KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Kerkük savaşı öncesinde Türk’ün can düşmanı kim?

Kerkük savaşı öncesinde Türk’ün can düşmanı kim?

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 11 dk okuma süresi
480 0

Kerkük hoyratlarını dinlediğim değerli araştırmacı Ahmet Yanar hocama ne kadar teşekkür etsem azdır. Unutulmaya yüz tutan Kerkük hoyratlarını derledi, hoyratçıların biyografisini kitaplaştırdı. Hocadan öğrendiğim anonim bir Kerkük Hoyratında “Kerkük’üm nece Kerkük / Düşüptü saca Kerkük/ Allah’tan imdad diler / Her gün her gece Kerkük” diye inleyen inceden sitemini gönlünüzün derinliklerinde duymamanız mümkün mü? Maalesef Türkiye ne Suriye Türkmenlerine sahip çıkabildi ne Irak Türkmenlerine? Suriye Türkmenlerini Baas rejimi bitirdi. Fetöcü dışişleri personelinin yanlış bilgilendirmesi ve yönlendirmesi ile Irak Türkmenleri, Şii Bağdat yönetimi ile Sünni Kuzey Irak Kürtlerinin merhametine terk edildi. Irak Türkmenleri sürekli şehit verdi, liderleri öldürüldü. Şii oldukları gerekçesiyle IŞİD (DAİŞ) militanları Türkmen camilerine intihar saldırıları düzenliyor. Kürtlerin de Türkmenlerle anlaşamadıkları ortada.

Kerkük, bayrak krizi ile gündemde. Kerkük Valisi Necmettin Kerim’in baskısıyla Kerkük Şehir Konseyi, kamu binalarında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağını asılmasına yönelik karar çıkarttı. Kerkük Şehir Konseyi’nin oy çokluğuyla aldığı karara ilişkin toplantıyı boykot eden Türkmen ve Arap üyeler, karara büyük tepki gösterdi. Kerkük’te bayrak krizinin ardından bu kez de terör örgütü PKK’nın gösteri niteliğindeki töreninde skandal görüntüler ortaya çıktı. PKK’lılara Kerkük’te oldukça rahat hareket edebildikleri bir alan açan Vali Necmettin Kerim geçmişte makamında terör örgütünün bazı yöneticilerini ağırlamıştı. Kerim, 2013 Eylül’ünde de Kandil’e giderek örgütün dağdaki lideri Cemil Bayık ve yönetimde yer alan Sabri Ok ile Öcalan posterleri altında buluşmuştu. (Bkz. http://www.haber7.com/ortadogu/haber/2294991-skandal-goruntuler-ortaya-cikti-pkk-ve-abd )

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşat Salihi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının tek taraflı onayla kentteki kamu binalarına asılması kararını mahkemeye taşıyacaklarını belirterek, Türkmenlerin de bayraklarını dalgalandırmak istediğini söyledi. Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi’nin tepkisi, Türkmen bayrağına sahip çık seslenişinden öte değil. Ayrıca Vali’nin kararının mevcut Irak Anayasaya aykırı olduğunu söylemekle sınırlı.

Irak anayasasını falan takan yok. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bağımsızlık niyetini uzun süredir saklamıyor. Türkiye’nin de bu sürece soğuk baktığı söylenemez. Çünkü Mesut Barzani’nin son Ankara ziyaretinde İstanbul’da Atatürk Havalimanında (IKBY) armasının havalandırılması, Ankara’nın bir tasarrufuydu. Musul savaşı sürerken Kerkük Valisinin bayrak kararı, bence Ankara’nın bilgisi dâhilinde olabilir. Ancak Kerkük’te bayrak krizinin patlak vermesiyle yükselen Türkiye içindeki tepkileri dizginlemek için Türkiye Dışişleri Bakanlığı, “Kürt Yönetimi Bayrağı asmak Irak Anayasasına aykırıdır. Kürt Yönetimi Bayrağının asılmasını doğru bulmuyoruz” açıklaması yaptı.

İstanbul Atatürk Havalimanında IKBY armasını göndere çeken Türkiye’nin, Kerkük’te gönderlere Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin armasının çekilmesine gösterdiği tepki ne kadar gerçekçi olabilir? Nitekim (IKBY) Başkanı Mesut Barzani BM Genel Sekreteri Guterres ve beraberindeki heyeti kabul konuşmasında “dünyanın IKBY halkının kendi geleceği hakkında vereceği karardan haberdar olabilmesi için yakın bir zamanda bağımsızlık referandumu düzenleyeceklerini” söyledi. BM Genel Sekreteri Guterres; BM’nin tüm kurumlarının özellikle DEAŞ sonrası sorunların çözülmesi için Irak ve IKBY ile tam dayanışma içerisinde hareket etmeye hazır olduklarını bildirdi. (Bkz. http://www.internethaber.com/barzaniden-bagimsizlik-referandumu-mesaji-1765693h.htm )

Bununla birlikte Barzaninin Türkiye’nin desteğini almadan bağımsızlık meşalesini ateşleyebileceğini sanmıyorum. Statüsü tartışmalı Kerkük’te, IKBY armasının havalandırılması, hiç şüphesiz ki Türkiye ile Irak Kürt Bölgesel Kürt Yönetiminin özellikle Barzani’nin arasını açmak isteyen Kerkük valisi Necmettin Kerimi’nin işidir. Ayrıca Kerimi bu kararıyla Türkiye’nin askeri dinamiklerini harekete geçirerek Kerkük operasyonu başlatmalarını amaçlıyor olabilir mi? Zaten Türkiye kamuoyunda ve dışarda, Fırat Kalkan’ının sonlandırılmasıyla ‘Dicle Kılıcı’ gibi Irak’taki PKK yapılanmasını hedef alan bir başka operasyona start verilebileceği beklentisi hakim. Neden mi? Her güç odağının Musul ve Kerkük’ün statüsü için farklı yönetim projeleri var. Mesela; Kürtler, Irak merkezi hükümetinin bilhassa da Halk Seferberlik Birlikleri çatısı altındaki Şii milislerin Musul’un kurtarılmasından faydalanarak Bağdat’ın bölgede yeniden otorite kurmasını istemiyor. Benzer durum Kerkük içinde geçerli. Bazı Kerküklüler, Kerkük’ün tümünün Kürdistan’ın mülkü olmasını isterken, KDP Erbil’e bağlanmasını, KYB Süleymaniye’ye, Kerkük Valisi Necmeddin Kerim ise Kerkük idaresine bağlanmasını istiyor.
Kerkük Valisi Necmeddin Kerim, Kerkük’ün “özerk bölge” olmasına ilişkin, “Türkiye’de dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’yla bir toplantı yaptıklarını, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüldüğünü, Türk yetkililerin açık bir şekilde Kerkük’ün özerk bir bölge olmasını talep ettiklerini söylüyor. Bana kalırsa Türkiye Necmettin Kerim’e özerk Kerkük bölgesinin başkanlığını destekleme sözü vermiş olmalı. (Bkz. http://www.kafkassam.com/musul-kerkuk-turkmen-ili-olmadikca-isid-yenilmez.html ) Bu aşamada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Kerkük’ün statüsü ile oynayanlar ateşle oynar. Türkmenlere infaz fermanı yazanlar 80 milyonu geçmek, yenmek, yerle yeksan etmek zorundadır. Herkes aklını başına alsın, Kerkük Türk’tür, Türk kalacaktır.” açıklaması, Türkiye’nin kararlılığının ifadesi görülebilir. Bahçeli’nin muhalefet lideri olmasının veya hükümet yetkilisi olmamasının bir önemi yoktur. Çünkü Bahçeli’nin sözleri Türk Devletinin bakış açısını yansıtmaktadır.

Kerkük Türkmenlerine kan ağlatan, Türk halkını üzen ve yaktığı fitne ateşiyle Türkiye ve ırak hükümetlerini savaşın eşiğine getiren Necmettin Kerimi kim? Yekîtîya Niştimanîya Kurdistan yani Kürdistan Yurtseverler Birliği Kerkük Milletvekili ve Kerkük Valisi Necmettin Kerimi, Talabani’nin en güvendiği isimlerden ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro üyesi. Kerkük’ün özerk bölge statüsünde olmasına karşı. Amacının, Kerkük’ün Kürdistan Bölgesi’ne bağlanması olduğunu her ortamda dile getiren ve Türkiye’nin tezlerini iplemeyen birisi. Necmettin Kerimi Amerika’nın adamı.

1972’de ABD’ye geldi. George Washington Üniversitesi’nde nöroşirürji (beyin ve sinir cerrahisi) eğitimini tamamladı. Molla Mustafa Barzani’nin kişisel doktoru oldu. ABD’de Kürtlerle ilgili konularda aktif rol oynadı. Amerikan istihbaratının güvenini kazandı. Amerikalıların Kürt bölgelerine yönelik faaliyetlerinde bulundu. 1991- 1999 yılları arasında Kuzey Amerika Kürt Ulusal Kongresi kurucu üyesi ve başkanı oldu. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi ve ABD Senato ve Temsilciler Meclisi’nde Kürt sorunu hakkında bilgi verdi. Washington Kürt Enstitüsü’nün kurucusu ve başkanıdır. Ayrıca Paris Kürt Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi’dir.

1992 yılında, ABD Senato Dış İlişkiler Komitesi ve Dışişleri Bakanlığı ile çalıştı. Irak Ulusal Kongresi Genel Meclisi Üyeliğine seçildi. Viyana Konferansı’na katıldı. Aralık 2002’de Londra’da Irak Muhalefeti Konferansı’na katıldı. Yönlendirme Komitesi’ne seçildi. 2003 Şubat ayında Irak Muhalefet Yönlendirme Komitesi’nin Selahaddin toplantısına katıldı. 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Bağdat’ta düzenlenen ilk konferansın da üyesiydi. 29 Mayıs 2011 tarihinde Kerkük Meclis Vilayetinde, vali ve meclis başkanlığı seçimi yapıldı.

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Listesi’nde Kerkük Milletvekili olan Dr. Necmettin Kerim Kerkük valisi, Irak Türkmen Cephesi’nin adayı ve Kerkük İl Meclisi üyesi olan Hasan Turan Meclis Başkanı seçildi. Türkiye’nin yönlendirmesi ile Kerkük Türkmenlerinin de oyunu alan Kerimi’nin ilk işi bürokrasideki Türkmen görevlileri uzaklaştırmak oldu. Necmeddin Kerimi’yi destekleyen Türkmenler kendi cellatlarına gülümsediklerini çok sonra anlayabildiler. (Ömür Çelikdönmez/Kerkük’te Türkmen istihbaratçıyı kim öldürdü/ http://www.bizturkmeniz.com/tr/index.php?page=article&id=32796)

Anlaşılan Kerimi; ABD’nin talimatıyla hareket ediyor. Amacı, Türklerle Kürtleri ve Ankara ile Bağdat’ı karşı karşıya getirmek. Nöroşirurji (beyin ve sinir cerrahisi) eğitimi alan Kerimi’nin, Türklerin sinir uçlarıyla oynadığı bir gerçek. Ancak Türklerin sinir uçlarıyla oynanmamasını gerektiğini bildiği de bir gerçek. Bilmiyorsa biz söyleyelim!

Ömür Çelikdönmez

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir