ve Pazar hakimiyeti için büyük çabalar sarf edileceği bir diğer dikkat çekilen husus. NAFTA müzakerelerinin sonuçsuzluğu sonrası Meksika ekonomisinde önemli bir sıkıntı beklenmekte. Temmuz ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi önem arz ediyor olarak nitelendirilmiş durumda. İran ile nükleer bir anlama ortaya çıkabilir lakin Trump’ın Suudi Arabistan’daki ,İran’ın ise Suriye, ırak, Lübnan ve yemendeki destekleri son bulmayacağı şeklinde yorumlanmış. ABD nin İran füze denemeleri, insan hakları ihlalleri ve terör desteği algısının artacağı bir yıl olacağı düşünülmekte. Bu sebepten İran’ın geri çekileceği not olarak verilmiş. Dünya düzeninde korumacılık 2.0 olarak yeni eko politik düzen tanımlanmış. Mikro hedefli önlemler olacağı tanımlansa da sübvansiyonlar ve yerli mal kullanımının artacağı dünya ekonomisi üzerinde Almanların tahmini. İngiltere için iç siyasi kargaşa tanımlanmış ve “her şey kabul edilene kadar hiçbir şey kabul edilmemiştir” olarak tanımlanmış. Ayrıca Brexit’in sayın Theresa May ‘a mal edilebileceği fikri ortaya konulmuş. Hindistan’da sayın Modi’nin 2019 seçimleri öncesi Hindu milliyetçiliğini kullanmaya çalışmasının muhtemel olduğu dile getirilmiş. Afrika kıtası için Afrika’nın çekirdeği etkilenecek tanımı kullanılmış. El bab ve el kaida tehlikesinden bahsedilmiş ve zayıf hükümetler yabancı ortaklarının işinin zor olacağı beyan edilmiş. Almanya ile Fransa arasında imzalanan askeri uçak anlaşması değinilen bir diğer konu. Raporda çeşitli ekonomik kuruluşlara ve insan hakları örgütlerinin 2017 yılında yayımladıkları raporlardan anketlere ve görsel verilere yer verilmiş. Avrupa kuvvetlerinin konuşlandırılması NATO ve ortaklıklar, Avrupa birliğinin bütçeden yüzde 2 lik kısmının savunmaya harcanması konusu, Avrupa birliği üyesi ülkelerin askeri modernizasyonu gibi konulara değinişmiş. Arlık 2017 de yapılan bir ankette Rusya’nın yüzde 72 ‘sinin ülkesine güvendiği, Rusya’nın son zamanlarda küresel etkinliğini artırdığını, Suriye’nin Rusya’nın hem orta doğuya açılma kapısı olduğunu hem de yeni teknolojik silahlarını deneme fırsatı olduğu raporda iddia edilmiş. Lakin Rusya’yı sınırlandıran sıkıntıların olduğu bunlara örnek olarak ,ekonomi, büyük halk sağlığı sorunları örnek verilmiş.11 mayıs 2017 de yeni ulusal ekonomik güvenlik stratejisinin etkisinin olup olmadığının da muğlak olduğu iddia edilen bir diğer konu. Rusya’nın dış politikada ortaklarının ikna etme konusunda sınırlı bir yeteneğinin olduğu, ve bunun komşularının giderek endişelendirdiği raporda bir diğer dikkat çekici husus. Amerikalı analist Strobe Talbott’un sayın Putin’in Rusya’nın sınırlarının ötesine geçmesi, komşularını uyandırdı ve NATO’ya olan ihtiyacı yeniden ortaya koydu” sözü ile Rusya NATO ilişkini ortaya koyulmuş. Rusya dış işleri bakanı Sergey Lavrov’un 2017 Münih güvenlik Konferansında söylediği” batı sonrası dünya düzeni” sözü re fere edilerek batı ile Rusya arasındaki temelde yatan çatışmaların çözümlenmemiş olduğu ve bu şekilde kalacağı düşünülmekte. Rusya için “mahalleyi kontrol etmeye çalışıyor “ tabiri kullanılıyor ve batının bunu kabul etmeyeceği bu sebeple kremlinin bu stratejisinin yeniden düzenlemesi konusu raporda yazılan konular arasında. Raporda yine Ukrayna, Baltık denizi, orta Avrupa’nın kendini batılı görüp görmediği, Afrika kıtası ve göçler, göç yolları, kıtadaki askeri yatırımlar, orta doğu, Suriye konularına değinilmiş. Raporda Katar boykotu ve Türkiye2nin katar verdiği destek, Irak referandumunda iran ile aynı düşüncede olunması Almanların dikkatini çeken bir diğer husus. Kadir has Üniversite’sinin Türkiye’nin Suriye politikası üzerinde yaptığı bir araştırma ya da yer verişmiş. Siber güvenlik ve tehditler, nükleer güvenlik, Kuzey kore ,Rusya’nın nükleer ve balistik füze kapasitesi ,İran’ın uranyum zenginleştirme projesi değinilen diğer hususlar arasında yer almaktadır.

Bu yılki konferans 16-18 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilecektir.
Ömer Gök kafkassam
Rapor Linki için :
https://www.securityconference.de/en/discussion/munich-security-report/munich-security-report-2018/

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir