Devletin İdeolojisi…
Siyasi iktidarlar, bazı araçları kullanarak ideolojisinin ve varoluş biçiminin ve ayakta kalabilme düşüncesinin halk tarafından doğal karşılanmasını arzular ve ister. Bunun için halkı ikna etmeye çalışır. Burada çok önemli nokta bu işlemi yaparken devleti, aydınları medyayı kullanır.
Bu araçlar sistem içinde hazır olurlar ve ikna ederler, yazılarıyla, davranışlarıyla, dersleriyle, görsel, işitsel medya ile…
Zaman zaman okuyoruz, devletin ideolojisi falan yok diye.
Var aslında, her ülkenin olduğu gibi bizim ülkemizin de kendine özgü ideolojisi vardır.
Devletin ideolojisi o anki iktidarın ve sistemin ideolojisidir.
· Faşist ise, Faşizm
· Sosyalist ise, Sosyalizm
· Kapitalist ise, Kapitalizm
· Emperyalist ise Emperyalizmdir…
· Yani, kâh liberal olur kâh kapitalist
· Bazen sosyalist
· Biraz faşist
· Ama çokça “çok bilinmeyenli denklemdir” ideolojisi, devletin…
· Evet, buda bir ideolojidir!
· Mesela şu anki iktidar;
· Muhafazakârlığı (tutuculuk) denedi, ümmetçiliği denedi, liberalizm, faşizmi, sosyalizmi, Makyavelizm, Jakobenizm denedi, Arap milliyetçiliği denedi…
· Siyasal İslamcılığı denediler (İslam dininde siyasal[siyasi] veya sosyal İslam diye bir kavram yoktur. Bunlar tamamen ithal söylemlerdir. Semavi bir din olan İslam’ın böyle beşeri sözcüklerle yamanmaya ihtiyacı da yoktur.”)
· Her beş yılda bir Türk/İslam sentezini denediler, başarılıda oldular!
· 2009 yılında Oslo süreci ile birlikte Kürt/İslam sentezine sarıldılar.
· Kürt İslamcı ideolojileri bugün hala yaşıyor… “Çözüm süreci” adı altında yürütülen proje, Kürt/İslamcı ideolojinin Cumhuriyet’e karşı son saldırısı olarak görülebilir.
· Son olarak ta Osmanlıcı oldular.
Aslında uzun zamandır var “Yeni Osmanlı Cumhuriyeti” projeleri, çok sık ve hızlı değişen siyasi konjonktür sebebi ile sekteye uğramaktadır.
Sık sık değişen ideolojileri, devletin ve halkın ideolojisi olmuş durumdadır.
Devletin, “çok bilinmeyenli denklem” olsa bile bir ideolojisi var demek ki!
“Radyo programına katılıp ismini vermek istemeyen bir dinleyicinin, sıradaki şarkıyı çok özel birine armağan etmesi gibi bir şey,” çok bilinmeyenli denklem…
Birden fazla bilinmeyeni olan denklem…
Kısaca özetlersek çok iyi biliriz. gayet iyi biliriz, biz biliriz, biz, devam eder gider..
Egede Atatürkçülük ve Türkçülük, İç Anadolu’da İslamcılık, Marmara’da toplumculuk, Güney Doğu’da Kürtçülük, Doğu Anadolu’da halkçılık, Akdeniz’de AB’cilik, Karadeniz’de tutuculuk…
Sonuç olarak AKP’nin bir ideolojisi aslında yoktur, buna gerek de yoktur.
Sistemsiz, metotsuz, ideolojisiz bir partiye oy verecekseniz her türlü görüşe sahip olabilirler.
Sistem ve metot nedir ve nasıl olmalı?
Bilgi çağını yakından takip edip, içerisinde “milli” olan bilgiyi üreten, bilime bilgiye yatırım yapan, bilişim ve bilgi teknolojilerinin üretimini, yönetimini ve denetimini elinde tutan birey, toplumlar ve ülkeler her zaman başarılı olmuşlardır.
İşte bunun dışında kalan yığınları, bu tür siyasi iktidarlar ikna etmekte zorlanmazlar.
Toplum için geçerli geçerli olan ögeleri yukarıda ikinci paragrafta saydığım araçlarla çabucak anlatır ve başarıya ulaşırlar.
Bilgi diyorum başka da bir şey demiyorum…
Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri, bilgiyi öğrenmektir, araştırmaktır, sorgulamaktır. Gözlem yoluyla elde edilen gerçeklerden yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlamdır. Genel olarak ve ilksezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, malumattır.
İnsan zihninin ve ufkunun kapsayabileceği olgu, gerçek ve ilkelerin tümüne verilen addır, isimdir.
Bu devletin sağlam, milli bir ideolojisinin olması “bilgi” uygulamasının tüm satıhlara yayılması ile olur.
Yazının sonu:
Bilgi, bilgi, bilgi…
Yaşar Kiraz
