KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İran’ın Orta Asya Politikası

İran’ın Orta Asya Politikası

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 11 dk okuma süresi
300 0

1979 yılında İran’da Humeyni’nin liderliğinde İslam Devrimi gerçekleşmiştir. Bu devrimden sonra ülkede yeni bir rejim ortaya çıkarmış, Şii inancına dayalı velayeti fakihlik sistemini meydana gelmiştir. Bu minvalde laik İran Cumhuriyeti yerine Şii inancına dayalı İran İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. İran İslam Cumhuriyeti ile birlikte Şiilik anayasal şekilde devlet politikası haline getirilmiştir.
Bu süreçte yeni sistemle dünyanın karşısına çıkan İran, yalnızlaşmıştır. ABD’yi büyük şeytan, İsrail’i küçük şeytan olarak değerlendiren genç İran İslam Cumhuriyeti, yeni müttefikler aramaya başlamıştır. Bu durum karşısında en uygun aday Sovyet Rusya idi. Bu minvalde komşusu durumunda bulunan SSCB ile iyi ilişkiler kuran İran Hazar Denizi meselesinde ortak çalışmalar yürütmüştür.
Fakat kapitalist dünya sistemi komünist Sovyet Rusya’nın sonunu getirmiş, SSCB yıkılmıştı. Bu süreçten sonra Rusya’nın hakim olduğu başta Kafkasya olmak üzere, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da siyasi boşluklar ortaya çıktı. Bu süreçte İran siyasi ortaklarından birini kaybetmişti fakat ondan boşalan yerleri doldurmak istemekteydi. Bu süreçte devrim ihracı politikasını güderek Şiiliğe dayalı İslam’ı Müslüman Kafkasya ve Orta Asya Devletlerine yaymanın politikasını güttü. Bu çerçevede hem kendisine Pazar oluşturacaktı hem de siyasi bir nüfuz alanı geliştirecekti. Bununla birlikte İran Devleti devrim ihracına kendi sınırları içinde başlamıştır. Kendi sınırları içinde yaşayan Güney Azerbaycan bölgesinde yaşayan Azeri Türklerini asimilasyon politikası gütmüştür. İran Devriminden sonra bölgede radikal hareketler baş göstermiş, İran’da buna her zaman destek vermiştir. Devrimden sonra İran, ABD ve İsrail karşıtı söylemler üreterek muhalif yönlerini ortaya çıkarmış, batıya karşı kapılarını kapatmıştır Bölgede Şiilik propagandası yaparak hem Şiiliği yaymayı amaçlamıştır. Böylece bölge devletlerini kendi hâkimiyeti altına alarak bölgenin yükselen gücü haline gelmek istemiştir.
İran her dönem de Türkistan coğrafyasındaki devletlerle ilişkilerini geliştirmeyi ilke edinmiştir.
İran-Azerbaycan İlişkileri
İran’da Ruhani’nin iktidara gelmesiyle birlikte dış politikada yeni değişim süreci başladı. Ruhani ile birlikte İran Orta Asya ve Kafkasya’da yeni bölgeselleşme kavramı oluşturma yoluna gitti. Bu politika kapsamında her iki tarafında ticaret yatırım ve bölgeselleşme karşılıklı etki potansiyelindeki mevcut gerilemenin üstesinden gelmekle oluşturmaktadır . Bu minvalde İran, Azerbaycan ile olan ilişkilerini geliştirme yoluna gitti. Zira Hazar petrolleri meselesi ve Dağlık Karabağ Meselesi’ndeki yaklaşımı Azerbaycan’ın İran’a olan yaklaşımını sorun haline getirdi. Öte yandan Azerbaycan’ın da İsrail ve ABD ile olan ilişkileri İran’ı rahatsız etmektedir. İran’ın 2015 nükleer antlaşmadan sonra batı ile olan ilişkiler yumuşatması İran-Azerbaycan ilişkilerine de yansımıştır. 2014’te Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i Tahran’ı ziyareti, 2015’te İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Bakü ziyareti İran-Azerbaycan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde birer kilometre taşı olmuştur. Bu suretle iki devlet arasında ekonomik, enerji anlamında bir takım işbirliğine gidilmiştir.
Bununla birlikte Azerbaycan ve İran’ın aynı mezhep olan Şii mezhebine mensup olması iki ülke arasında ortaklığı güçlendireceği düşünülebilir. Lakin İran Azerbaycan’ı kendi güvenliği için tehdit olarak görmektedir. Zira bugün İran’da yaklaşık 40 milyon Azerbaycan Türkü yaşamaktadır. Bu bağlamda Azerbaycan’ın bu kitleyi her an İran’a karşı kışkırtacağı düşünülmektedir. Bu yüzden İran Azerbaycan’a karşı Ermeni kartını elinde tutmaktadır.
İran-Kazakistan İlişkileri
İran yönetiminin dış politikada Astana yönetimi ile ön plana çıkan ilişkisi ekonomidir. Zira iki devlet arasında ekonomik ilişkiler ön plandadır. Orta Asya’da ki en büyük ekonominin Kazakistan’da bulunması aşikardır. Bu suretle gerek Kazakistan Devlet Başkanı Nur Sultan Nazarbayev, gerekse İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dostluk söylemleri içerisinde iki devlet arasındaki ekonomik ilişkilerin arttırılması yönünde beyanlarda bulunarak bu durumu fiiliyata dökmeyi hedeflemiştir.
İran-Kırgızistan İlişkileri
İran’ın uluslararası ekonomik yaptırımlar sebebiyle ekonomik anlamda yeterli ilişki kuramadığı tek ülke Kırgızistan’dır. 2015 yılında Şangay İşbirliği Örgütü toplantısına giden İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı açıklamada iki ülke arasında yeni bir miladın yaşanacağını söylemiştir. Bu tarihten itibaren iki ülke arasındaki ilişkiler artmıştır. Hatta Kırgızistan’ın Manas’ta bulunan ABD üssünü kapatması İran tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.

İran- Özbekistan İlişkileri
İran- Özbekistan arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel, enerji bağlamındaki ilişkiler yok denecek kadar azdır. Özbekistan eski devlet başkanı İslam Kerimov, İran’ın Şii İslam’ı yayma düşüncesini tehlikeli görmüş ve İran’ı Özbekistan’dan uzak tutmaya çalışmıştır. Aynı zamanda Özbekistan batıya karşı Rus ve İran etkisine karşı direniyor imajı vermiştir. Fakat son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkiler artmıştır. İki ülke arasında çok sayıda ziyaret gerçekleşmiş, Dışişleri Bakanlıkları bünyesinde istişareler yapılmıştır. İki ülke arasında ticari, tarım, gaz, petrol, ulaşım, inşaat, ilaç üretimi ve bankacılık alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi kabul edilmiştir.
İran-Tacikistan İlişkileri
İran-Tacikistan ilişkileri diğer Orta Asya ülkelerine nazaran daha yumuşak ve daha sıkıdır. Zira iki devlet arasında ortak kültürel ve tarihsel bağlar vardır. Ahmedi Nejad iki devlet arasındaki bağları iki beden tek ruh şeklinde tanımlamıştır . İran’ın Tacikistan politikası daha çok ortak kültürel bağlar üzerinden geliştirmiş, soft power ile ilişkilere ivme kazandırmıştır. Bu minvalde Tacikistan’da Farsça akademisinin kurulması sağlamış ve Tacikistan dil reformunu yakınan takip etmiştir. Afganistan, Tacikistan ile birlikte Farsça konuşan ülkeler birliğini kurmuşlardır.
İran-Türkmenistan İlişkileri
Bu yüzden İran’ın Orta Asya ile olan ilişkilerini en fazla geliştirdiği ülke Türkmenistan olmuştur. Bu bağlamda İran 1991’de Türkmenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkedir. Türkmenistan’ın jeostratejik konumu İran açısından hayati önem arz etmektedir. Zira Türkmenistan İran’ın Orta Asya’ya açılan kapısı konumundadır. İki ülke arasındaki en önemli mesele güvenlik meselesidir. Zira bu doğrultuda iki ülke arasında bu alanda ilişkiler artmıştır. İran ülkedeki radikal gruplardan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, Türkmenistan’ın da bu durumdan hoşnut olmadığı görülmektedir. Bölgede yapılacak mezhepçi yaklaşımlar iki taraf içinde sıkıntı oluşturabilecek cinstedir.
İran’ın Şangay’a Girme Hedefi
İran’ın en büyük hedeflerinden bir tanesi başını Rusya ve Çin’in çektiği Şangay İşbirliği Örgütüne girmektir. Gözlemci statüsünde bulunan İran tam üyelik için çaba sarf etse de hala başarbilmiş değildir. Suriye krizi ile yakınlaşan Rusya ve İran için bu durum zor görünmemektedir. Bu bağlamda Suriye eksenli Rus-İran ittifakı İran’ın Orta Asya sahasına açılması için fırsattı. Her ne kadar Batı blok ile aralarında anlaşmalar olsa da İran ile Rusya’nın arasında en ufak bir çatlaklık meydana gelmedi. Yıllardan beri gözlemci statüsü ile Şangay İş Birliğine üye olan İran’ın tam üyelik başvurusu kabul edilmese de Suriye politikasında Rusya’ya yakın olması bu isteğini gerçekleştireceğe benziyor. Bu konuda Şangay İşbirliği Örgütünde söz hakkı yüksek devlet olan Rusya’nın da bu üyeliğe sıcak baktığını görülmektedir. Çünkü Vladimir Putin’in özel temsilcisi Bahtiyar Hekimov Brükselde Asya-Afrika liderleri zirve toplantısı çerçevesinde yaptığı açıklamada, İran’ın bölgede kilit rol oynadığını ve Şanghay İşbirliği Örgütüne üyeliğine isteğini gösterdiğini belirtti . Yakın zamanda Kırgız Devlet Başkanı Almazbak Atambeyev’in İran ziyareti sonrası birçok alanda ticari anlaşmalar yapması ve Ruha’nin “İran’ın ŞİÖ’ye üye olmasının önündeki engeller kalkmıştır Diğer üyeler de bu konuya sıcak bakmaktadır ” şeklinde açıklamaları yapması İran’ın Orta Asya pazarına da girerek Avrasya Devleti olma yolunda emin adımlar attığının göstergesidir.

Ali ŞAHİN
Kafkassam İran Masası
—————————-
1 Nazife Selcen Pınar Akgül, “Orta Asya’da İran Faktörü: Stratejiler ve Karşılaştığı Eylemler”, İram, Ankara-2017
2 A.g.e
3Rusya İran’ın Şangay İşbirliği Örgütüne Üyeliğine Tam Destek Verdi ,http://parstoday.com/tr/news/iran-i86771-rusya_%C4%B0ran’%C4%B1n_%C5%9Eanghay_%C4%B0%C5%9Fbirli%C4%9Fi_%C3%96rg%C3%BCt%C3%BCne_%C3%9Cyeli%C4%9Fine_destek_verdi, Erişim Tarihi 29 Ocak 2018
4 İran’ın Üye Olmasının Önündeki Engeller Kalkmıştır, http://aa.com.tr/tr/dunya/iranin-uye-olmasinin-onundeki-engeller-kalkmistir/13967, Erişim Tarihi 29 Ocak 2018

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir