KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İki ülke, 8593 km, gerçek yaşanmış bir öykü ve sonrasında filizlenerek yeşeren 70 yıllık bir siyasi birliktelik.

İki ülke, 8593 km, gerçek yaşanmış bir öykü ve sonrasında filizlenerek yeşeren 70 yıllık bir siyasi birliktelik.

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
338 0

한국어 여약
저는 터키인 부르주압나다. 하국과 터카의 대한 좋은 글들을 여가서 여러분들에게 알려드리고자 합나다. 한국과 터키의 수교 60주년을 기념해 양국 공동 제작으로 진행되는 영화 ‘아일라’는 한국전쟁에 참전한 터키 참전 용사와 전쟁으로 고아가 된 소녀가 휴전 이후 60년 만에 재회한 실화를 바탕으로 제작된 감동 드라마이었습니다. 이번 글을 썼을 때 터키영화제’가 터키-한국 수교 60주년 및 2017 터키-한국 문화의 해를 맞아, 27일부터 아릴아라는 영화가 개봉됐었습니다. 좋은 반응을 받은 아일라 영화 떡분에 한국과 터키의 대한 관심이 많아졌습니다. 이제 사람들은 한국전쟁당시를 알게 되었고 연구를 하는 것입니아. 저도 터키인들 위하여 한국의 대한 아는 것을 이야기 하려고 합니다. 잘 부탁드립나다.
성명 : 제흐라 부르주 아으단

‘AYLA’
Ayla, yönetmenliğini Can Ulkay’ın, senaristliğini ise Yiğit Güralp’in gerçekleştirdiği 2017 çıkışlı Türkiye ve Güney Kore ortak yapımı sinema filmi. 5 haftalık gösteriminde toplam 3.104.217 seyirci 37.377.769,00 TL hasılat yakalaması sonucunda Türkiye’nin 90. Oscar Ödülleri için “yabancı dilde en iyi film” adayı olma başarısını yakaladı.Filimin konusuna kısaca bakacak olursak ;
1950 yılında Kuzey Kore, Güney Kore’ ye saldırdığında Birleşmiş Milletler’ in yaptığı yardım çağrısı sonucu Türkiye, Kore’ye bir tugay gönderir. Her şey gönderilen tugayın içindeki askerlerden birisi olan Süleyman Astsubay’ın savaş meydanında annesi babası öldürülmüş küçük bir kız bulmasıyla başlar. Süleyman Astsubay bulduğu 5 yaşındaki küçük kıza ay gibi yüzü olduğu için Ayla ismini verir. 15 ay boyunca Ayla’nın bakımını üstlenen Süleyman Astsubay’ın artık Türkiye’ ye dönmesi gerekmektedir. Ayla’yı bırakıp gitmek istemeyen Süleyman, Ayla’yı Türkiye’ye götürmek için birçok yolu dener ancak bir türlü Kore yasalarını aşıp Ayla’yı Türkiye’ye dönerken yanına alamaz. Savaş günlerini geride bıraktıktan 60 yıl sonra Ayla ve Süleyman tekrar bir araya gelirler.
2017 yılı Kore-Türkiye Diplomatik İlişkileri 60. Yıl Kutlama Etkinliği şerefine denk getirilen bu güzel ve duygusal filim ile daha da tanıdık kardeş ülke Koreyi. İlgimizin Kore’ye daha çok arttığı bu günlerde Kore’de yaşanan savaş hakkında da bilgiler edinmeye başladık. 25 haziran 1950 yılında Kuzey Kore askerlerinin sabaha karşı yaptığı baskın ile başladığı yönünde olan açıklamalardan da anlaşılıyorki Kore savaşı Kore Cumhuriyeti içerisinde gerçekleşen bir iç savaştır. Kore-Türkiye Diplomatik İlişkileri 60. Yıl Kutlama Etkinliklerinin birinde Güney Kore’nin Ankara Büyükelçisi Yunsoo Cho, “Türkiye, Kore Savaşı sırasında birçok asker göndererek Kore’yi komünist bir ülke olmaktan kurtardı….” şeklinde açıklamaları mevcuttur.
Savaşın nedenlerine baktığımızda şu bilgiler karşımıza çıkar:
Savaş öncesinde salgın hastalıklardan beli bükülen Kore, aynı zamanda son yüzyılda adeta bir piyon gibi devletler arasında kullanılmış ve ülkenin ekonomik gelişmesi durma noktasına gelmiştir. Japonya, 1905 yılında Rus Çarlığını yendikten sonra bölgede stratejik bir konuma sahip olan Kore’yi işgal ederek, Çin’i de etkisi altına almak istemiştir.
II. Dünya savaşından yenik ayrılan Japonya, elindeki topraklardan biri olan Kore’yi ABD ve Sovyet Rusya’ya bırakmak zorunda kalmıştır. 1945 Mayısında Amerika ile Sovyet Rusya arasında imzalanan anlaşma gereğince savaş bittikten sonra Kore’nin; İngiltere, Amerika, Rusya ve Çin’in ortak vesayeti altında korunmasına karar verilmiştir. Fakat Sovyet Rusya 1945 Temmuzundaki Potsdam Konferası’nda uzak doğu savaşlarına katılma kararı alınca, Kore’de 38. enlemin kuzeyinde kalan bölge Sovyetlere verilmiş ve savaşa Kuzey Kore de dahil edilmiştir. İki devlet Kore’de ayrı yönetimler kurduktan sonra bölgeden askerlerini çekseler de; kuzeyde Sovyet yanlısı bir hükümet ve güneyde ABD yanlısı başka bir hükümet kurulmuş ve iç çatışmalar kaçınılmaz hale gelmiştir. Savaş kararına hemen uymayan Sovyet hükümeti, Amerika’nın Japonya’ya attığı iki atom bombasından sonra Japonya’yı güçsüz görerek savaş ilan etmiş ve Kore’yi, 38. enlemin kuzeyine asker sokarak işgal etmiştir.
BM’nin bütün girişimlerine rağmen Kore birleştirilemeyince Amerika aldığı bir karar ile Kore’nin güneyinde kendi vesayeti altında başka bir hükümet kurmuştur. Kore, Asya kıtasına geçebilmek için büyük adına büyük bir jeopolitik önem taşımaktaydı bu nedenle büyük devletler, jeopolitik avantaj sağlamak için Kore üzerindeki çıkarlarını korumaya çalışmışlardır. Hem Japonya da hem de güney Kore de asker varlığı olan Amerika avantajlı konumda olsa da, Sovyet Rusya, Çin’i kendi kontrolüne aldıktan sonra Amerika’yı önce Kore’den daha sonra ise Japonya’dan atma planları yapmaya başlamıştır. İşte bu nedenlerden dolayı Moskova hükümeti 25 Haziran 1950 sabahından itibaren Kuzey Kore kuvvetlerine Güney Kore sınırlarını işgal talimatı vermiştir.
Güvenlik konseyi ise NATO askeri birliklerini sınıra göndererek Güney Kore’nin korunması için elinden geleni yapmıştır. .Dönemin siyasi çıkarları doğrultusunda NATO’ya girme isteği ile Türkiye de Güney Kore’ye “Tuğgeneral Tahsin Yazıcı” komutasındaki 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5.090 kişilik 241. Türk Alayını 17 Eylül 1950 de Hatay’ın İskenderun limanından yollamıştır. Türk askerleri savaşta Koreli halk için kan dökmüş hiç bitmeyecek iki ülkenin kan bağını başlatmışlardır.
Kore savaşını sona erdiren antlaşma tarafların birbirlerine üstünlük sağlayamacaklarını anladıkları zaman görüşülmeye başlanmışlar. Ama müzakereler iki yıl sürmüştür. Taraflar müzakere sürecinde çarpışmaya devam etmişlerdir. Sovyet lideri Stalin’in 1953 Mart’ında ölümüyle, iktidar kavgaları ülkeyi yıpranmış ve nihayet Sovyet Rusya anlaşmayı kabul etmeye razı olmuştur. İmzalanan Panmunjom antlaşmasıyla, Kuzey ve Güney Kore arasındaki 38. enlem tekrar sınır kabul edilmiştir. Sınırlarda ve şartlarda çok değişiklik olmasa dahi Sovyet Rusya, Amerika’yı Kore’den atamayacağını anlamıştır.
Kore Cumhuriyeti 1953 yılı sonrasında ekonomik, siyasi ve kültürel açıdan çok sıkıntı yaşadı. Ama bugün ekonomik yönden bir çok ülkeden daha iyi olmasını hem çalışkanlıkları hem de Kore savaşı diye adlandırılan iç çatışmada aldıkları yardımlar sayesinde olduğunu her defasında vurduladılar. Minnet duygularını hala içlerinde hisseden Koreli vatandaşlar, Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında her bilgiye ulaşmaya Türkiye’yi daha da yakından tanımaya çabalamaktadırlar. Son zamanlarda gelişen ekonomik birliktelikler sayesinde Türkiye’ye gelen Koreli öğrenci ve turist sayısı günden güne artmakta, sadece ekonomik yönden değil kültürel ve eğitim açısından da karşılıklı etkileşimler sürmektedir. Bir savaşla başlayan kader birlikteliği günümüzde karışıklı sevgi ve saygının artmasıyla daha da sıkılaşmaktadır.

Kore ve Türkiye arasında oluşan bu görünmez ve sıkı bağ hakkında elimden geldikçe Kafkassam -Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezinden sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

Zehra Burcu AĞDAN/kafkassam

Kaynakça
http://star.ohmynews.com/NWS_Web/OhmyStar/at_pg.aspx?CNTN_CD=A0002371926
http://m.post.naver.com/viewer/postView.nhn?volumeNo=10224880&memberNo=25041664&vType=VERTICAL
http://m.post.naver.com/viewer/postView.nhn?volumeNo=7982980&memberNo=29949587&vType=VERTICAL
http://terms.naver.com/entry.nhn?docId=1836064&cid=43073&categoryId=43073
http://www.haberturk.com/yerel-haberler/haber/11183360-turkiye-guney-kore-diplomatik-iliskilerinin-60-yili
http://blog.daum.net/heeg1209/1257

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir