KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kıbrıs’ta bir devrin sonu…

Kıbrıs’ta bir devrin sonu…

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
287 0

Akıncı ve Anastasiadis arasında 2015’de başlayan müzakere sürecinde gidilecek köyün minareleri aslında çok uzun zaman öncesinden görünmüştü. 20 Nisan 2017 akşamı gerçekleştirilen liderler zirvesi sonrasında Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ’’görüşmeler bu çerçevede devam ederse bir sonuca ulaşamayız’’ açıklaması bu anlamda son derce önemli bir itiraftır…
Anastasiadis’in son dönemde “Azınlığın çoğunlukla eşitlenmesi talep edilemez. Müzakerelerde garantörlük, siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık konuları kabul edilemez. Kıbrıs Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Egemen bir devlet olarak hakkımızı kullandığımız anlaşılsın diye dünyanın en önemli şirketlerine gaz arama ruhsat verdik” yönünde yaptığı açıklamaların Akıncı’yı önemli ölçüde etkilediği kesin.
Kıbrıs Türklerini ’’eşit siyasi ortak’’ olarak görmeyen GKRY yapılan tüm uyarılara rağmen müzakere sürecinin geleceğini olumsuz yönde etkileyeceğini bile bile 2003’den buyana hidrokarbon konusunda kendi bildiğini okumaya devam ediyor!
Oysa 2013’de Anastasiadis’in Güney Kıbrıs’ta başkan seçilmesi ile birlikte bazı çevrelerde azda olsa çözüm ümidi yeniden belirmişti. Ne de olsa Anastasiadis güneyde Annan Planı’na evet oyu veren (%24) kesimin sözde temsilcisi idi!
Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır. Anastasiadis’in Annan Planı’na taktiksel olarak evet dediği de gün geldi ortaya çıktı! Meğer Anastasiadis 2004’de AB’ne üye olma arifesinde Rumlar Annan Planı’nı %100 reddetti imajı oluşmasın diye evet demiş! Anastasiadis’in bu taktiksel hareketi kendisinin uluslararası kamuoyunda çözüm ve AB yanlısı olarak algılanmasına neden olmuştu!
Oysaki Anastasiadis özünde köklerine sıkı sıkıya bağlı muhafazakâr helen milliyetçisidir. Anastasiadis’in kurucuları arasında yer alarak genel başkanlığını da yaptığı Demokratik Seferberlik Partisi, Enosis ideolojisine sıkı sıkıya bağlı Makaryos’un çok güvendiği Glafkos Klerides tarafından Eoka B elemanları ile birlikte kurmuş olduğu bir partidir!
Bazı çevreler Nasrettin Hoca’nın gölü mayalaması misali Anastasiadis’in Kıbrıs Türklerini eşit siyasi ortak olarak kabul etmesini beklediler ama nafile…
Kıbrıs konusunda 1968’den buyana görüşülüp konuşulmayan hiçbir şey kalmamıştır. Rumların düşüncelerinde milim değişiklik olmamıştır…
GKRY’nin nihai hedefi 1963’de yasa dışı şekilde gasp ederek üniter hele dönüştürdükleri devletin içerisine Kıbrıs Türklerini azınlık olarak katabilmektir! Rumlar 1968’den buyana müzakerelerde federal bir çözüm istiyormuş gibi görünerek gerek uluslararası kamuoyunu gerekse Kıbrıs Türk Halkını bunca yıl oyalayarak aldatmayı başarabilmiştir!
Onurlu hiçbir Kıbrıs Türkü kendi devletinden vazgeçerek Rum üniter yapısı içerisinde azınlık olmayı asla kabul etmez. Kıbrıs’ta bir devrin sonuna gelinmiştir artık. Malumun ilanı an meselesidir.
Gökhan Güle

Kaynak: Milliyet Gazetesi

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir