KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde neler oluyor?

İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde neler oluyor?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
369 0

Despotizm ve diktatorluk toplumsal hayatla beraber tarihin çeşitli döngelerini dolaşıp günümüze kadar uzanan bir olgu olduğuna göre demokrasi ve modern bireysellikle karşılaştırıldığında, çok güçlü bir kavramdır. Tarih boyu tek kişi tarafından yönetilen İran gibi ülkelerde seçim, sandık ve başka demokratik simgeler her zaman iktidarda olan siyasal yönetim tarafından kendi egemenliğini güçlendirmek amacıyla kullanılmıştır. Çünkü demokrasi, modernizmin bir ürünü olarak tarihi gelişme süreci nedeniyle değil belki mecburi olarak böyle toplumlara akın etmiştir bundan dolayı İran’da da her tür seçım, siyasal ve toplumsal krizlere neden olan bir olgudur. İran’ın Anayasasına göre Cumhurbaşkanlığına aday olan şahislerin hepsi, Şüraye-negehban(Yüksek denetim grubu) tarafından incelenip onaylandıktan sonra seçime aday gibi katılabilirler. Dolayısıyla bu yüksek denetim kurumunun izni olmadan kimse İran’da Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Ama tüm bu kontrollara rağmen yine de seçim, iktidarda olan gruplar arasında çelişkilere neden oluyor. Iran’daki iktidarı iki ana grup oluşturmaktadır.İslahtalepler (reformister ) ve usulgeralar(İslamı devrimin ilkelerini korumak isteyen muhafazakarlar) söz konusu olan iki grubu oluşturmaktadırlar. Geleneksel olarak bu iki grup 1979. Yılda yapılan İslami devrimden sonra ortaya çıkmış ve devrimi korumak için birbiriyle okadar da siyasi çelişkilere girmiyorlardı. Ama devrimin baş ve ulu lideri sayılan Hamaneyi’nin ölümcül hastalığı, son zamanlarda bu iki grup arasında çok büyük bir çelişki uçurumuna neden olmuştur. Çünkü Hamaneyi’nin ölümü, tüm dengelerin bozulması demektir. Başka bir deyişle şimdi iktidarda olan tüm gruplar, Hamaneyi’den sonra kendi manfaatlarını korumak için harekete geçip plan yapmaktadırlar. Örnek olarak geçmiş Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın bü dönem adaylığa başvurması, söylenen iddiaya iyi bir kanıttır çünkü Hamaneyi kaç ay önce açıkça Ahmedinejad’ın yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olmasını, ülkeyi kutuplaştırmaya sürükleme nedeniyle redetmiştir. Ama Ahmedinejad, muhafazakarların bir kısmının temsilcisi olarak adaylığa başvurdu. O bu başvuru ile Hamaneyi’ni geride bırakma zamanı geldığı mesajını verdi. Şuraye-negahban(Yüksek denetim grubu)’da Ahmedinejad’ın adaylığını redederek, ali dini liderin hala tüm gücü ile iktidarda olmasını gösterdi. Siyasi sistem demokratik olmadığına göre, İran’da yaşayan halkların Cumhurbaşkanlığı seçiminde sadece kötü ile çok kötü arasında bir seçim yapma şansları var. Bu seçimde, 6 adayın katılmasına rağmen asıl yarışma Ruhani ile Reisi arasındadır. Reisi iktidarda olan muhafazakar kesimin büyük kısmını temsil ettiği için Devrim Muhafızlarının desteğinide kazanmıştır. Aynı zamanda Reisi bakış açısından Hamaneyi’ye çok yakın ve onun ölümünden sonra yolunu devam edecek en uygun adamdır. Ruhani ise reformcuların temsilcisi olarak dünyayla özellikle de Batlyla fazla işbirliği yapmak istiyor.İktidarda olan reformcular, Mollaların yönetiminin devamını Batıyla işbirliği yapmakta gördükleri için şimdiden Bataya positif mesajlar vermeye başlamışlar ve bundan dolayıda genel olarak Ruhani Reisi ile karşılaştırıldığında büyük bir farkla fazla oya sahiptir . Kanaatımızce eğer bu seçimde İran’da yaşayan halklar, yüksek oranda seçime katılıp Ruhan’iye oy vermezseler Hamaneyi Devrim Muhafızlarıyla beraber seçimin sonuçlarını manipule edip seçimi ikinci tura götürecektir. Çünkü İkinci turda seçimin sonuçlarını değiştirip Reisini Cumhurbaşkanı yapmak, muhafazakarlar açısından hem kolay hem de mantıklıdır. Karşıtarafta Ruhanı seçim kampanıyasını nasıl yürütüp İran’da yaşayan Halkların büyük kısmını seçim günü sandığa götürebilmesi çok önemli bir konudur. Seçimle ilgili adayların arasında yapılan tartışmalar, hem reformcuların hem de muhafazakarların özellikle ekonomik bakımdan ne kadar hırsız olduklarını ve ülkeyi bataklığa götüdüklerini açığa çıkardı. Bu tartışmalar yinede gösterdi ki, iktidarda olan tüm gruplar halkın manfaatına göre değil, belki kendi çıkarları için çalışmaktadırlar.Eğer tartışmaların sonucu seçimi baykot edenlerin oranını azaltırsa, büyük ihtimalle Reisi’nin Cumhurbaşkan olmasına neden olacaktır.Ruhani seçime kaç gün kala kampanyasını daha sert şekilde yürüterek muhafazakarların yolsuzluk dosyalarını iktidarın gizli dolaplarında çıkarıp halkın göz önüne sergilemesi, fazla oy kazanma amacıyla yapılsada etrafında olan yakın adamların yolsuzluk dosyalarının ortaya çıkması onun karşısında olan en büyük engeldir.
Fardin Bayandor
KAFKASSAM Ortadoğu Çalışmaları Uzmanı
fardin22k@gmail.com
Facebook: Ayaz Sürgün

ا

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir