KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Birleşik İslam Ordusu Önce Suriye’de sonra Irak’ta!

Birleşik İslam Ordusu Önce Suriye’de sonra Irak’ta!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 15 dk okuma süresi
338 0

Birleşik İslam Ordusu Önce Suriye’de sonra Irak’ta!

İranlı yetkililer İran, Irak, Suriye, Afganistan ve Yemen’de yüzbinlerce gencin Mehdinin zuhurunda asker olmak için eğitildiğini her fırsatta gündeme taşıyarak yüreklere korku salmayı amaçlıyor. Suudi Arabistan öncülüğünde kurulduğu açıklanan Birleşik İslam Ordusu’nun Suriye’ye çıkartmaya hazırlandığı günümüzde duygularımızı en güzel ifade eden koşmayı Karacaoğlan terennüm etmiş:

Hazır ol vaktına Nemse kralı Yer görünmez asker ile geliyor Patriklerin inmiş tahttan diyorlar Bir halife kalmış o da geliyor Yetmiş bin var siyah postal giyecek Seksen bin var allah allah diyecek Doksan bin var tatlı cana kıyacak Yüz bini de Tatar Han’dan geliyor Gelen Ahmed paşam kendidir kendi Altmış bin dal kılıç kusuru cündi

Kaçma kafir kaçma ölümün şimdi Hacı Bektaş Veli kalkmış geliyor

Şevketli efendim sultanım vezir Altmış bin kılıçlı yanında hazır Deryalar yüzünde boz atlı Hızır Benli boz’a binmiş o da geliyor Karac’oğlan der ki bunda durulmaz Güleç yüze tatlı dile doyulmaz Gökteki yıldızdan çoktur sayılmaz Yedi iklim dört köşeden geliyor.

Konuyla ilgili yazdığım makalelerde ümmetin vahdeti ve selameti için bu gelişmenin önemine işaret etmiştim. Hiç şüphesiz ki bu projenin üst akılı Türkiye. Türkiye önce Turan ordusunu kurdu, ardından Ümmet ordusunu. İngiltere’nin bazı körfez ülkeleri ve Suudilerle yakınlığı nedeniyle bu projenin içinde yer alabileceği düşünülebilir. Birleşik İslam Ordusu fikri merhum Necmeddin Erbakan Hoca’nın. Ordunun kuruluşu ve misyonu ile ilgili ilk açıklama yapan Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Selman, ‘Teröre karşı İslam ittifakı’ olarak adlandırılan yeni yapının sadece Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı değil, karşılaşılan tüm ‘terörist’ gruplarla mücadele edeceğini belirtmişti.

Bunun anlamı şu; İslam coğrafyasında ortaya çıkan terör olaylarına ve terörist gruplara, bölgeden olmayan diğer devletler ve NATO gibi uluslararası askeri organizasyonlar değil, İslam coğrafyasının bağrından neşet eden Birleşik İslam Ordusu müdahale edecek. Bundan böyle Avrupa ülkeleri, ABD ve Rusya ve hatta Çin ve hatta Hindistan; İslam ülkelerinde ortaya çıkabilecek terör olaylarını bahane edip askeri operasyonlar yapamayacak ve bunun yasal ortamı adı geçen devletlere tanınmayacak. Birleşik İslam Ordusu’nun öncelikle inisiyatifi ele alacağı yerler arasında, Yemen, Suriye ve Irak bulunuyor. Birleşik İslam Ordusu’nun kuruluşu yeni olmasına rağmen hazırlıkların uzun süredir devam ettiği ve ordunun bel kemiğini oluşturan Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın askeri alanda işbirliğinin Yemen ve Suriye gibi sorunlu bölgelerde gerçekleştiği zaten malûm. Birkaç gün önce Iraklı bir yetkili Musul’un Başika bölgesinde bulunan Türk askeri birliğinin içinde Suudi askerlerin olduğunu iddia etmişti.. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Bkz. Ömür Çelikdönmez/nokta32com/15 Aralık 2015 Salı/Birleşik İslam Ordusu Kuruldu İran Yok!

Ordunun kurulmasının açıklanması Avrupa ülkelerinde şok tesiri yaptı. Hatta kimileri bunun bir şaka olabileceğini düşündü. Sizce Haçlı Avrupa ‘Birleşik İslam Ordusu’ndan neden korkuyor olabilir? Ben söyleyeyim; Suudi Arabistan liderliğinde, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkenin ‘Teröre Karşı İslam İttifakı’ adıyla kurduğu koalisyon ordusu 3 milyon askerden oluşuyor. Koalisyonda 3.363.574 asker ile 19.471 tank yer alacak. Savaş uçağı, savaş gemisi ve diğer ekipmanlarla birlikte bu sayı yüzbinleri buluyor. Ayrıca ittifak; kendi arasında istihbarat paylaşabilecek ve IŞİD’le mücadelede gerekli görülmesi halinde kara gücü gönderebilecek. Bkz. Ömür Çelikdönmez/nokta32com/16 Aralık 2015 Çarşamba/Haçlı Avrupa, Birleşik İslam Ordusu’ndan Korktu!

Cenevre görüşmelerinin sonlanmasında sonra Suudi Arabistan, terör örgütü IŞİD’e karşı uluslararası koalisyona, kara kuvvetleriyle katılmaya hazır olduğunu açıkladı. Ordu sözcüsü Tuğgeneral Ahmet El Asiri, “Suudi Arabistan Krallığı, koalisyonun IŞİD karşıtı kara operasyonlarına katılmaya hazır” dedi. Asseri, “Eğer koalisyon yönetimi de aynı fikirde olursa, Suudi Arabistan mücadeleye katkı koymak istiyor, çünkü hava operasyonlarının ideal çözüm olmadığına inanıyoruz.Hava ve kara operasyonları birlikte yürütülmeli” dedi. Suudi askeri yetkililer Koalisyon güçlerinin hava operasyonu, Birleşik İslam Ordusunun ise kara harekâtı yapmasını istiyor. Suudi Arabistan’ın, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyona katılmaya hazır olduğunu duyurmasının ardından Bahreyn’de, Suudi Arabistan’la birlikte Suriye’de savaşması için asker göndereceklerini açıkladı. İlk etapta gönderilecek askerlerin karadan müdahale edebilecek. Suud kaynaklarına göre 150 bin asker, Suriye’ye girmek için tetikte bekliyor. Söz konusu kaynaklar, bu askerlerin Arabistan’da eğitim gördüklerini ve çoğu Arabistan, Sudan, Mısır ve Ürdün uyruklu olduklarını kaydediyor. Yine aynı kaynaklar ayrıca Fas, Kuveyt, Bahreyn, BAE, Katar, Riyad ve Ankara komutasındaki askeri birliklerini, Suriye’nin kuzeyinden ve Türkiye üzerinden Suriye topraklarına sokulması Malezya, Endonezya ve Brunei de askeri birliklerinin Arabistan’a sevk edilmesi planlıyor. BAE başkenti Abu Dabi’de bir basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Enver Muhammed Gargaş, IŞİD’le mücadele kapsamında Suriye’ye asker gönderebileceklerini kaydetti. “Bu arada binlerce askerden söz etmiyoruz” diyen Gargaş, kara gücünün gönderilmesinin önkoşulunun ABD yönetimi olduğunu da kaydetti. Benzer açıklamalar daha önce Suudi Arabistan ve Bahreyn’den de gelmişti. Suriye ise bu açıklamalara cevabını “Ülkemize girmeye kalkanların tabutlar içinde geri dönmesine üzülürüz” sözleriyle vermişti.Bu yeni süreçle ilgili görüşmelerin Başbakan Davutoğlu’nun Suudi Arabistan ziyaretin de ele alındığı yeni yeni ortaya çıkıyor. Başbakana eşlik eden isimlerin güvenlikle ilgili olması, Suudilerle Türklerin Suriye ve Yemen konusunu masaya yatırdıkları şeklinde yorumlanmıştı. Türkiye Başbakanı’na Riyad ziyaretinde Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım eşlik etmişti. Ziyareti anlamlı kılan ve Suriye’deki son durumla ilişkilendirilmesine yol açan bir başka ziyaretçinin askeri kimliği olmuştu. Türkiye Genelkurmay Başkanı da Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla eşzamanlı olarak, Riyad’da bulunmuştu. Bkz. Ömür Çelikdönmez/Kafkassam.com/31 Ocak 2016/Genelkurmay başkanı Riyad’da ordu Suriye’de!

TSK Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, Suudi Arabistan’da Başbakan Davutoğlu’nun gerçekleştirdiği resmi görüşmelere “kamuflaj” ile katılması, askeri uzmanlar tarafından tören üniforması değil savaş üniforması giydiği şeklinde yorumlandı. Aynı uzmanlara göre Türkiye Genelkurmay Başkanı, üniforma tercihi ile savaşta olduğumuzu ilan etti. Böylelikle Suudi Arabistan heyetinde yer alan Hulusi Akar’ın seçtiği kıyafeti de gündeme oturdu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar görüşmelere, TSK’da subayların bu tip resmi görüşmeler ya da Genelkurmay karargâhındaki resmikabullerde kullandıkları ve “1 nolu kıyafet” olarak adlandırılan üniforma yerine, sahada kullanılan “eğitim elbisesi” ile katılması, Türkiye’nin mesajı kime sorularını gündem taşıdı. Sizce kime? Bkz. Ömür Çelikdönmez/Kafkassam.com/02 Şubat 2016/PYD güçlerini Kuzey Irak’ta Türkiye mi eğitti?

Şimdi bu mesajın kime ait olduğu kime verildiği yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Suriye’de Rusya’nın havadan verdiği destekle Baas güçleri Halep’in güneybatısına doğru ilerledi. Kentteki tüm sevkiyat noktalarının ele geçirilmesiyle muhaliflerin tümüyle kuşatma altına alınması bir şekilde kesinleşti. Baas ordusu hafta içinde yaklaşık 4 yıldır muhaliflerin kuşatması altında bulunan Halep’teki Şii kasabaları Zehra ve Nubul’u ele geçirerek Türkiye ile ana sevkiyat yolunu kesmişti. Bu, 5 yıldır süren savaşta dönüm noktası oldu. İran ve Hizbullah ve Afgan gönüllülerinden müteşekkil Suriye ordusu Türkiye sınırına yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Tel Rıfat kasabasına ilerliyor. Tel Rıfat kasabası muhaliflerin kontrolünde. Rus saldırılarının yardımı ile ilerleyen ordu, kasabaya 7 kilometre yaklaştı. Rejime bağlı birlikler Suriye sınırına ilerleyerek ülkeye muhaliflerin ve silahların girmesini önlemek istiyor. Hava desteği ile kara ordusunun ilerleyişini kolaylaştıran Rusya’nın kısa süreli amacı; Türkiye sınırına Rus destekli yığınak yaparak, koalisyon güçlerinin ve Birleşik İslam Ordusunun olası bir kara harekâtını engellemek.

Dünya kamuoyunda Türkiye’nin Suriye sınırından başlatılacak kara harekâtında son noktaya gelindiği kanaati oluşmuş durumda. The Guardian gazetesi, Suriye’ye kara birlikleri göndermeye hazır olduğunu açıklayan Suudi Arabistan’ın, operasyonu Türkiye ile koordinasyon içinde yürütebileceğini yazdı. İran kaynakları Suriye ordusunun ülke içinde muhaliflere yönelik özellikle Halep çevresinde önemli kazanımlar elde etmesi ve muhaliflerin Türkiye sınırlarına yönelmesi ardından Türkiye silahlı kuvvetlerinin sınır bölgelerinde teyakkuza geçirildiklerini bildiriyor. Fars Haber ajansı; Suriye ordusunun Halep’in çevresinde ilerleyişini sürdürdüğü bir ortamda TSK ‘nın da Suriye sınırlarında teyakkuza geçmiş ve hazır konumda bekletilmekte olduğunu belirtti. Türkiye basınında çıkan haberlere göre Türkiye güvenlik güçlerinin zırhlı araçlarla devriyelerini arttırdığı sınır bölgesinde, sivil araçların bazı yollara girmesine izin verilmiyor. 5. Zırhlı Tugay Komutanlığına bağlı Köprübatı Karakolu çevresinde ise askeri hareketlilik dikkat çekiyor. DAEŞ güçleride Cerablus’ta, Türkiye sınırına yakın hatta hendek kazma işlemine devam ediyor. DAEŞ (IŞİD) üyelerinin yaklaşık 4 kilometreye ulaşan hendeğin içerisinde dolaştıkları gözlendi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahale yapıp yapmayacağına ilişkin soruya,”Teyakkuz halinde oluruz gelişmeleri çok yakından takip ederiz. Kritik nokta, Türkiye’nin egemenliğine yapılacak bir saldırıyı Türkiye asla kabul etmez” yanıtı verdi. İran; Nizamın Maslahatını Belirleme Kurumu NMBK Sekreteri Muhsin Rızai, Arabistan’ın Suriye’ye karadan müdahalesi, İran dışında tüm bölgeyi çıkacak yangında yakacağı uyarısında bulundu. Rızai, bu durumda Rusya, Türkiye, Arabistan ve Suriye’nin çatışması ve ardından ABD’nin de müdahale etmesi ve büyük bir bölgesel savaşın başlamasının muhtemel olduğunu vurguladı. İran İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Genel komutan Yardımcısı Tuğgeneral Hüseyin Selami, Suudiler tarafından Suriye’ye kara birliklerinin gönderileceği yolundaki açıklamalarının siyasi bir şakadan ibaret olduğunu Arabistan askeri gücünün ne ölçüde olduğunun dünya kamuoyu tarafından da çok iyi bilindiğini söyledi. Türk askerinin Rojava’nın (Suriye Kürdistanı) Efrin kentine bağlı Derbeut köyüne ateş açtığı bildirildi.

Amerikan diplomasisinin duayeni, ABD Başkanı’nın ulusal güvenlik eski Danışmanı ve Dışişleri Bakanlığı eski başkanı Henry Alfred Kissinger’in Rusya temaslarına dikkat edilmeli. Kissinger Rusları uyarmaya gitti ve Suriye’de anlaşma zemini hazırlamaya çalışıyor. Eğer Birleşik İslam Ordusu’nun Suriye’ye müdahalesi gerçekleşirse, bunun ardından Irak ve Yemen’de de bu ordunun devreğe girebileceği ve ABD ile Rusya’nın esamesinin bundan böyle okunmayacağını, o nedenle Birleşik İslam Ordusu müdahale etmeden Suriye’de muhaliflerin ve özellikle Türkiye’nin taleplerini dikkate alan düzenlemeye gidilmesi gerektiğini Putin’e anlattığı söyleniyor.

ömür Çelikdönmez

Twitter:@oc32oc39 omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir