KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. BARBAROSSA’NIN MİRYOKEFALON’UN YERİNE ŞAHADETİ

BARBAROSSA’NIN MİRYOKEFALON’UN YERİNE ŞAHADETİ

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
362 0

(Tarih, Tarihî Coğrafya ve Coğrafyayla Uğraşanların Nazarı Dikkatine)

1976 yılında VIII. Türk Tarih Kongresinde Miryokefalon Savaşı’nın Yeri hakkında Ekkehard Eickhoff tarafından Almanca sunulan bir bildiride çok mühim bir husus var. Aslında bu mühim hususa Osman Turan’ın dikkat ettiği anlaşılıyor. Ama ne hikmetse naçiz gibi tarihe merak duyanlar, buradaki uyarıyı dikkate almadan, Niketas’ın tasvirine uygun bir vadi aramaktadırlar. İşi tarihten çıkartıp coğrafyaya, hatta coğrafyaya da değil, bir tasvire ve bir resme kurban etmekteler.
Maruzatım aşağıdadır. Saygılarımla arz ederim. 3 Haziran 2017
Ramazan Topraklı

Eickhoff, 1976 yılında VIII. Türk Tarih Kongresine sunduğu; “Miryokefalon Savaşı’nın Yeri” adlı tebliğinde; “Barbarossa Uluborlu’yu geçtikten sonra, Manuel’in mağlup düştüğü geçide girmemek için Kıral Yolu (via regia)’ndan ayrıldı. Manuel’in mağlup düştüğü geçidi sağında bırakarak, Sultan Dağları üzerindeki bir geçidi (Senirkent-Genceli köyü/ ad Vicum ile Şuhut-Oynan/ Eumeneia arasında bulunan Bozdurmuşbeli’ni) aştı ve Akşehir’e indi” der. 14 yıl sonra Manuel’in başına gelenler hafızalarda henüz tazeliğini koruyorken, Barbarossa’nın yaptığı bu hareket bize, Miryokefalon Savaşı’nın vuku bulduğu yeri bildirmektedir.
Buna göre Manuel, Uluborlu’dan sonra ve Kıral Yolu üzerinde mağlup olmuş demektir. Böylece Uluborlu’nun batısında kalan Çivril- Kûfi Boğazı, Çivril- Düzbel ve Pupa Boğazı ile Karamıkbeli tezi havada kalır. Yine Barbarossa’nın bu hareketi, savaşın Eğirdir Gölü yakınında vuku bulduğunu gösterir ki, geriye Hoyran Ovası ve Kemer Boğazı tezleri kalır. Hoyran Ovasında dar bir geçidin bulunmadığı ve Kıral Yolu’nun Kemer Boğazı’ndan geçtiği düşünülürse, savaşın Kemer Boğazı ve devamında vuku bulduğu anlaşılmış olmaz mı?, el-Cevap: Anlaşılmış olur!
Bu hususu bugüne kadar neden akıl edemedik, neden Osman Turan ve Tomaşek’i ciddiye almadık bilmem (!). Osman Turan ve Tomaşek işin şuurunda imişler. Bizler, bu büyük zatları bir tarafa koyarak, ha bire savaş yeri aramakla ne kadar da ayıp etmişiz (!)
Miryokefalon Savaşı, “Anadolu’nun Türkleşmesinde Dönüm Noktası” olduğu gibi, Anadolu tarihinin anlaşılması için de bir dönüm noktası olacak ve tarihimizin anlaşılması için bir anahtar vazifesi görecektir. Miryokefalon Savaşı’nın yeri bilinmeden Anadolu’nun tarihî coğrafyası ve tarihi asla bilinemeyecektir.
Miryokefalon Savaşı’nın yeri, başta Kelene / Kelainai, Apamea Kibotos, Lampe, Subleon ve daha birçok tarihî kentin gerçek yerlerine şahadet edecek, akabinde de Eumeneia gibi yüzlerce şehrin gerçek yerleri ile tarihî yol ağımız ortaya çıkacaktır. Neticede de tarih yorumlarımız büyük ölçüde değişmek mecburiyetinde kalacaktır. Biz bu hususları, sekiz on yıldır, karınca kadrice dile getirmeye çalıştık ve çalışıyoruz.
Hamideli Derneği Başkanı Ramazan Topraklı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir