Ankara Moskova Bakü üçgeninde diplomasi cinayetleri!
Rusya’nın Ankara Büyükelçisinin öldürülmesi soruşturması sonlanmadı. Rus ve Türk heyetlerin müşterek çalışması halen cevap bekleyen sorularla devam ediyor. Bu bağlamda Rusya senatosunun savunma ve güvenlik komitesinin başkan yardımcısı Frantz Klintseviç’ın suikastın “planlı bir eylem” olduğu suçlaması iç ve dış bağlantıları gündeme getiriyor. Klintseviç’ın, “Onun bu fotoğraf sergisine katılacağını herkes biliyordu. IŞİD olabilir ya da Erdoğan’a zarar vermeye çalışan Kürt ordusu olabilir. Ancak, bunun arkasında NATO istihbarat örgütlerinin temsilcilerinin olması mümkün ve kuvvetle muhtemel.” açıklaması, casus belli dedirtiyor. Başkent Ankara ve Rus kamuoyunda ortak kanaatin bu olduğu söylenebilir. (Bkz. Bill Van Auken/ http://www.wsws.org/tr/2016/dec2016/amba-d21.shtml)
Türkler ve Ruslar, Türk emniyetinde yuvalanmış terörist organizasyondan dolayı, köstebek ihtimalinde yoğunlaşıyor. Akla gelen ihtimallerden birisi de Rus Büyükelçiliğinde çift taraflı çalışan bir köstebek olabileceği. Bu çerçevede Karlov Suikastı soruşturması, Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu ve Moskova’dan gelen 18 kişilik Rus heyetince ortak yürütülüyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Terörle Mücadele ve İstihbarat şubelerinde görevli 120 kişilik ekibin görevlendirildi. Türkiye ile Rusya yetkili makamlarının “Minnesota Protokolü” çerçevesinde birlikte yürüttüğü soruşturmanın, tam bir uyum ve iş birliği içinde sürdürülmesi bekleniyor. Soruşturma kapsamında aralarında polislerin de bulunduğu 13 şüpheli gözaltına alındı. Saldırganın cep telefonunun, HTS kayıtlarının ve hesap hareketlerinin de incelendiği soruşturmada, Büyükelçi’nin sergiye korumasız gittiğinin haber verilmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, Rusya’nın Ankara Büyükelçiliğinde çalışanların Altıntaş’a bilgi verip vermediği Büyükelçilik içinde “köstebek” olup olmadığı da araştırılan hususlar arasında. (Bkz. http://turkrus.com/312036-karlov-bugun-son-yolculuguna-ugurlanacak-sorusturmda-soru-isaretler-xh.aspx – http://www.star.com.tr/politika/katilin-baglantilari-4-sifreli-telefonda-haber-1169519/ )
Benim dikkatimi çeken Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürüldüğü gün; Moskova’da da bir Rus Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin evinde ölü bulunması ve ardından Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliğinde görevli bir diplomatın kızının intihar etmesi. Bu olayların birbiriyle bağlantılı olabileceği düşünülebilir mi? Önce Moskova’daki olaydan söz etmek yerinde olacaktır. Moskova’da ölü bulunan görevlinin Rusya Dışişleri Bakanlığı Latin Amerika Bölümü Başkanı Pyotr Polşikov olduğu anlaşıldı. 56 yaşındaki Pyotr Polşikov’un, daha önce Rusya’nın Bolivya büyükelçiliğinde görev yaptığı belirtiliyor.
Bazı yayın organlarında Pyotr Polşikov’un ölümüne intihar süsü verildiği hatta İzvestiya gazetesinin haberine göre Pyotr Polşikov’un intihar ettiği anda evde bulunan eşinin şüpheli görüldüğü, ölümünden sorumlu olabileceği kaydediliyor. Moskova kaynakları, Polşikov’un ölümünde mafya izlerine rastlandığını belirtse de Rus resmi kaynakları bunun basit bir intihar vakıası olduğunda ısrarcı. Doğruhaber’de Mehmet Özcan; Ankara’da büyükelçiye saldırı gecesinin ilerleyen saatlerinde Moskova’da bir Rus dışişleri yetkilisinin esrarengiz bir suikasta kurban gitmesinin karşı bir misilleme olarak değerlendirildiğini ileri sürüyor. Ona göre Moskova’daki suikast, Rusya’nın karşı misillemesi. Çünkü ölen Rus yetkilinin, Latin Amerika Ülkeleri Departmanı Başkanı Pyotr Polşikov olduğu ve Amerika için casusluk yaptığı iddialarının ortaya atıldığından söz ediyor. (Bkz. https://dogruhaber.com.tr/haber/231491-kursun-elciye-hedef-turkiye/ )
Ankara ve Moskova’dan sonra diplomasi çevrelerini yasa boğan bir ölüm haberi de Bakü’den geldi. Azerbaycan’da Türk Büyükelçiliği müşavirinin kızı intihar etti. İntihar olayı Bakü’nün Nesimi semtinde Sarabski Sokak, ev 16, menzil 38 adresinde yaşandı. 15 yaşındaki Türk vatandaşı Güller Şevval Umeyhan (Şevval Ummuhan Günler) kendini 10. Kattan aşağı attı. Alınan bilgilere göre, intihar eden Şevval Ummuhan Güler, Bakü Türk Anadolu Lisesi öğrencisiydi ve okul idaresi tarafından 8 Aralıkta bir gün okuldan uzaklaştırılma cezası verilmişti. (Bkz. http://en.apa.az/azerbaijani-news/accidents-incidents-news/15-year-old-turkish-citizen-commits-suicide-in-baku.html ) Şevval Güler’in bu cezayı hak etmediğini düşünerek intihar etmiş olabileceğinden söz ediliyor.
Ancak, Lise Müdürü Recep Batur’un; kız öğrenciye 8 Aralıkta bir günlük okuldan uzaklaşma cezasının verildiğini, ailesiyle sorunları olan, içine kapanık ve derslerinden başarısız bir öğrenci olduğunu söylemesi, intihar olayının sıradan psişik rahatsızlığa bağlanamayacağını gösteriyor. Şevval Günler’in 10. kattan atlarken görüntü kayıtlarının olmaması ve cesedinin yerde bulunması, olayın basit bir intihar vakıası kapsamın değerlendirilemeyeceğini, belki de arkasından itildiğini veya başka birisi tarafından 10 kattan atılmış olabileceği ihtimalini akla getiriyor. Sputniknews, intihar eden Şevval Günler’in babasının Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türkiye Büyükelçiliği’nde müşavir olarak çalıştığı bilgisini paylaşmıştı. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/asya/201612211026431467-bakude-turk-diplomatin-kizinin-cesedi-bulundu/ )
Bir başka haber sitesi ise Arslan Azmi Günler isimli Türk diplomatın, Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği’nde çalıştığını, büyükelçinin gümrük işleri üzere danışmanı olarak görev yaptığını belirtti. (Bkz. http://eurasiadiary.info.tr/news/society/93172-azerbaycanda-turk-diplomatin-kizi-intihar-etti ) Hatta bir başka kaynak, Azmi Günler’in Türkiye’de bakan yardımcılığı görevinde bulunduğunu söylemişse de teyit etmek mümkün olmadı. İntihar olayı ile ilgili Azerbaycan basınında yer alan haberlerin, Sputnik’ten alındığı anlaşılıyor. İntihar ederek hayatına son veren Şevval Ummuhan Günler’in ikametgahı ve okuduğu Bakü Türk Anadolu lisesi, Nesimi semtinde (rayon) bulunuyor. Nesimi, Azerbaycan’ın başkenti Bakü şehri içindeki bölge. 13 Nisan 2009 tarihli kayda göre nüfus sayısı 208.300 kişiden oluşuyor. Rayonun toplam alan sahası 10 km²dir. Rayonda ticaret, spor ve turizm merkezleri faaliyet gösteriyor. Büyükelçilikler genellikle bu semti tercih ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü kayıtlarında merhum Şevval Ummuhan Günler’in ölüm tarihi 20.12.2016, ölüm nedeni doğal ölüm, defin tarihi ise 21.12.2016 şeklinde yer alıyor. Hangi ilçeye gömüldüğü belirtilmiyor. Şevval Ummuhan Günler’in doğum tarihinin 14.01.2001 olduğu aynı kaynakta belirtiliyor. İntihar haberlerinin, ölüm vakıasından bir gün sonrada basında yer aldığı, ailesinin kızlarının cenazesini bir gün sonra Türkiye’ye getirdiği ve İstanbul’da toprağa verdiği anlaşılıyor. (Bkz.http://application2.ibb.gov.tr/ces/Detay.aspx?KAYIT_NO=2750106&BOLGE=%C4%B0ST.1.B%C3%96LGE&YIL=2016)
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com
