KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Bulgaristan seçimleri ve Bulgaristan Türklüğünün imtihanı!

Bulgaristan seçimleri ve Bulgaristan Türklüğünün imtihanı!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 12 dk okuma süresi
382 0

Bulgaristan’da bir milyon civarında Türk yaşıyor. Birkaç yıl öncesine kadar Bulgaristan Türklerinin büyük çoğunluğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) çatısı altında toplanmıştı. 4 Ocak 1990’da Türk şehri Kırcaali’de mitingler devam ederken, Varna’da Ahmet Doğan tarafından Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin kurulduğu ilan edilmiş, daha sonra Bulgaristan’ın genelinde yerel örgütlenmeye gidilmişti. Hak ve Özgürlükler Hareketi, 1985 yılında Ahmet Doğan’ın gizli kurduğu Türk Ulusal Kurtuluş Hareketi’nin devamı olarak kamuoyuna lanse edilir. Bulgaristan Türk Milli Kurtuluş Hareketi olarak 1984’te örgütlenen Türkler, Todor Jivkov’un iktidardan inmesiyle birlikte siyasallaşma sürecini başlattı. Türk Kurtuluş Hareketi ve Kuzeydoğu Bulgaristan Müslüman-Türk Dayanışma Derneği isimli grupların en önemli amacı, asimilasyon sürecini engellemek, Bulgaristan’ın bu konudaki iç ve dış siyasetini etkisiz hale getirmekti. Bu doğrultuda asimilasyonla ilgili siyasi ve sosyal nitelikli bilgiler toplandı ve dünya kamuoyu ile paylaşıldı. Bu çerçevede dernek üyeleri, asimilasyon çerçevesinde cezaevine, Belene Kampı’na, Bulgar köylerine sürgü- ne gönderilen Türklerin listesini oluşturmuş ve Türklere verilmiş cezaları öngören farklı kararların fotokopilerini sağlayarak bazı Batı yayın organları ile insan hakları örgütlerine ulaştırmaya gayret göstermişti. (Bkz. Zeynep Zafer / Bulgaristan Türklerinin 1984-1989 Eritme Politikasına Karşı Direnişi / file:///C:/Users/Musahhih05/Downloads/86-152-1-SM.pdf )
Kurucuları arasında Ahmed Doğan’ Doğan’ın da olduğu teşkilat 1989 sonrası tasfiye edilerek ( Türk ismi çıkarılmış ) Hak Ve Özgürlükler Hareketi ( HÖH / DPS ) ismini alır. lider Ahmed Doğan tutuklanır ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılır. Ahmed Doğan, HÖH’nin temellerini hazırlar. 22 Aralık 1989 tarihinde genel af ilan ediliyor ve siyasi tutukluların bir kısmı özgürlüğüne kavuşur. Onların arasında Ahmet Doğan da bulunmaktadır. Hakkındaki tüm şaibeli haber, söylenti ve olumsuz iddialara rağmen Ahmet Doğan Bulgaristan Türklüğünün son kırk yılına damgasını vuran siyasi bir aktör. Ahmet Doğan’ın sıra dışı bir hikâyesi var. Kırım Tatarı bir göçmen aileden, 29 Mart 1954 tarihinde Bulgaristan’nın Tolbuhin/Dobriç ilçesine bağlı Bakalovo/Pçelarovo köyünde dünyaya gelen Ahmet Doğan’ın asıl adı Ahmet İsmailov Ahmedov’tur.
Ahmet Doğan’a çamur atan Bulgar yazarlara göre babası bir Varna Çingenesi/şopar’dır. İlginç olan Bulgar iddialarının sonraki yıllarda Ahmet Doğan’a muhalefet eden bazı Türkler tarafından gündeme getirilmesidir. Sofya Üniversitesi’nin Felsefe Bölümü’nü kazanarak çok iyi bir dereceyle bitiren Ahmet İsmailov Ahmedov (Ahmed Doğan), Marksist Felsefe ve Diyalektik Materyalizm Teorisi alanında büyük özveriyle çalıştı ve mastır yaptı. Kendisinin Marksizmin temel ilkelerine ters düştüğünü açıklayan Ahmet Doğan’ın etnik kökeninden ayrıca onu eleştirmek için kullanılan bir başka iddia da Ahmed Doğan’ın ‘Sava’ kod adıyla Bulgar gizli servisi Dırjavna Sigurnost’a ajanlık yaptığıdır.

Ancak şimdilerde ismi Bulgaristan Türkleri arasında çok popüler olan Lütfi Mestan’ın da Ahmet Doğan’la aynı kaderi paylaşması söz konusu. Çünkü Komünist dönem arşivlerini araştıran Dosya Komisyonu, Devlet Güvenlik Servisi Dırjavna Sigurnost’ta çalışmış 139 eski ajanın adını açıklamıştı. Liste, iki dönem cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Georgi Pırvanov’un “Gotse” kod adıyla ajanlık yaptığını da ortaya koymuştu. Pırvanov, ajanlık yaptığını kabul ederek, o dönemde bunun “vatani görev” olduğunu açıklamıştı. Listede HÖH lideri Ahmet Doğan ile birlikte başkan yardımcıları Ünal Lütfi, Lütfi Mestan ile HÖH vekilleri Kemal Eyüp, Ramadan Atalay ve Güner Tahir gibi isimler ve hatta Başmüftü Mustafa Aliş Hacı’nın da adı geçiyordu. (Bkz. http://www.balkanlar.net/forum/index.php?topic=6553.0;wap2 )
Bulgaristan’da 28 Ekim’ 2007’de yerel seçimler öncesinde, Bulgaristan’ın ’itici gücü’ sayılan Türklere karşı yeni oyunlar sahneye konmaya başlanmış, 1997 yılında dönemin İçişleri Bakanı Bogomil Monev, aralarında Türklerin partisi Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) lideri Ahmet Doğan ve üç Türk’ün de bulunduğu 23 kişinin komünist dönemde 14 yıl Bulgar Gizli Servisi’nde çalıştığını açıklamıştı. Bunlar arasında Ahmet Doğan ile birlikte Osman Oktay, Kemal Eyüp, Osman Lütfü, Lütfü Mestan, Ünal Lütfü gibi isimler yer alıyordu . (Bkz. Yalçın Bayer / Bulgaristan’da neler oluyor? / 7 Eylül 2007 / http://www.hurriyet.com.tr/bulgaristan-da-neler-oluyor-7237473 )
HÖH Bulgaristan Türklüğünün Bulgaristan parlamentosuna taşınmasında hatta iktidar ortağı olmasında oldukça başarılı bir seçim stratejisi takip etmişti. Ancak Türklerin desteğini alan güçlü bir muhalefet partisinin Bulgar makamlarını rahatsız ettiği de bir gerçekti. Bulgarların HÖH hoşnutsuzluğu ve Ahmet Doğan’ın Bulgaristan şartlarına göre reel politik tercihlerinden Türkiye’nin de rahatsız olduğu bir gerçekti. Nitekim Türkiye’de 24 Kasım 2015’te hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi, Bulgaristan’da Türklerin en fazla temsil edildiği Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisinde görüş ayrılığına neden olmuştu. Türkiye’nin tutumunu destekleyen HÖH lideri Lütfi Mestan, Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getiren olayda Türkiye’yi haklı bulan açıklamalarda bulununca partinin onursal başkanı Ahmet Doğan tarafından görevinden alınarak partiden ihraç edildi ve kendisine verilen devlet koruması geri çekildi.
Daha sonra Lütfi Mestan ve bir grup milletvekili, 10 Nisan 2016’da DOST Partisini kurarak Bulgaristan’daki Türk siyasi hareketinde yeni bir sayfa açmıştı. Dost Partisi’nin Türkleri ve Müslümanları savunacak bir parti olduğu, Bulgaristan’da din, dil ve etnisite ayrımı yapılmadan, tüm vatandaşların çıkarlarını savunacak bir güç birliğine gidilmesini ve Bulgaristan, Türkiye ile ilişkilerinde net bir stratejiye sahip olunması gerektiği Lütfi Mestan tarafından açıklanmıştı. Kısa sürede örgütlenen DOST Partisi, 26 Mart’taki erken genel seçimlere Hürriyet ve Şeref Halk Partisi (HŞHP) ile ittifak yaparak DOST Birliği adı altında katılıyor. Dost Birliği; Türkiye’nin desteğini aldığını gizlemiyor. DOST Partisi Genel Başkanı Lütvi Mestan, kurdukları ittifakın adının ”Dost Birliği” olduğunu belirterek, ”26 Mart’ta yapılacak erken seçimdeki sloganımız ‘Dost ile Birlikte Özgür ve Onurlu’ şeklinde olacak. Parlamentoya giriş barajını aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın, Türkiye’deki tüm kardeşlerimizden de destek bekliyoruz.” demişti.

Ahmet Doğan ve doğal lideri olduğu HÖH, Türkiye’deki Ak Parti hükümetine ters düşen bir politika izlediğini saklamıyor. Türkiye’deki mevcut iktidarın tasarruflarını hedef alan politikaları siyasi söylemlerine de yansıyor. Örneğin Halk ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Onursal Başkanı Doğan daha birkaç gün önce 16 Nisan referandumunun ‘Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni sultanlığa dönüştürmek için düzenlendiğini’ belirtmişti. Rus kaynaklarına göre; HÖH hali hazırda Bulgaristan parlamentosundaki üçüncü parti konumunda. Ancak 26 Mart’ta gerçekleştirilecek erken genel seçimde DOST’un beklediği desteği alıp alamayacağı belli değil. Seçim anketleri ise DOST’un yüzde 4’lük seçim barajını geçemeyebileceğini gösteriyor. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/avrupa/201703171027687359-hoh-ahmed-dogan-bulgaristan-turkiye/ )
Erken seçimlere hazırlanan Bulgaristan, ülkedeki seçimlere müdahale edildiği gerekçesiyle Ankara Büyükelçisi Nadejda Neynski’yi istişareler için geri çağırdı. Seçime katılmanın zorunlu olmadığı Bulgaristan’da 26 Mart seçimlerinde Türk azınlıktan üçte birinin sandığa gitmesi bekleniyor. Öte yandan Türkiye de 200 bin Bulgaristan pasaportuna sahip Bulgar Türkü yaşıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren bazı sivil toplum örgütleri, kısa sürede örgütlenen 26 Mart’taki erken genel seçimlere Hürriyet ve Şeref Halk Partisi (HŞHP) ile ittifak yaparak DOST Birliği adı altında katılan DOST Partisi’ni destekliyor. BALTÜRK Genel Başkanı Bayram Çolakoğlu, “DOST Birliği’nin sadece Bulgaristan’da yaşayan Türkler için değil, Bulgaristan siyaseti açısından da önemli bir artı olduğunu düşündüklerini, çünkü izledikleri siyasetin ırk ayrımına dayanmadığını, halka hizmet etmek için yürütülen bir siyasetlerinin söz konusu” olduğunu açıklamıştı. (Bkz. http://www.dunyabulteni.net/haberler/395204/bulgaristan-secimlerine-dost-damgasi )
26 Mart seçimleri Bulgaristan Türklüğü açısından önemli. Bu seçimler makas değişikliğine yol açar mı açmaz mı hep birlikte göreceğiz. Bulgaristan Türklerine yönelik Türkiye’de faaliyet gösteren birçok sivil toplu örgütü, Dost Birliği’ni desteklediklerini açıkça beyan ediyor. Türkiye’deki mevcut iktidarın desteğini alan Dost Birliği’nin seçimleri kazanıp kazanmaması, Bulgaristan Türklerinin bundan sonra yola HÖH veya Dost Partisi ile devam edip etmeyeceklerini belirleyecek.

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir