KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İSTİHBARAT REFORMU-2: İÇ GÜVENLİK-DIŞ GÜVENLİK AYRIMI

İSTİHBARAT REFORMU-2: İÇ GÜVENLİK-DIŞ GÜVENLİK AYRIMI

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
436 0

İstihbarat yapısının, kurumsal ve işlevsel anlamda yeniden düzenlenmesini öngören taslağın yürürlüğe konulması beklenirken, bu konu üzerinde pek çok tartışma mevcuttur. Kurumsal bağlamda, işlevsel bağlamda, görev ve sorumluluklar bağlamında yeni istihbarat yapısının nasıl olması gerektiğine dair süren tartışmalar farklı boyutların ele alındığını ortaya koymaktadır. Söz konusu tartışma başlıkları arasında ön plana çıkan “iç güvenlik-dış güvenlik” ayrımı bu bağlamda bir beklenti halini almıştır. Fakat bu konunun yeterince derinlikli bir tasavvur ile tartışılmadığı görülmektedir.
Yüzeysel bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde, iç güvenlik iç tehditlere odaklı, dış güvenlik ise dış tehditlere odaklı istihbarat yapılanmalarını öngörmektedir. Bu anlayış, iki olguyu birbirinden mutlak anlamda soyutlayarak, iki olgunun farklı mecralar olduğunu ve görev ve sorumluluklarının mutlak anlamda ayrılması gerektiğini savunmaktadır. Çağın istihbarat gerekliliklerini idrakten uzak olan bu yüzeysel yaklaşım, bir çok temel noktayı göz ardı etmektedir.
Öncelikle, iç ve dış güvenlik kavramları, doğaları gereği birbirlerinin ayrılmaz birer parçası ve tamamlayıcısı konumundadır. Bu durum içinde bulunduğumuz küreselleşme çağında kendisini en net biçimde hissettirmektedir. Küreselleşme süreci ile birlikte, güvenlik tehditlerin yapısal ve niteliksel evrimi, iç ve dış güvenlik olgularının iç içe geçmişliğini beraberinde getirmiştir. Bu durum, iç güvenlik konularının dış güvenlik boyutlarını, dış güvenlik konularının iç güvenlik boyutlarını açık biçimde ortaya koymaktadır.
Örneğin, bir iç güvenlik konusu olarak ele alınan terörizm tehdidini ele alalım. Terörizm, finans kaynakları yönünden mali suç istihbaratını, adi suç faaliyetleri yönünden suç istihbaratını, dış ülkeler ile ilişki yönünden dış güvenlik istihbaratını gerektiren bir yapıya sahiptir. Peki mutlak bir sınır ile ayrılan iç güvenlik-dış güvenlik yapısı ne şekilde terörizm tehdidi ile ilgilenebilecektir? Böyle bir durumda iki yapıdan her biri kendi alanına odaklanacak ve diğer zorunlu alanı ihmal edecektir. Dış tehdidin iç tehditlerle etkileşim içinde olduğu, birbirleri üzerinde yansıma alanları bulduğu bu çağda temel gereksinim tehditleri bütünsel bir çerçevede fakat uzmanlık sahaları başlıklarında bölümlere ayırarak ele almaktır.
Bu doğrultuda, istihbarat personeli, uzmanlık alanının (ekonomik, kültürel, siyasi, teknolojik) yanı sıra iç güvenlik ve dış güvenlik olguları ile ilgili temel altyapıya sahip olmalıdır. Bununla birlikte, uzmanlık bölümleri ve genel anlamda iç güvenlik ve dış güvenlik birimleri arasında üst seviyede bir koordinasyon elzemdir. Bu alanda yaşanacak koordinasyon eksikliği hem iç güvenlikte hem dış güvenlikte büyük sorunlar yaratacaktır.

Çağatay BALCI- Kafkassam İstihbarat Ve Güvenlik Araştırmacısı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir