Ermenistan’da ilginç bir tiyatro sahneleniyor. Oyunun tarafları Sarkisyan ve eski Devlet Başkanı Koçaryan kliği ile onların etkinliğinden hiç hazzetmeyen Jirayr Sefilyan liderliğindeki grup. Açık konuşmak gerekirse, her iki grup da dış politika söylemleri ve Dağlık Karabağ konusuna bakış noktasında birbirlerinden farklı değiller. Hatta şu an tutuklu bulunan Beyrut doğumlu (evet 1990 sonrası Ermenistan’a geliyor) Sefilyan’ın çok daha “şahin” bir bakış açısına sahip olduğu ve bu topraklardan çekilmeyi bırakın, Azerbaycan ve Türkiye ile masaya oturmaya dahi karşı çıktığı biliniyor. Sefilyan taraftarları 17 Temmuz’da Erivan’da bir polis karakolunu bastı ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan ve yüzlerce tutuklamanın yaşandığı bir süreci başlattı. Buna rağmen, gerginlik bitmiş değil ve açık konuşmak gerekirse uluslararası aktörler de ne olduğunu tam olarak anlamış değil gibi görünüyor. Tek bir aktör dışında tabi ki…
Rusya her şeyin farkında. Moskova, son dönemde Azerbaycan’a yönelik daha sıcak bir yaklaşım içerisinde. Hatta 4 gün savaşında bazı toprakların Azerbaycan Ordusu’nca ele geçirilmesine de göz yumdu. Sefilyan’ın şahince yaklaşımı şu an için Moskova’nın işine gelmeyecektir. Bu nedenle mevcut hükümetin, yani inşasında önemli bir payı olduğu Sarkisyan-Koçaryan kliğinin arkasında duruyor. Ancak bir yönden de memnun olmalı. Zira bu hareket, Sarkisyan-Koçaryan kliğine şu mesajı da veriyor. “İstediğim zaman seni ortadan kaldırabilirim, o nedenle ayağını denk al!”…
1999 tarihli Parlamento Baskını’nı bilenler bu ülkenin mevcut siyasal görünümünün oluşumunda bu tarz baskınların ya da terör eylemlerinin ve Rusya’nın ne denli önemli olduğunu anlayacaktır. Batı mı? Onlar hiç tanımadıkları bir ülkenin, hiç tanımadıkları siyasal aktörlerine, hiç bilmedikleri bir dilde “itidal” çağrısı yapmakla meşguller. Umarım bizimkiler ne olduğunu anlamıştır…Göktürk Tüysüzoğlu