KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Dünya Türklüğü İran’ı emperyalizme teslim etmeyecek çünkü İran Türklerindir!

Dünya Türklüğü İran’ı emperyalizme teslim etmeyecek çünkü İran Türklerindir!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 13 dk okuma süresi
528 0

Türk kimdir? Türklük ve Türkçülük nedir sorularına cevap arayarak havanda su dövmek niyetinde değilim. Yıllardır bu konularda yazılıp çiziliyor. Sözü uzatmaya gerek yok. ‘Tanrı Tektir Ordusu Türk’tür’. Lafla peynir gemisi yürümez, önemli olan icraat. Dünya Türklüğünün kültürel, ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda müşterek faaliyetleri var mı? Merhum İsmail Gaspıralı’nın dediği gibi “Dilde, fikirde, işte birlik” mevcut mu? Ona bakmak lazım. Dünya Türklüğünü temsil eden birkaç kuruluştan söz edilebilir. Bunlardan ilki Türk Konseyi yani Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi. Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri süreci, Türkiye ve Türkiye ile dil birliği olan Güney Kafkasya’da Azerbaycan, Orta Asya’da Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’ın katılımıyla Sovyetler Birliğinin 1991’de dağılması sonrasında ortaya çıkan koşulların olanaklı kıldığı bir forum olarak ortaya çıktı. 1992’de Türkiye’nin girişimleriyle başlatılan süreç kapsamında, 10 (on) “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi” gerçekleştirilmiştir.
Nahçıvan’da yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde mevcut süreci kurumsallaştırmak amacıyla, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kuruluşuna dair “Nahçıvan Anlaşması” imzalandı. “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” veya kısaca “Türk Konseyi” olarak da adlandırılan yapı, Devlet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, Aksakallar Konseyi (her ülkeden gelen akil adamlardan müteşekkildir), Kıdemli Memurlar Komitesi ve merkezi İstanbul’da bulunan Sekretarya’dan oluşuyor. Türk Konseyi’nin öncelikli hedefi, Türk dünyasında karşılıklı güven ortamının pekiştirilmesi, siyasi dayanışmanın güçlendirilmesi, ekonomik ve teknik işbirliği imkânlarına ivme kazandırılması, beşeri ilişkilerin sağlıklı yapılara kavuşturulması ve Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimlerinin en geniş şekilde kayıt altına alınmasını sağlamaktır. Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki işbirliği mekanizmalarının en üstünde yer alan çatı kuruluş olarak kabul ediliyor. Türk Konseyi Genel Sekreterliğini 16 Eylül 2014 tarihinden günümüze Ramil Hasanov sürdürüyor.(1)
Dünya Türklerini temsil eden bir başka teşekkül ise Turan ordusu! Türkiye; 2011’de Turan Ordusu” adını verilen Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri’ni oluşturdu. Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri (Avrasiya Hərbi Statuslu Hüquq-Mühafizə Təşkilatı/The Association of the Eurasian Law Enforcement Forces with Military Status ) adı altında, Türkiye, Azerbaycan ve Kırgızistan ve Moğolistan’ın yer aldığı bu askeri örgütlenmenin temeli 2011’de Ankara’da atıldı. Örgütün ana karargâhı Ankara. Kuruluş amacı, “Askeri statülü kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliği ve dayanışmayı geliştirmek”(2) Kim ne derse desin Türkiye’nin görünmez güçlerinin dokunduğu hiçbir ülke iflah olmaz. Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterdiği ilginin arkasında bu gücün görünürlüğü var. Trump idaresindeki ABD, yeni bir pasifik savaşı hazırlığında. Müttefikleri belli. Bu savaşta Türkiye’ye duydukları ihtiyaç kesin. Türkiye’nin askeri gücünden ve Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkilerinden faydalanmak istiyorlar. Çin’in Ortadoğu’dan ve Asya’dan kuşatılması ve Çin’in Ortadoğu’daki özellikle Türk Cumhuriyetlerindeki doğalgaz, petrol gibi enerji kaynaklarından uzaklaştırılmasında, Türkiye’nin elini taşın altına koymasını bekliyorlar. ABD’nin yeni yönetimi, Türkiye önderliğinde kurulan Turan Ordusu’nu Çin’le olan savaşında müttefiki görüyor olmalı ki; Türkiye’nin sınırları dibindeki ufak tefek taleplerini karşılamayı sorun yapmıyor.(3)
Çin ve İran birbirine güvenen ve birbirilerini yanıltma potansiyeline sahip iki ülke. Çin ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük bir kısmını İran’dan tedarik ediyor. İran’da Çin’in bu ihtiyacını karşıladığından dolayı kendisini Çin açısından vazgeçilmez buluyor. İran ABD öncülüğündeki kuşatmayı Çin’le aşmayı düşünüyor. Ancak muhasaradan çıkmaya vakit bulamayabilir. OECD’ye (Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü) bağlı Paris merkezli hükümetler arası küresel bir kuruluş olan ve kara para aklamayı önlemeye ve terörizmi finanse etme ile mücadeleye odaklanan Mali Eylem Görev Gücü, basıncı arttıracak şekilde, İran’ın, küresel standartlarla uyumlu hale gelmeye yönelik reformları Ekim ayına kadar tamamlamasını talep etmesini iyi okumalı. Bunun yapılamaması durumunda, tek tek devletler ya da uluslararası kuruluşlar yaptırım uygulayabilecekler. Bunun farkında olan Tahran yönetimi; Çin, Rusya ve Hindistan ile bağlarını geliştirmeye çalışıyor. Haziran ayında Çin’in doğusundaki Şantung eyaletindeki Qingdoa’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde konuşan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, İran’ın tam üyeliğini gündeme taşıdı. “ABD’nin kendi politikalarını başkalarına dayatma çabaları, herkese yönelik bir tehdit olarak genişliyor.” diyen Ruhani, ŞİÖ önderlerini ABD’ye karşı koymaya çağırdı. İran cumhurbaşkanı, ayrıca, Hindistan ve Rusya devlet başkanlarıyla ve daha sonra, İran’ın “Bir Kuşak Bir Yol” girişimindeki rolünü kapsayan dört anlaşma imzaladığı Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmeler yaptı. Geçtiğimiz yıl, İran ile Çin arasındaki ticaret 52 milyar dolarla rekor kırmıştı. Çin ve Hindistan, halihazırda İran’ın en büyük petrol alıcıları ve bunun yeni ABD yaptırımlarıyla bile değişmeyeceğini belirtiyorlar.(4)
Hindistan’ı bilmem ama Çin, İran’ın gözünün yaşına bakmaz. Çin’in pragmatik bir politikası var. Daha şimdiden alternatif enerji kaynakları arayışına yöneldi. Çin ne ABD ne de Rusya’ya benzer. Saldırgan bir dış politikası var mı bilinmiyor. Savaşlarda taraf değil! Ortadoğu’da eksen politikalarına girmiyor. Bölgede büyük bir devlet olmaya ve çıkarlarını büyütmeye devam ediyor. Bu çıkarların başında da petrol var. Ortadoğu, bölgesel veya uluslararası devletlerin kontrolü ya da düşman örgütlerin kaosu altında olduğu için hayati önem taşıyan bir bölge. Çin’in bu noktada belirli bir pozisyonu yok. Fakat bu hiçbir rolü olmadığı anlamına gelmiyor. Çin’in ekonomik bir güç olarak rolü var ve silahsız bir şekilde çıkarlarını korumaya çalışıyor. Tıpkı Pakistan ve Afganistan’da olduğu gibi. Pekin, ABD’nin İran’la yaşadığı anlaşmazlıkta Washington’u desteklemedi. Nükleer anlaşmadan çıkmadı ve İran’ı boykot etmeyi reddetti. Ama aynı zamanda petrol alımlarının ana kaynağı olarak İran’ı terk etmeye ve buna alternatif Suudi Arabistan petrolüne yönelmeye karar verdi. Bu da Tahran için ağır bir darbe oldu. Çin, şimdi ana petrol kaynağı olan İran’ı terk ederek, Suudi Arabistan ve Körfez’e doğru yöneliyor. Bu durum ise Tahran için ağır bir kayıp.
Ekonomik olarak boğuluyor, bölgede askeri olarak yenildi ve politikası dışlanmış durumda. İran zorbalık siyasetini sürdüremez. Bundan böyle İran petrolünü bırakarak Körfez petrolüne geçiş yapan Çin; Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez bloku için önemli bir ortak.(5) İran Çin’den kaybettiği desteği Rusya’dan bulmanın çabasında. Nitekim İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, Rusya ziyaretinde Moskova ve Tahran’ın ekonomik işbirliğini genişlettiğini ve Rusya’nın İran’ın enerji sektörüne (petrol ve gaz) sektörüne 50 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını söyledi.(6) Rusya’nın İran’a yaklaşma politikasının en çok rahatsızlık verdiği ülke İngiltere. Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenledikleri ortak basın toplantısı sırasında İngiliz Parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasında gündeme ilişkin değerlendirmesinde; Son yıllarda Rusya’nın İran’a silah satışını artırdığını, gündeme taşıdı.(7) İran bir eksen kayması yaşıyor. Balkanlardan başlayarak Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada denetimi elinde bulunduran Turan Ordusu’nun safında yer almaktan başka seçeneği de şansı da yok. Rusya tarihi ve kültürel dokusu olduğu kadar Türk soylu halklara dayanan nüfusu ile Turan Ordusu’nun doğal bir üyesidir.
Tatar asıllı Putin ve yardımcısından tutun 4 Temmuz 2017’de söz ettiğim Tuva Türklerinden ve Ortodoks Hıristiyan olan Rusya Federasyonu Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve bir diğer Türk kökenli Rus general 9 Kasım 2012’de Rusya Federasyonu(RF) Genel Kurmay Başkanlığı görevine getirilen, Tataristan Kazan doğumlu General Valery Gerasimov’a kadar Türk soylu asker ve yöneticileri var. Hafızaları bir yoklayın; bu bilgileri aktardıktan sonra “Rusya’nın komuta kademesinde Türkler var, insanın gaflete düşüp ‘Rus ordusu Turan ordusu’ diyesi geliyor.” demiştim. Çok geçmedi Rusya’nın Turan Ordusu Suriye’de sahneye çıktı. Olayların gelişimi beni bir kez daha doğruladı ve Rusya gerçekten ‘Turan Ordusu’nu kurdu! Rusya’nın Orta Asya’da yaşayan Türklerden oluşturduğu Turan Taburu, Suriye’de görüntülendi. Paralı askerlerden oluşan Turan Taburu, ABD’nin Afganistan ve Irak’ta kullandığı ‘Blackwater’a benzetiliyor. Rusya’nın Suriye’ye gönderdiği özel eğitimli birlikler arasında bulunduğu belirtilen Orta Asya kökenli Türklerden oluşan ‘Turan Taburu’ üyeleri Suriye’nin kuzeyindeki Deyr ez Zor’da görüntülendi. Rus medyasının bile ‘gizemli’ olarak tanımladığı ve hakkında pek bilgi bulunmayan tabur çoğunlukla Kazak, Saka, Yakut, Kırgız, Özbek, Tacik, Azeri ve Türkmenlerden oluşuyor.(8)
Eğer İran; maruz kaldığı siyasi, ekonomik ve askeri kuşatmanın savaşa dönüşmesini istemiyorsa Turan coğrafyasındaki Türk Soyluların eksenine yerleşmeli. Dünya Türklüğünün şemsiyesi altına gelmeli. Bilmeli ki Turan ordusu Vatikan’ın ordusuna beş çeker! Yeri gelmişken İran Türk yurdudur, İran Türklerindir! İran tarihi Türk tarihidir.

Bakınız:
1- http://www.mfa.gov.tr/turk-konseyi.tr.mfa
2- https://kafkassam.com/rusya-azeri-petrolune-saldirdi-turkiye-musulla-cevap-verdi.html
3- https://kafkassam.com/cia-baskani-pompeo-neden-turkiyede.html
4- http://www.wsws.org/tr/articles/2018/07/05/iran-j05.html
5- https://turkish.aawsat.com/2018/07/article55417146/cin-petrol-rotasini-irandan-korfeze-cevirdi
6- https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201807161034307935-velayeti-rusya-iran-enerji-sektor-50/
7- http://qha.com.ua/tr/siyaset/birlesik-krallik-basbakani-ndan-quot-rusya-quot-uyarisi/172378
8- https://kafkassam.com/rus-ordusu-turan-ordusu-mu.html

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir