KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Çin Amerika’dan önce Rusya’ya saldırır mı?

Çin Amerika’dan önce Rusya’ya saldırır mı?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 13 dk okuma süresi
516 0

İmkânsız gibi görünüyor. Neden mi? Çünkü Rusya ve Çin, Atlantik yapılanmasına karşı, Avrasya bloğunda yer alıyor. Ayrıca bu iki ülke Şangay İşbirliği Örgütü kurucusu. 1996 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin Şanghay kentinde “Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Çin ve Tacikistan” ülkelerinin katılımıyla adına “Şanghay Beşlisi” denilen bölgesel güvenlik alanında derin iş birliğini öngören bir oluşum gün yüzüne çıktı.2001 yılında Özbekistan da bu oluşuma katılınca ismi “Şanghay İşbirliği Örgütü” olarak değiştirildi. Oluşum, ağırlıklı olarak 2000’li yıllardan itibaren, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgelerindeki askeri varlığına sert tavırlar ortaya koymuş ve “tek kutuplu dünya düzenine” karşı çıkmıştır. (Bkz. http://www.haberturk.com/gundem/haber/1326726-sangay-5lisi-nedir )

Ayrıca 1860 yılında çizilen yaklaşık 4.300 kilometre uzunluğundaki Rusya ile Çin’in ortak sınırı, sorunlu bölge olmaktan çıkarıldı. Rusya Devlet Başkanı Putin’in 14 Ekim 2004’te Pekin ziyaretinde konu yeniden masaya yatırıldı ve taraflar bu konuda anlaşmaya vardı. iki ülke arasında 1860 yılından bu yana devam eden soruna son nokta konuldu. Sonrasında Rusya’nın Gazprom ve Çin’in CNPC şirketleri arasında anlaşma 2006’da imzalandı. Pekin yönetimi; Rusya-Ukrayna anlaşmazlığı sonrasında Kırım’ın Rusya’ya ilhak olmasını tanıyan ilk devletlerden. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_05_05/Chin-Kireim-Rusya/ ) Çin ve Rusya her yıl, ‘Denizdeki Eylembirliği’ tatbikatları düzenliyor. Denizdeki Eylembirliği tatbikatları iki ülkenin filolarının ortak harekâtlara hazırlığının yükseltilmesine yönelik önemli bir etkinlik. Taraflar, tatbikatın kesinlikle üçüncü bir tarafa gözdağı ya da gövde gösterisi niteliği taşımadığına dikkat çekse de, her iki tarafın Orta Asya’daki durumun kötüleşmesi durumunda ortak askeri harekâtların gerçekleştirilmesine hazırlandığı yorumları yapılıyor. Rusya ve Çin’in askeri alanda daha da yakınlaşması için uygun siyasi koşullar oluşturulmaya çalışılıyor. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_05_20/Rus-Chin-tatbikat/ )

Tüm bunlara rağmen Çin, Rusya’ya saldırır mı? Rus uzmanlar zaman zaman Rusya ile Çin arasında askeri ittifakın söz konusu olamayacağını ve askeri alanda sorunların yaşanabileceğini öne sürüyor. Bunun nedeni; Çin’in Rusya’yı dışlayan veya Rus nüfuzunu azaltan, yeni güvenlik işbirliği yapısını Asya’da oluşturmak istemesi. Çin’in Rusya’ya saldırabileceği ihtimalini gündem getiren Siyasi ve Askeri Analizler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Aleksandr Alladin. Diyor ki; , Çin Rusya sınırları doğrultusunda ağır araç ve silah yüküne dayanıklı geniş beton yollar inşa ediyor. Amaç Çin’in Rusya’ya başlatması muhtemel askeri operasyonu kolaylaştırmak, kısa Sürede Rus sınırlarından içeri girmek. Olası askeri harekâtın merkez üssü; bir kısmını Rusya’nın, diğer bölümünü ise Çin’in denetlediği Ussurskiy adası düşünülüyor. Askeri saldırı başlar başlamaz Çin ordusunun Ussurskiy adasından bölgenin merkezi olarak kabul edilen Habarovsk kentine üç saat içinde ulaşması ve ele geçirmesi planlanıyor. Çin ordusu için buranın önemi Rusya’nın başka arazilerine de çıkış elde edecek olmasından kaynaklanıyor. Adadaki Rus askeri varlığı SSCB’nin dağılmasıyla birlikte geri çekilmiş. O nedenle adanın savunmasını üstlenecek Rus askeri birliği yok. Çin saldırı planına göre; Kentin alınması sırasında Amur demiryolu köprüsü ele geçirilecek, karayolu kontrolü sağlanacak, bölge Uzak Doğu Rusya’dan koparılacak. Çin’in müdahalesi Rusya’nın Ural Altay havzasındaki topraklarının işgali ile sona erecek. Hedef Rusları Ural’dan sınır dışı etmek. Askeri analist Alexander Xramçikin de Aleksandr Alladin gibi düşünüyor. Ona göre Çin’in inşa ettiği yolların Rus cephe hattına paralel olması, Aleksandr Alladin’ın görüşlerini doğrulamaktadır. (Bkz. Asif Nerimanli/ Çin üç saata Rusiyaya hücum edəcək: ilk addım atıldı–gözlənilməz işğal planı / 6 Fevral 2017/ http://publika.az/news/nida_tehlil/186597.html )

Ussurskiy siyah ayı demek. Adanın alanı 327 – 350 km² arasında. Adanın doğusu Rusya’ya ait olup Xabarovsk (Habarovsk) kenti buradadır. Uzak Doğu Rusya’da Rusya Federasyonu’nun Çin Halk Cumhuriyeti sınırına yaklaşık 30 km uzaklıkta bir şehirdir. Şehir Vladivostok’tan sonra Uzak Doğu Federal Bölgesi’nin ikinci büyük kentidir. 2002 yılı sayımlarına göre nüfusu 583,072’dir. Ayrıca Habarovsk kentine bağlı Ussurskiy kasabası burada bulunmaktadır. Bu yerleşim merkezinde 400 Rusya vatandaşı yaşıyor. Rus yetkililer Sınır bölgesinde Pekin temsilcileri tarafından nehirlerin güzergâhının değiştirilmesi için çalışmalar yapıldığı iddia etmişti. Rusya komşu ülke ile sınır sorununu ortadan kaldırmak için Habarovsk yakınındaki Amur adalarını Çin’e vermişti. Çin’in ABD dururken Rusya’ya saldırması nasıl açıklanabilir? Asya kıtasında Çin’in iki büyük rakibi Rusya ve Hindistan. Ancak ihtiyaç duyduğu hammadde ve enerji kaynakları Rusya sınırları içerisinde kalıyor. Rusya Çin’i rakibi görmekle birlikte Atlantikçi bloka karşı anlaşılabilir buluyor. Çin Rus savaşını Amerikalılar ellerini ovuşturarak sevinçle izleyecek. Çin Rusya savaşından ABD ile birlikte Hindistan’ın kârlı çıkacağı kesin. Amerikalılar sağmayacakları keçinin önüne ot atmayan bir anlayışa sahip. Maşa kullanmayı seviyor.

Çin’in ekonomik ve askeri yükselişi, onun komşularında kaygılara yol açıyor. Washington yönetimi uzun zamandır Çin’in bölgedeki etkisini azaltmak ve onu kuşatmak amacıyla Asya-Pasifik ‘teki askeri gücünü arttırmak için önlemler alıyor. Bu çerçevede Japon ordusunun daha etkin kullanımı da düşünülüyor. Bu çerçevede ABD, Hindistan’ın artan savunma yeteneklerini ve Hint Okyanusu’ndaki deniz ulaşımı özgürlüğüne olan bağlılığını, kendi çıkarları açısından olumlu buluyor. Çin, ya ABD’nin Asya-Pasifik bölgesindeki egemenliğini kuran II. Dünya Savaşı sonrası düzenlemelere boyun eğecek ya da ABD ile doğrudan bir savaş tehdidi ile karşılaşacak. Amerika Birleşik Devletleri, Filipinler’deki ve Avustralya’daki üslere binlerce asker yığmış durumda. Amerikan ordusu, ‘gelmiş geçmiş en maliyetli silah’ olarak bilinen F-35 jet uçaklarını Japonya’daki ABD’ye ait Iwakuni üssünde çoktan konuşlandırdı. ABD, Çin karşıtı stratejisini ilerletirken, hızla kendi deniz kuvvetlerini geliştiren ve Çin’e karşı bizzat artan oranda provokatif operasyonlar gerçekleştiren Filipinler, Singapur, Vietnam, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerin yanı sıra Asya-Pasifik’teki başlıca güçler olan Japonya’yı ve Avustralya’yı silahaltına aldı.(Bkz. http://www.wsws.org/tr/2016/apr2016/pers-a11.shtml )

Wall Street Journal’da editörlük, ABD hazine bakanlığında müsteşarlık yapmış olan Paul Craig Roberts’ ın ‘Counterpunch’ta yer alan “Kıyamet’e giden yol” adlı makalesini okumadan ABD ile ÇİN arasındaki ilişkileri biraz zor anlarız. Paul Craig Roberts; Irak, Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali’de sürmekte olan askeri operasyonlara ilave olarak, ABD ve NATO’nun 19 Mart 2011’de Libya’ya askeri bir operasyona başladığını, Sürmekte olan bu savaşlarla birlikte, Libya’ya yönelik bu saldırganlığın gerçek amacı itiraf edilmediğini, fakat aşikar olduğu üzere savaşın amacının Çin’i Doğu Libya’daki petrol yatırımlarından el çektirmek olduğunu yazıyor. Paul Craig Roberts’a göre; daha önceki Arap protestolarından farklı olarak, Libya’daki isyan bazılarının da gördüğü üzere işin içinde CIA’in elinin olduğu silahlı bir kalkışma oldu. Libya savaşı riski arttırdı, çünkü Arap protestolarının örtüsünün ardına saklanmasına karşın, ABD aslında Çin’e karşı geliyordu. Benzer şekilde, ABD destekli silahlı isyancıların bulunduğu Suriye’de Washington’un hedefi Tartus’taki Rus deniz üssü idi. Suriye’de Esad hükümetini iktidardan indirmek ve ABD dostu bir rejim koymak Rusya’nın Akdeniz’deki deniz gücü varlığını etkileyecekti.

Washington, belki de kendisinin başlattığı Libya ve Suriye’deki Arap protestolarının ardına amaçlarını gizleyerek, Çin ve Rusya ile doğrudan çatışmaya girmekten kaçındı, fakat yine de bu iki güç Washington’un onların çıkarlarına darbe indirdiğini anladı. Washington’ın saldırganlığındaki pervasızlık, ABD’nin en büyük dış borç vereni olarak ABD üzerinde finansal güce sahip Çin ile Rusya gibi iki nükleer güce karşı karşıya gelmeye başlayarak, arttı. Çin’in Angola ve Nijerya’daki petrol yatırımları diğer hedeflerdi. Çin’in Afrika’daki ekonomik penetrasyonuna (nüfuz) karşı koymak için, 21. yüzyılın ilk on yılının son yıllarında Amerikan Afrika Komutanlığını kurdu. Çin’in yükselişi ile huzursuzlanan ABD Çin’in bağımsız enerji kaynaklarına sahip olmasını engellemeyi kendine iş edindi. Geçmişte her zaman savaşa yol açan büyük oyun yeniden sahneleniyor. 11Eylül 2001’de Washington, süresi 1991’de dolan Sovyet tehdidinin yerine geçecek yen bir “tehdit” oluşturdu. Sovyet tehdidinin yok olmasına karşın askeri/ güvenlik bütçesi on yıl canlı tutuldu. 11 Eylül 2001 askeri/güvenlik bütçesinde hızlı bir artış yarattı. On yılın ardından bu bütçe yıllık yaklaşık 1.1 trilyon dolar civarında. Devlet açığının yaklaşık yüzde 70’ine tekabül eden bu rakam doları felce uğratıyor ve ABD hazinesi kredi notunu tehdit ediyordu. Ortadoğu savaşına odaklanan Washington ABD ekonomisi için yapılan savaşı kaybediyordu. 2011 yıl süresince ekonomik iyileşme umutları ortadan kalkınca, savaş ihtiyacı daha gerekli, kaçınılmaz oldu. (Bkz. http://amerikabulteni.com/2011/08/07/analiz-kiyamete-giden-yol/ )

Ohooo biz ne sanıyorduk neler ortaya çıktı? Ama bildiğim bir şey var. ABD uzun süredir, stratejik müttefik ilan ettiği Asya ülkelerine silah ve mühimmat yığıyor. Kuzey Irak’ta dahi çöllerin altına, dağların altına inşa edilen devasa depolar, olası Çin savaşında kullanılmak üzere ağzına kadar silah ve mühimmat dolduruldu. Amaç Çin’in defterini dürmek! Türkiye bu savaşta nerede derseniz derim ki, “ne Amerika ne Rusya ne Çin her şey tam bağımsız Türkiye için!”

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir