KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Azerbaycan
  4. »
  5. Gökbayrak’tan Demirkubbe’ye Azerbaycan İsrail ilişkileri!

Gökbayrak’tan Demirkubbe’ye Azerbaycan İsrail ilişkileri!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 8 dk okuma süresi
378 0

Yahudi asıllı Fransız gezgin, oryantalist yazar David Léon Cahun (1841-1900), tarihi romanlar ve araştırma kitaplarıyla ünlü. ‘Gök Bayrak” (1876) adlı romanı ile “Asya Tarihine Giriş, Türkler ve Moğollar” (1896) adlı araştırma kitabı, Türkçeye çevrildiğinde devrin Türkçülerine büyük esin kaynağı olmuş, temel başvuru kitabı haline gelmişti. Ülkemizde “Gök Bayrak” romanıyla tanınan Leon Cahun’un, ‘Türkler ve Moğollar’ kitabı Türk tarihi açısından olduğu kadar, Türkçülük açısından da önemli kabul edilir. Leon Cahun’un bu çalışması, eski Türk tarihi sahasında önemli referanslardan biri olarak hâlâ değerini korur. Asıl adı Moiz Cohen olan bir başka Musevi, Tekin Alp müstear ismiyle, Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde hızla büyüyen Türkçülük fikrinin neredeyse bayraktarlığını yapmıştır. Yahudilerin Pantürkizm’le ilgisi yadsınamaz. (Bkz. http://www.haber10.com/yazar/omur_celikdonmez/mezmurdan_mem_u_zine_ya_da_edebiyatin_etnik_sefilleri-40490 )

Bu tarihi perspektif Türkiye İsrail ilişkileri ve Azerbaycan İsrail ilişkilerini anlamamızı kolaylaştırabilir. Robert Swift; ‘İsrail’in gizli Müslüman dostu; Azerbaycan’ konulu makalesinde; İsrail ve Azerbaycan’ın ayrı ayrı “İran’ı varoluşsal bir tehdit olarak gördüğünden beri” doğal müttefik haline geldiğinden söz eder. Azerbaycan, Petrol zengini Hazar Denizi üzerinde yer alan, enerji ithalatının kaynağı olan Rusya’ya karşı bir alternatif arayan Batılı hükümetler tarafından elde edilmeye çalışılan bir devlet. İsrail petrol alımlarının çoğunu (yaklaşık yüzde 40’ını) Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı üzerinden alıyor. İsrailli uzmanlara göre, İsrail enerji güvenliğine çok önem veriyor. Bu, İsrail’in Kafkasya devleti ile yakın bir ilişki sürdürmesine neden oldu ve 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettikten kısa bir süre sonra Azerbaycan’ı tanımasına yol açtı. Azerbaycan’ın Yahudi devleti ile ittifakı sıcak karşılaması için yeterli neden mevcut. Birinci neden İran’ın kuzeybatısında yer alan cenubi yani güney Azerbaycan’da yaşayan Türk nüfustan dolayı, İran rejiminin Bakü’ye mesafe koyması, ikinci neden ise Dağlık Karabağ savaşı esnasında ve sonrasında İran’ın Azerbaycan’ın rakibi Erivan yönetimi ile geliştirdiği her türlü siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkiler. İsrail Azerbaycan’a “İran’ın ortak kontrolü, yüksek teknolojili İsrail ordusuna erişim ve Yahudi lobisinin ABD’deki Ermeni diasporası baskısını engellemesi” teklifleriyle yaklaşmış durumda. (Bkz. http://www.dunyabulteni.net/yazar/robert-swift/20426/israilin-gizli-musluman-dostu-azerbaycan )

Azerbaycan eski SSCB ülkeleri içerisinde İran ile ortak mezhep içerisinde yer alan tek ülke konumunda. Hem etnik hem de mezhebi bir ortak paydası var. İran Azerbaycan İsrail ilişkilerini yakından takip ettiği gibi rahatsızlığını da her fırsat ve her platformda ifade ediyor. Şubat 2012’de Azerbaycan’ın, İsrail’den 1.5 milyar dolar değerinde askeri teçhizat satın aldığına dair basında çıkan haberlerin ardından İran, Tahran’daki Azeri büyükelçiyi çağırarak konu hakkında açıklama istemiş ve daha önce de Mossad ajanlarının Azerbaycan topraklarında faaliyetlerde bulunduğunu öne sürerek Azeri büyükelçiyi çağırmıştı. İran’ın bu diplomatik tepkisinden kısa bir süre sonra 14 Mart 2012’de Azerbaycan’da ABD ve İsrail büyükelçiliklerine saldırı planladığı şüphesiyle, İran Devrim Muhafızları’yla işbirliği yapan 22 Azerbaycan vatandaşı 22 kişi, Azerbaycan’a ihanet etmek, İran için casusluk yapmak ve diğer ağır suçlamalarla gözaltına alınmıştı.

Azerbaycan İsrail arasında siyasi yakınlaşmayla birlikte ticari ilişkiler dikkat çekiyor. Azerbaycan Savunma Sanayi Bakanı Yaver Camalov’un, İsrail’den “Demir Kubbe” hava savunma sistemi alacaklarını açıklaması önemli bir gelişme ve muhtemelen Ermenistan ve İran’ın olası füze saldırılarından korunmayı amaçlıyor. Azerbaycan’ın satın almaya hazırlandığı “Demir Kubbe” hava savunma sistemi, ya da bilinen diğer adı ile Iron Dome, 2005 yılında başlatılan çalışmalar sonucu 2011’de hizmete giren, İsrail’in yerli yapım Hava Savunma Füze sistemi, Gazze başta olmak üzere, Lübnan’a karşı da kullanılmak için tasarlanmış bu füzeler test aşamasında 10 füzeden 8’ini başarı ile vurmuştu. Maliyeti 400 milyon dolar civarında olan Iron Dome (Demir Kubbe) hava savunma füze sisteminin, 300 milyon dolara yakın bölümü ABD tarafından karşılandı.

Demir Kubbe sisteminin etkili menzili asgari 4 km, azami 70 km, gelişmiş radarı sayesinde fırlatılan mühimmatı tespit ve teşhis ettikten sonra, mühimmatın hızına göre hangi bölgeyi vuracağı hesaplanıyor ve havada takip edilen mühimmat imha ediliyor. Ancak uzmanlar sistemin çokta başarılı olmadığını, İsrail’in geliştirdiği bu füze koruma sisteminin, Hamas roketlerine karşı bazen etkisiz kaldığını, özellikle menzil sorunu yaşandığı belirtilen sistemde, başkent Tel Aviv ve önemli tesislerin korunması sorunsuz gerçekleşirken zaman zaman diğer şehirlerde atılan roketlere karşılık verilemediğine, sistemin harp başlığı taşımayan roketlere karşı takipte zorlandığına, dikkat çekiyor. (Bkz. http://www.kokpit.aero/israil-demir-kubbe-sistemi ) Aslında Türkiye’nin de benzer bir hava sistemi mevcut. Aselsan’ın ürettiği ve “Korkut” adı verilen hava savunma sistemi ile yine Aselsan’ın ürettiği “Serhat” adlı radar sistemi bir araya getirildiğinde İsrail’in Iron Dome (Demir Kubbe) hava savunma füze sistemine benzer bir işlev üstlenebiliyor.

Azerbaycan Savunma Sanayi Bakanı Yaver Camalov, 28 askeri fabrikada bin 160 çeşit silah ve mühimmat üretildiğini, artık ihracata da başladıklarını, aralarında ABD, Güney Kore ve Afrika ülkelerinin bulunduğu birçok bölgeye savunma sanayi ürünleri sattıklarını, Bir yandan da yeni projeler üzerinde çalıştıklarını, uzun menzilli ‘hava-hava’ ve ‘hava-yer’ tipli füzeler üretmeyi planladıklarını, ayrıca elektromanyetik itiş silahlarının üretimine başladıklarını, bu silahların, düşmanın 2 kilometre yarıçapında bulunan tüm araç ve gereçlerini imha edecek kapasitede olduğunu ve en önemlisi Demir Kubbe hava savunma sisteminin alımına yönelik Azerbaycan ve İsrail arasında mutabakat olduğunu ve sistemin alımı için çalışmalar devam ettiğini söylüyor. Anlaşılan o ki Türkler ve Yahudiler birbirinden vaz geçecek değil! Bu anlamda Türkiye’nin Irak ve Suriye jeostratejisini, İsrail’in desteklediği söylenebilir.
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir