KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. İran ve Rusya Suriyede ne arıyor

İran ve Rusya Suriyede ne arıyor

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 6 dk okuma süresi
318 0

İran ve Rusya Suriye’de ne arıyor?
Suriye krizinin beşinci yılını doldurduğu bu günlerde tablo oldukça kaygı verici. Ocak ayında başlaması beklenen ateşkesten eser yok, savaşın, çarpışmaların şiddeti giderek artıyor. Tüm veriler Suriye krizinin derinleşerek yıllarca süreceğine işaret ediyor. Yeni bir Afganistan, bölge ve uluslararası çelişkilerin odak noktası.
Batı, ABD öncülüğünde Suriye’nin tümünü kapsayan bir çözüm önerisinden yoksun, çaresiz ve seyirci konumunda. IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütleri ile mücadele dışında bir şey yapmıyor. Hatta Suriye’de krizi “laik güçler” ile aşabileceğini düşündüğü için, Rusya ile ortak çizgi arayışında. PYD’yi destekliyor, Esed’i çözümün parçası olarak görme eğiliminde. Arap dünyası da çaresiz, ortak bir Suriye politikasından yoksun. Suudi Arabistan ve Körfez olaya İran gözlüğü ve Şii tehdit boyutu ile bakıyor. Türkiye olaya güney sınırında belirmeye başlayan PKK öncülüğünde bir Kürt devleti boyutu ile yaklaşıyor. PYD konusunda müttefikleri ile aynı çizgide değil. Kürtler tarihi fırsatı değerlendirme arayışında. Batı’nın desteğinden memnun, Esed ve Moskova ile dirsek temasında. Peki İran ve Rusya Suriye’de ne arıyor?

Esed rejimini hava desteği ile ayakta tutan Rusya ve binlerce silahlı danışmanla karada çarpışan İran’ın ne aradığı kolay anlaşılır değil. Harabe yığınına dönmüş Esed rejiminin ihyası için Suriye’deler. Çözüm için anahtar konumdalar ama çözüm projeleri yok. İran, Hizbullah ve Rusya’nın desteği ile Esed askerî bir zafere ulaşsa bile, bunun Suriye’de barış anlamına gelmeyeceğini öngörmek için çok zeki olmaya gerek yok. Esed rejimi Suriye’de toplumsal destekten yoksun bir baskı rejimi olduğu için çöktü. Çözümün değil, sorunun parçası, hatta kaynağı. Ayakta kalabilmesi için İran ve Rusya Suriye’de kalıcı olmak zorunda. Bu yüzden Suriye’de ne aradıkları, neyi savundukları önemli.

İsterseniz İran ve Rusya’nın Suriye’de ne aramadığı, yani olayın ekonomik boyutu ile bakalım. Ne Rusya’nın, ne İran’ın ekonomik çıkarları Suriye’de tehdit altında. Suriye-İran ilişkilerinde ekonomi nerede ise ihmal edilir bir boyutta. İran’ın tek ihraç kaynağı petrol veya “Şam fıstığı” Suriye’de var. Ticaret hacmini derinleştirmek mümkün değil. Suriye-Rusya ticareti de, silahlanma meselesi bir yana bırakılırsa, ihmal edilir boyutta. İran gibi bu ülke için de milyarlarca “yatırım” ekonomik amaçlı değil. Olası bir barış ve Suriye’nin yeniden inşasında ise bu iki ülkenin önemli bir etken olmayacağı açık. Oyun kurucu değiller.

İran’ın Suriye angajmanı çıkar ilişkisinden ziyade, “savunma” refleksi ile iç içe. Ama bu “savunma” refleksinin ana hedefi içe dönük. Putin ve radikal mollalar için Suriye angajmanı iktidar mücadelesinin parçası. İran’da radikal güçler devrim meşalesinin İslam dünyasını pek aydınlatamadığını gördükten, nükleer meselede geri adım atmak zorunda kaldıktan sonra, Tahran’da iktidar mücadelesi Suriye’ye kaydı. Bu güçler Esed rejiminin çökmesini kısmi de olsa “yenilgi” olarak algılıyor. Batı ile ilişkilere şüphe ile bakan radikal güçler için Suriye önemli bir mücadele zemini oluşturuyor; son kale. Suriye’de sadece Şii devrimi değil, İran’da iktidarlarını savunuyorlar. Yani Suriye’de savaş, Tahran’da iktidar mücadelesinin bir parçası olduğu için İran Suriye’de, elle tutulur bir çıkarı olduğu için değil. Laik birleşik bir Suriye, projeleri değil. Etnik ve inanç mozaiğinin zengin olduğu İran için de Suriye krizi tehdit kaynağı. Ama bu gerçek radikal güçler için önemli değil. İdamlarla yönetebileceklerini sanıyorlar.

Obama’nın nükleer mesele ile başlattığı diyalog derinleştirilerek İran’ı kazanmak mümkün. İlk ve en önemli mesaj İran’da siyasi istikrarın bölge ve dünya barışı, Batı ve Türkiye’nin çıkarına olduğunun anlaşılması. İkinci önemli mesaj, etnik ve inanç farklarına dayalı çelişki ve çatışmaların tüm bölge, İran için de tehdit kaynağı olduğu gerçeği. Üçüncü gerçek ise, Rusya’nın Suriye krizinde çok önemli bir aktör olduğunun ama oyun kurucu olmadığının, barış projesi bulunmadığının bilinmesi. İran Suriye’de barış, Nusayri azınlığın varlığı için önemli bir aktör. Oyun kurucu olabilir, barış çıkarına. Ya Rusya ne arıyor? İsterseniz pazar yazımızda bu soruna eğilelim. Ali Yurttagül

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir