Türkiye ile KKTC’nin enerji alanında atmış oldukları adımlar ve yapmayı planladıkları hamleler göz kamaştırıyor. Türkiye’den denizin altından su geldi, geliyor, gelecek derken evlerimizde kullanılmaya başlandı bile. Sıra suyun tarım sektörüne yeni hatlar ile ulaştırılmasına geldi. Umarım en kısa sürede tarımcımız bu suya en uygun şartlarda kavuşur.
Bu noktada en hassas konu sulama stratejimizin içeriğidir. Hangi bölgeye ne ekileceği, ne kadar suya ihtiyaç duyulacağı ve alınacak olan verim durumudur. Tuzlanma ve çoraklaşma dikkat edilmesi gereken konuların başında gelmektedir. Suyun ekonomik kullanımı ve ekilecek ürün yelpazesinin seçimi de ayrıca önemlidir. Türkiye’nin bu konuda önemli ölçüde bilgi birikimi ve tecrübesi olduğu bilinmektedir. Türkiye’de bulunan ilgili kurum ve kuruluşların tecrübelerinden yararlanabilmek için gerekli adımlar geç kalınmadan atılmalıdır.
23. Dünya Enerji Kongresi’nde TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile KKTC Enerji ve Ekonomi Bakanı Sunat Atun Enerji İşbirliği Çerçeve Anlaşması’nı imzaladılar. Anlaşma, KKTC ile Türkiye arasında enterkonnekte sistem kurulmasını, yine deniz altından hidrokarbon boru hattı döşenmesini, petrol, doğalgaz aramalarını, yenilenebilir enerji başta olmak üzere enerji alanında yapılacak projeler ve işbirliğini kapsıyor.
Türkiye‘den deniz altından kablo ile ülkemize getirilecek olan Avrupa enterkonnekte sistemi ile sorunsuz bir arz güvenliğine sahip olabileceğiz. Avrupa enterkonnekte sistemine bağlandığımızda bakın bizi ne gibi değişiklikler bekliyor.
Ülkemizde elektrik fuel-oil santraller yolu ile üretilmeye devam etmektedir. Fuel-oil santrallerin alternatifsiz tek seçenek olması nedeni ile büyük arızalar meydana geldiğinde tüm ülke uzun saatler elektriksiz kalmaktadır. Enterkonnekte sistemin KKTC’ne gelmesiyle birlikte içerdiği enerji çeşitliliği nedeni ile ülke genelinde santral arızalarına bağlı uzun süreli elektrik kesintileri ortadan kalkacaktır.
Enterkonnekte sistem sayesinde pahalı elektrik faturalarından kurtulabileceğiz. Evlerimizde tükettiğimiz elektriğin birim fiyatının 60 kuruştan 25 kuruşa, ticari işletmelerde ise birim fiyatının kendilerine devlet tarafından verilen yüzde 10 teşvik ile 15 kuruşa gerileyeceği ifade edilmektedir.
Ayrıca Avrupa Enterkonnekte Sistemi ülkemize ulaştığı anda evlerimize kuracağımız güneş panellerinden elde edeceğimiz elektriğin fazla miktarını anında sisteme satabilecek ve ay sonunda Kıbtek ile mahsuplaşabileceğiz.
Türkiye’den deniz altından su gelmesi safhasında ülkemizde yaşanılan aksaklıkların ve gecikmelerin bu kez tekrarlanmayacağını ümit ediyorum. Enerji İşbirliği Çerçeve Anlaşması’nda üzerimize düşenleri en ivedi şekilde yapmaya başlamalıyız. Bu anlamda çerçeve anlaşması içerisinde yer alan çalışma grupları hızla kurularak çalışmaları desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Yasal düzenlenmeler ve alt yapı çalışmalarına süratle başlanmalıdır. Elde ettiğim bilgiye göre Türkiye projeye başlamaya hazırdır, bizim hazır olmamızı beklemektedir…
Gökhan Güler
Kaynak: Milliyet Gazetesi’nde 18 Ekim 2016 Salı günü yayınlanmıştır.
