İran’da 2011 yılından beri hapis yatan ‘İrfan-i Halka (İrfan Halkası) tarikatı lideri Muhammed Ali Taheri’ye, idam kararının kaldırılmasının ardından 5 yıl hapis cezası verildi.

AFP’nin haberine göre, Taheri’nin avukatı Muhammed Ali Tabatabai, ‘’Temyiz Mahkemesi, 4 ay önce, müvekkilim hakkında verilen idam kararını ikinci kez iptal etmişti. Birinci Mahkeme, dava dosyası kendisine sevk edildikten sonra cezayı hafifletici nedenleri göz ardı etti ve müvekkilim hakkında ‘yeryüzünde fesat yayma’ suçundan 5 yıl hapis cezası verdi’’ dedi.

İran yargı sözcüsü Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 3 Eylül 2017 tarihli açıklamasında, İran’da faaliyet gösteren İrfan Halkası’nın dini lideri Muhammed Ali Taheri’nin sergilediği davranışlardan ötürü ‘yeryüzünde fesat yayma’ suçundan hakkında ikinci kez idam kararı çıktığını doğrulamıştı.

Yeryüzünde fesat yayma suçu İran’ın en tehlikeli suçlarında biri sayılıyor. Genellikle de idamla sonuçlanır. 61 yaşındaki Taheri, Kirmanşah’ın Batısında dünyaya gelmiş. Hiçbir dini eğitim almayan Taheri, 2000’li yılların başında sanat ve kültür merkezi kurdu. Tıbbı kanunsuz şekilde kullandığı suçlamaları yapılan Taheri, ‘sapkın’ faaliyetler yürütmekle suçlanıyor. 2011 yılının Mayıs ayında tutuklanan Taheri için ‘Dini değerlere ihanet’ ve ‘Yeryüzünde fesat çıkarma’ suçlarından 2015 yılında ilk idam kararı çıktı. Ancak Temyiz Mahkemesi Aralık 2015’te bu kararı iptal etti.

Avukatı müvekkilinin hareketlerinde ve inancında hür olmak istediğini belirterek af kararı çıkmasını talep ettiğini söyledi.

Tabatabai, “Müvekkilim ilk idam kararıyla değiştirilen 5 yıl hapis cezasının tamamını çekmiş, 2 yıl önce biten bu cezanın ardından geçici olarak hapis yatmıştır. Ancak bugün yeniden ‘Yeryüzünde fesat çıkarma’ suçundan 5 yıl hapis kararı çıktı. Ayrıca cezayı hafifletici sebepler göz ardı edildi. Bu karar İslam Ceza Kanunu’nun 286. Maddesine aykırı. Davayı Temyiz mahkemesine taşıyacağız’’ dedi.

Müvekkilinin 2011 yılı öncesi davranışlarının 2013 senesinde çıkan kanuna göre değerlendirilmesine itiraz eden Tabatabai, “Yasalar geriye dönük değildir ve mahkeme, yasa yürürlüğe girmeden önce gerçekleşen bir davranışı delil göstererek mahkumiyet kararı veremez” dedi.