KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İRAN’DA YAŞANAN GELİŞMELER İRAN DEVLETİ’Nİ TEHDİT EDİYOR

İRAN’DA YAŞANAN GELİŞMELER İRAN DEVLETİ’Nİ TEHDİT EDİYOR

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
270 0

İran Devleti; 1200 yıllık Türk Hakimiyeti Dönemi’nde 1925 yılına kadar köklü bir devlet geleneğine sahip olmuş ve uluslararası sistem içerisinde gerekli saygıyı görmüştür.

Ancak 1925 yılında İngilizlerin desteği ile Pehlevi ailesinin yönetimi ele geçirmesi ve 1941 yılından oğul Pehlevi’nin ABD ve İngiltere himayesine girmesi, İran Devleti’nin bir uydu devlete dönüşmesine neden olmuştur.

1979 yılında Humeyni tarafından yapılan İslam Devrimi ile tüm bu emperyalist hegemonyaya karşı çıkmak istenmiş fakat İran-Irak savaşı döneminde bir şekilde ABD ile işbirliği yapılmıştır.

1990 lar dan sonra bölgede batı hegemonyasına karşı Rusya ve Çin ile işbirliği yaparak bağımsız bir politika sürdürmeye çalışmış ancak içerideki uygulamalarında, demokratik ve eşitlikçi bir yaklaşım içerisinde olmadığı için nüfusunun yarısını oluşturan Türklerin İran Devleti içerisinde merkezden uzaklaşmasına neden olmuştur.

İran tüm bu tartışmaların arasında bir de Fars unsurların muhafazakar reformcu ekseninde birbirlerine karşı komplolar hazırlama sürecine girmiştir.

Son yaşanan İran olayları bunun bir göstergesidir.

Her ne kadar İran yönetimi olayın ABD istihbaratı tarafından organize edildiğini söylese de olayın ortaya çıkışı gelişimi muhafazakar reformcu çatışmasının dışa yansıması olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Elbette süreç başladıktan sonra ABD, İsrail gibi devletler bu durumdan faydalanmak istemişlerdir.

Ancak ABD’nin bu kadar beceriksiz politikalar ürettiği bir dönemde İran’da bir sonuç alamayacağı da ortadadır.

Zaten bu nedenle İngiltere tekrar sahaya inmiştir.

Yani ABD’nin dağıttıklarını toplamak için.

İran’da son birkaç gündür ise ilginç ve bir o kadar da anlamsız olaylar gerçekleşiyor.

İran Meclisi’nde Kürt Kökenli Milletvekilinin İran Meclis Başkanı’nın izin vermesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’a ve onun hükümetine yönelik “Diktatör” “Faşist” tabirlerini kullanarak Suriye Kürtlerine yönelik bir operasyonun yapıldığını dile getirmiş ve İsrail literatürü ile “Kobani ve Afrin’in Kürtlere Allah tarafından verildiğini” dile getirmiştir.

Yine Birleşmiş Milletlere yönelik İran Meclisinde yer alan 10 Kürt Kökenli Milletvekili bir mektup göndermiştir.

Bu mektupta “Faşist Türkiye Yönetimi” “Katil Cumhurbaşkanı” ifadeleri yer almıştır.

Öncelikle şuradan başlamak lazım.

ABD ve müttefiklerinin Irak ve Suriye’de Barzani, PKK/PYD/YPG ile oluşturmak istediği terör koridorunun en başta amacının İran rejimine son vermek olduğunu İran Devleti bilmiyor mu?

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti’nin İran ile ilgili samimi ve dostça yaklaşımına karşın bu girişimlere İran Devleti’nin izin vermesi ne anlama geliyor?

Bırakın hükümeti Türkiye’deki milli güçler bile İran olayları sırasında orada yaşayan 40 milyonluk Türk nüfusuna itidal çağrısı yapmış ve olaylardan uzak durulması istenmiştir.

Yani Türk Milleti son derece samimi bir şekilde top yekun İran Devleti’nin yanında yer alırken İran Devleti’nin izni ile gerçekleştirilen bu olaylar ne anlama geliyor?

Ben aslında ne anlama geldiğini söyleyeyim.

Bu yapılanlar ile Türkiye ve Türk Milleti’ni incitirsiniz ancak zarar veremezsiniz.

Türkiye uluslararası hukuka uygun olarak teröristlere yönelik operasyonlarını başarı ile sonuçlandıracaktır.

Ancak sorarım size eğer Türkiye bu operasyonları yapmaz ise İran rejimi ayakta kalabilecek mi?

Yada Türkiye’ye yönelik İran’da gerçekleşen bu tip hakaret ve faaliyetlerin artması durumundan İran, kendi içerisinde ulusal güvenliğini sağlayabilecek mi?

İyi düşünmek lazım.

Bu coğrafyanın geleceği bölge ülkelerinin birlikte hareket etmesi ile inşa edilebilir.
Prof Dr Selçuk Duman

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir