KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İran Zülfikar’la DAEŞ’i vurdu Şİİ koridoru kurdu!

İran Zülfikar’la DAEŞ’i vurdu Şİİ koridoru kurdu!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 13 dk okuma süresi
404 0

İran sürpriz bir hamleyle ABD’nin Rakka operasyonunu şah mat etti. Hem de Çoban matı. “Leylet’ül-Gadr” ismi verilen operasyonda, İran batısından, karadan karaya fırlattığı balistik başlıklı 6 adet güdümlü, orta menzilli füzelerle DAEŞ’in Deyr ez Zor’daki ana merkezini yok etti! İran’ın Irak sınırına yakın Kürdistan ve Kirmanşah illerinde bulunan Devrim Muhafızları üslerinden fırlatılan füzeler, Irak’ı geçerek, yaklaşık 600 kilometre uzaklıktaki hedeflere tam isabet sağladı. İran ilk kez kendi topraklarından attığı füzelerle Suriye’deki hedefleri vurdu. İran Devrim Muhafızları’nın bu saldırıyı, Tahran’da 7 Haziran’da 18 kişinin öldüğü DEAŞ saldırılarına karşılık gerçekleştirdiği belirtiliyor. DAEŞ merkezini vuran füzeler, 700 menzilli nokta vuruşu yapan ve radarlara yakalanmayan Zülfikar sınıfından. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ı destekleyen İran’ın bu ülkede doğrudan bir operasyon düzenlemesi aşırı nadir görülen bir olay. Saldırı sonrasında DAEŞ’in Deyr ez Zor’daki karargâhında bulunan 650 teröristten aralarında 75 komutanında yer aldığı en az 350 teröristin öldüğü tahmin ediliyor. Bu şimdiye kadar gerçekleştirilen en büyük saldırı. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201706181028942838-iran-suriye-isid-karargahlarini-vurdu/ – http://tr.farsnews.com/defence/news/13960329000178 ) İran’ın ABD’ye meydan okuyan bu eylemliliği, İran deniz kuvvetleri ile Basra körfezinde bulunan Çin deniz kuvvetlerine ait deniz filosunun ortak askeri tatbikat düzenlediği tarihe denk gelmesi düşündürücü. Ortak askeri tatbikata, İran’ın Bender Abbas liman kentine Perşembe günü demir atan Çin deniz kuvvetlerine ait 2 destroyer, bir kruvazör ve helikopter gemisinden oluşan filonun yanı sıra, İran deniz kuvvetlerine ait savaş gemileri, helikopterler ve 700’e yakın askeri personeli katılıyor. Çin deniz filosunun tatbikat sonrası, bölgeden ayrılarak Umman’ın başkenti Maskat’a gidecek. Çin donanma komutanlığı bu tür ortak askeri tatbikatları çok önemsiyor ve Çin nüfuz alanının (siyasi, ekonomik ve askeri) genişlemesine katkı görüyor. Çin askeri filosunun komutanı Shen Hao’ın, İran İslam Cumhuriyetinin, deniz güçlerinin modernizasyonu, yeniden yapım ve onarımına dair çabaları ve başarılarının takdire şayan olduğunu söylemesi nezaketin ötesinde değerlendirilmeli. (Bkz. http://parstoday.com/tr/news/iran-i74492-%C3%87inli_komutandan_%C4%B0ran_deniz_kuvvetlerine_ait_fabrikaya_%C3%B6vg%C3%BC )

Ancak Amerikalıların Çin İran flörtünün çok da umurlarında olmadığını gösteren cevabı gecikmedi. Rakka yakınlarında DAEŞ mevzilerine saldıran Suriye uçağını hedef aldı. Böylelikle işler tam ‘Arap saçı’na döndü. ABD ordusuna ait F/A-18 Super Hornet tipi uçağı, IŞİD’e karşı savaşta Amerikalılarla birlikte çalışan yerel güçleri bombalayan Suriye hava kuvvetlerine ait S-22 tipi uçağı bir savaş uçağını düşürdü. Amerikalılar; Suriye uçağının, IŞİD’e karşı savaşta ABD’nin ortağı olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) savaşçılarının yakınlarını bombalaması üzerine düşürdüğünü iddia ediyor. Onlara göre Suriye savaş uçağının vurulması, Suriye’nin Tabka kenti civarında oldu. (Bkz. https://www.amerikaninsesi.com/a/abd-suriye-ucagini-dusurdu/3905591.html ) Suriye Savunma Bakanlığı ise bu iddiaları yalanladı. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Rakka bölgesinde DAEŞ mevzilerine saldıran Suriye hava kuvvetlerine ait bir uçağı düşürdüğünü bildirdi. Suriye Cumhurbaşkanlığı Politika ve Medya Müsteşarı Buseyna Şaban, ABD’nin tüm planlarının IŞİD ile aynı çizgide olduğunu bildirerek, Amerikan savaş uçaklarının Suriye ordusu askeri üslerine saldırmasının kesinlikle başka bir açıklamasının olamayacağını bildirdi. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Rakka’da, Suriye ordusuna ait bir uçağı düşürmesini değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD’nin Suriye uçağını düşürmesine sert çıktı. Washington’a eylemlerini koordine etme ve Suriye’nin onayı olmayan tek taraflı eylemlerden kaçınmaya çağırdı. Rusya, İran ile Türkiye’nin Astana süreci çerçevesinde teklif ve girişimlerinde Suriye hükümetiyle anlaştığını da vurgulayan Lavrov “Tüm taraflar böyle davranmalı. Suriye’deki güvenli bölgeler, ilerleme kaydedebilmek için olası seçeneklerden biri. ABD ve Suriye’de güçleri veya akıl hocaları olan tüm tarafları hükümetin onayıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızla koordine olmaya çağırıyoruz” dedi. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/rusya/201706191028944768-lavrov-rusya-abd-suriye-ucak/ ) Lavrov’un bu açıklaması İran, Türkiye Suriye ve Rusya arasındaki anlaşmayı ve askeri işbirliğini Amerika’nın gözüne sokan bir gelişme. Ancak Amerika’nın değil gözüne neresine girerse girsin akıllanacağı yok!

Suriye sınırları dâhilinde Amerikalılar tarafından sürdürülen Rakka savaşının SDG’ye meşruiyet kazandırma operasyonu kapsamında değerlendirildiğinden sadece Türkiye’nin değil Suriye ve İran’ında bu algı operasyonuna tepki verdiği bir gerçek. ABD sürekli kendi ordu envanterine kayıtlı silah ve mühimmatları, YPG’ye intikal ettiriyor. YPG’nin bağlı olduğu PYD’nin bu verilen lojistik desteği ücretlendirmeleri çok zor. Onlarda ücretlendirmeyi gönüllü ABD askerlik üzerinden yapıyor. Zırhlı araç ile mühimmat taşıyan 50 TIR, Kuzey Irak sınırının kullanarak örgüt kontrolündeki Haseke’ye girip yeni bir askeri sevkiyat gerçekleştirdi. Ayrıca, 5 Haziran’da 60, 12 Haziran’da 20 tır, PYD/PKK bölgesine ulaştırıldı. ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçleri, ülkenin batısında yer alan Enbar vilayetindeki Esad ve Habbaniye Askeri Üssü’nde varlık gösteriyor. Konumu gereği stratejik öneme sahip Enbar vilayetinin, “Tıraybil” Sınır Kapısı’yla Ürdün’e, “El Kaim ve “El Velid” Sınır Kapıları’yla Suriye’ye, Arar Sınır Kapısı ile de Suudi Arabistan’a sınırı bulunuyor. ABD Özel Kuvvetleri, kısa bir süre önce Irak güvenlik güçleri tarafından terör örgütü DEAŞ’tan alınan Irak-Suriye arasındaki El Tanf sınır kapısında konuşlandı. Buna karşılık Haşdi Şaabi güçleri Irak, Suriye, Ürdün arasında kalan sınır üçgeninde mevzi tuttu. Irak sınır muhafaza komutanlığına bağlı iki tümen El-Velid sınır güzergâhının kontrolünü ele aldı. Haşdi Şaabi bu bölgenin yanında Ürdün yakınında Taratil güzergâhını da kontrol altına aldığı ve Irak’ın batısında El-Kaim sınır güzergâhına yönelik başka operasyonlar da yürütüyor. (Bkz. http://tr.farsnews.com/defence/news/13960329000450 ) Ancak ABD’nin Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgeleri birleştirerek gerçekleştirmek istediği petrol ve doğalgaz enerji nakil koridoru, İran’ın Akdeniz’e açılan Şii koridoru ile hem çakıştığından hem de çatıştığından, Irak ve Suriye’de kontrol ettiği bölgeleri birbirine bağlamayı hedefleyen İran, Akdeniz’e kadar uzanan ‘Şii Hilali’ planında rota değişikliğine gitti. İran’ın Şii Hilali güzergâhı üzerinde Irak’ın Musul, Suriye’nin Halep kentleri, üzerinde bulunuyor. İran bu şehirler üzerinden Akdeniz’e ulaşmanın peşinde. Ancak Rojava Kürdistan’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki ABD askerlerinin varlığından ötürü İran’ın bu güzergâhı değiştirmeye yöneldi.

İran’ın güzergâhı IŞİD ile mücadele çerçevesinde bölgede bulunan ABD kuvvetlerinden etkilenmemesi için 226 kilometre güneye çekildi. Yeni koridor Kürtlerin yoğun nüfuslu bölgelerden hali hazırda IŞİD’in kontrolünde bulunan Mayadin kasabasına çekildi. Bu değişiklik, İran Devrim Muhafızları Kudüs Tugayları Komutanı Kasım Süleymani ve Irak’taki Haşdi Şabi lideri Haydar el-Ameri tarafından önerildi ve Şii hakim güçlerinin Irak’ın Baas kentine yaklaştırılmasıyla uygulandı. İran’ın bu amacına en kısa zamanda ulaşabilmesi için önce Suriye sınırında bulunan Irak’ın Bağac ilçesini hızla kontrole alması ve ABD’den önce hareket ederek Mayadin ve Deyrezzor’dan IŞİD’i çıkarması gerekiyor. Bu nedenle İran ordusunun önünü kesmek için Bağac ilçesinin, Irak’ta IŞİD’in en çok direneceği kent olması bekleniyor. ABD’nin 14 yıl önce Körfez Savaşı sürecinde karargâh olarak kullandığı Bağac kentini savunmak için IŞİD şiddetli bir mücadele veriyor. Kentin etrafını tahkim ettiler. Zira; Bağac’ın alınması IŞİD’in Irak’taki varlığının da sonu anlamına geliyor. İran’ın hedefindeki ikinci kent ise Bağac’ın komşusu Telafer. İran güdümündeki Şii milisler, kentin üç kilometre yakınında çoktan konuşlandı bile.

IŞİD ‘in Irak’taki varlığının sona yaklaşmasıyla birlikte ABD, bunu bir fırsat bilerek Suriye’de örgüte yönelik geniş kapsamlı operasyon başlaması için düğmeye bastı ve Rakka ile Deyrezzor gibi kentleri hedefine aldı. ABD bu kentleri kurtarmak için Kürt guruplara destek vermeye başladı ve Demokratik Suriye Güçlerini (HSD) donatarak gerekli savaş gücüne ulaştırmak için adım attı. Amerikalılar Rakka savaşını SDG’ye meşruiyet kazandırma operasyonu gördüğünden hiçbir destekten kaçınmıyor. Hatta Türkiye ile aralarının açılmasını bile sorun etmiyor. Ama Türkiye sıradan bir ülke değil ve ABD’nin bu planının önünde de bir engel. Ancak İran’ın oluşturmak istediği Şii koridorunun şu anki yeni güzergâhı biraz daha batıya çekilmesine rağmen Şengal sınırlarındaki bazı bölgeleri kapsamaya devam ediyor. Çünkü bu bölgede PKK ve Haşdi Şabi güçlerinin varlığı bu hedefi kolaylaştıran unsurlar. Buradaki Şii milisler İran’ın talimatına göre yönlendirildi ve yeni koridorun oluşması için kullanılmaya başlandı. Türkiye ile çatışma halindeki PKK’nin buradaki gücüne de yeni hedefe ulaşmak için bir rol verildi. Yeni oluşturulan güzergâh, Suriye’nin Deyrezzor vilayetinden Şuxne kentine, daha sonra Palmira’ya ve son olarak Şam’dan Lübnan sınırına uzanıyor. İran’ın yeni Şii koridorunu gerçekleştirebilmesi, bölgede etkin bir güç konumundaki Hizbullah’ın desteklenmesine bağlı. Ayrıca demografik takas yöntemleri denenecek. Bu şekilde de Suriye’nin Lazkiye kentine de ulaşılacak ve buradan Akdeniz’e giden yol açılmış olacak. Bu son adımla da İran, kullanmaya mahkûm olduğu ve sürekli gözetleyerek baskı altında tutulduğu Arap Körfezi ya da kendi deyişleriyle Fars Körfezi’ne alternatif bir tedarik hattı kurmuş olacak.(Bkz. http://www.basnews.com/index.php/tr/reports/350962 )

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir